Öncelikle Calvino'nun oturup en sevdiği yazarların neden okunması gerektiğini açıkladığı bir kitap yazmadığını belirteyim. Bu kitap yazarın ölümünden sonra eski yazılarından yaptığı bir derleme. Kitabın ismi de ilk yazıdan geliyor. Bir derginin dönemin önde gelen İtalyan yazarlarına sorduğu bu soruya Calvino'nun verdiği cevap kitabın en akılda
Gerçek şu ki insanın ruh hali değiştiğinde baktığı şey kendi olmaktan çıkıp daha büyük, daha önemli başka bir şeye dönüşür fakat aslında aynı şey olarak kalır.
Orlando sanki vurulmuş gibi yerinden zıpladı. On kez vuruldu. Saat sabah ondu. Günlerden on bir Ekim’di. 1928 yılıydı. Şimdiki zamandı! Orlando’nun irkilmesine, elini kalbine bastırmasına ve bembeyaz kesilmesine hiç şaşırmamalı. Çünkü şimdiki zamanda olmaktan daha korkutucu bir aydınlanma olabilir mi ?
.
Şimdi Kasım ayıydı. Kasım'dan sonra Aralık geliyor. Ardından Ocak, Şubat, Mart ve Nisan. Nisan'dan sonra Mayıs gelir.
Haziran, Temmuz, Ağustos izler. Sonraki Eylül. Sonra Ekim ve işte, işte tam bir yıl tamamlanmış, Kasım ayına geri döndük.
.
.
Her zaman olduğu gibi, son derece sakin anlarda geliyordu; dalga dalgalandığında ve benekli yapraklar sonbahar ormanında ayağının üzerine yavaşça düştüğünde; leopar hareketsizken; ay suların üstündeydi ve gökyüzü ile deniz arasında hiçbir şey kımıldamıyordu.
.
...Yirmi dakika sonra beden ve ruh bir çuvaldan taşan yırtık kâğıt parçalarına benziyorlardı ve gerçekten de Londra’dan otomobille hızla çıkma süreci, bilincini yitirme hatta ölüm öncesinde görülen kimliğin ufak ufak doğranması sürecine o kadar benziyor ki, Orlando’nun şimdiki anda hangi anlamda var olduğunun söylenebileceği tartışılır.
...bizi oluşturan ve garsonun elindeki tabaklar gibi üst üste binen bu ben’lerin başka yerlerde bağlantıları vardır, ilgileri, kendilerine ait küçük tüzükleri ve hakları, adına ne derseniz deyin (bu tür şeylerin çoğunun bir adı da yoktur), biri sadece yağmur yağarken, bir başkası sadece yeşil perdeli odalara, bir üçüncüsü Mrs. Jones yokken gelir, bir diğeri kendisine bir kadeh şarap sözü verirsen filan falan; çünkü herkes, kendi deneyimlerinden yola çıkarak farklı ben’lerinin kendisiyle üzerinde anlaşmış oldukları farklı koşulları çoğaltabilir.
Alıntı Şuradan
Orlando
Virginia Woolf
Bu malzeme telif hakkı ile korunuyor olabilir.
Alıntı Şuradan
Orlando
Virginia Woolf
Bu malzeme telif hakkı ile korunuyor olabilir.
Sizi düşünmeye sevk eden, anlatmak istenilenlerin olaylara çok güzel yedirildiği hatta bi yerden sonra olayın değil düşüncelerin hakim olduğu bir kitap. Fantastik ögeler barındıran ve bu fantastikliği ile de İngiltere’ nin üç yüzyıllık değişimini tek bir karakterin gözünden görebildiğimiz onun bu değişim hakkındaki düşüncelerini ve bu değişimin
- JAQUES
Arkadaşlığınız için teşekkür ederim, ama aslında yalnız kalmayı tercih ederim.
- ORLANDO
Ben de öyle; adet yerini bulsun diye ben de arkadaşlığınız için size teşekkür ederim.
- JAQUES
Haydi uğurlar olsun! Mümkün olduğunca az görüşelim.
- ORLANDO
Bence de, daha iyisi, birbirimize yabancı olmak.
- JAQUES
Yalnız sizden bir ricam var: Aşk dizelerinizle ağaçlara zarar vermeyin lütfen.
- ORLANDO
Benim de sizden bir ricam var: Şiirlerimi kötü niyetle okuyup onlara zarar vermeyin, bırakın.
- ROSALIND
Söz verdiğiniz saatte bulunmadığınıza göre ne biçim aşk bu? Bir dakikayı bin parçaya bölen ve o dakikanın binde birinin bir parçası kadar geciken aşık için Cupid sadece omzuna dokunmuş, yürekten falan vurmamış derim.
- ORLANDO
Beni bağışlayınız sevgili Rosalind.
- ROSALIND
Hayır, bir daha böyle yavaş hareket ederseniz gözüme görünmeyin. Sizin yerinize bana bir salyangoz kur yapsın çok daha iyi.
- ORLANDO
Salyangoz mu?
- ROSALIND
Salyangoz ya; yavaş ama evini sırtında taşıdığı için yavaş; yani bir kadının gönlünü çelmek için sizden daha iyi durumda. Ayrıca kısmetini de yanında getirir; boynuzlarını. Sizin gibisine, er geç taktırırlar bunu. Oysa salyangoz kısmetiyle geldiği için karısının arkasından laf edilmesini engellemiş olur.