Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bu vatan toprağın kara bağrında... dizeleriyle başlayan şiir gençliğimizde vatan sevgisini özümsememizi sağlarken aynı zamanda şiir okumayı da sevdirmişti. Bu dizelerim yazarı Orhan Şaik Gökyay bir edebiyat öğretmeni ve öğrencilerine şu şekilde sesleniyor; Sizler topraksınız, bizler ağaçlar gibiyiz. Toprak biz ağaçlara neler verdiğinin farkında değildir. Büyük şair geride bıraktığı eserlerle gençlere neler verdiğinin farkında mıydı acaba?
Bu Vatan Kimin?
Bu Vatan Kimin?Orhan Şaik Gökyay · Yeditepe Yayınevi · 201886 okunma
19 Mayıs Nutku
Peki, Türkçüler İnönü’ye olan bu hudutsuz “düşmanlıklarını” nasıl açıklıyorlardı? Anlaşılan o ki, birçok Türkçü için 1944’teki davaların hatıraları hâlâ çok canlıydı ve onlar, İnönü’nün 19 Mayıs 1944’teki meşhur nutkunu unutmamışlardı. Ankara 19 Mayıs Stadyumu’ndaki bu nutukta İnönü, öğrencilerine kendi “zehirli” fikirlerini telkin etmeye çalışan öğretmenleri “fesatçı” olarak nitelendiriyor, “bu kişiler vatansever bir çehreye bürünebilir” diyordu. İnönü’nün öğretmenlere dikkat çekmesi sebepsiz değildi. 1944 Irkçılık-Turancılık Davası’nda tutuklanıp hükûmeti devirmek suçundan yargılananlardan Hüseyin Nihâl Atsız, Nejdet Sançar, Zeki Velidî Togan, Orhan Şaik Gökyay, Hüseyin Namık Orkun eğitimciydi. İnönü aynı konuşmasında Turancılığın “hastalıklı” ve “zararlı” bir fikir olduğunu Turancıların Türkiye’yi komşularına “düşman” etmeye çalıştıklarını da söylüyordu.Bu hastalığı karşı kullanılacak ilaçlarsa “acı ve sert” olacaktı.Türkçülerdeki İnönü “düşmanlığını” anlamak için onun Irkçılık-Turancılık davasındaki rolünü anlamak gerekmektedir. Zira İnönü, bahsi geçen nutkuyla henüz davalar başlamadan Türkçüleri “yargılamış” ve “mahkûm” etmişti.
Reklam
Tarihte ve coğrafyada kaynaşan bu millet Türktür, anlamı da "güç, kuvvet"tir. Kendisi söylemez, dostu düşmanı söyler: Türk; cömert, doğru, sabırlı ve dayanıklı, itaatli, vefalı, ihtiyatlıdır. Sır saklamasını bilir; insanları ve memleketleri denemiştir; korkusuzdur; gururuna, bağımsızlığına, özgürlüğüne düşkündür; savaşçıdır; savaştan başka yerde hile nedir bilmez.
Sayfa 215 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
"Ay geçti, yıl döndü unuttu beni Üstüne adını yazdığım ağaç Açtın dertlerini kanattın beni Atında türküler düzdüğüm ağaç Sendeki yemişler böyle değildi. Dört yana haber saldığım kuşlar Yarı yolda unuttular haberi Kırık kanatlarla döndüler geri Artlarından bakıp kaldığım kuşlar Benim bildiğim kuşlar böyle değildi.
1392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
155 günde okudu
Orhan Şaik Gökyay'ın muazzam çalışması. Dede Korkut kitabı hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı, en ayrıntılı, en geniş çalışmadır. Bir okuma kitabından ziyade, sağlam bir başvuru kitabı olup, Dede Korkut hikayelerinin mevcut iki örneği hakkında da geniş bir çalışma ihtiva etmektedir. Türk mitolojisi denildiğinde aklımıza gelebilecek ilk isimlerden birisi Dede Korkut. Peki, Türk-Oğuz coğrafyasının geneli tarafından bilinen Korkut Ata, Dede Korkut karakterinin boyladığı hikayeler sadece çocuklara anlatılan birer masaldan mı ibaret? Oğuz toplumunun hikayeleri gibi gözüken metinler, hem Türk davranış biçimlerinin arketiplerine dair fikir sahibi olmamızı sağlamakta, hem de sözlü edebiyattan, yazılı edebiyata geçişin sembolik ve fiili anlamda taşıdığı mânâ ile ufkumuzu gökkuşağı gibi rengarenk boyamaktadır. Hakkı verilerek üzerinde çalışılması gereken muazzam bir eserdir.
Dedem Korkudun Kitabı
Dedem Korkudun KitabıOrhan Şaik Gökyay · Kabalcı Yayınevi · 200764 okunma
Beyan-ı Aşk
"Bir seher vaktiydi daldım hayale Rast geldim hüzn ile giden leyâle En sonra bildim ki beni bu hale Düşüren o şûhun tek iymâsıdır"
Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
orhan şaik gökyay
Bu Vatan Kimin Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır, Bir tarih boyunca onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir. Tutuşup kül olan ocaklarından, Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Bir yerim kanıyor... Saramıyorum
Bir akar su görsem melil olurum, Ben bu dertten hasta olmam ölürüm. Seni kaybettiğim yerde bulurum, Durduğun ellere varamıyorum. Bu gül yaprağımı dudak değil mi? Ne diye kıvrılmış, yazık değil mi? Sana giden yollar uzak değil mi? Korkumdan bir türlü soramıyorum... Bağrımda koç gibi dağlar yatışır, Görünmez dallarda kuşlar ötüşür, Bir yerim var benim, yanar tutuşur, Bir yerim kanıyor saramıyorum... Orhan Şaik GÖKYAY
Geri194
950 öğeden 941 ile 950 arasındakiler gösteriliyor.