Bugünkü köşe yazısı
Son dönemde bir şeyi çok iyi anladım: Sosyal medyayla birlikte yayılan popüler kültür, devasa bir kamuflaj sistemi olarak planlanmış. En büyük amaç kötülüğü zihinde aklamak için eğlence maskesinin ardına saklamak… Bu aklama operasyonunda olumsuz sıfatları sempatik hale getirmek için ha bire yeni kavramlar üretiliyor. Her türlü pislik özenle
''SENİ ANLIYORUM'' Yanılgısı!
Günümüzde bir çok insandan, üzüntü veya acı halinde “Seni anlıyorum” ifadesini duyarız. Başta bu cümle empati amaçlı bir tür iyi niyet göstergesi olarak görünebilir. Ancak psikolojik açıdan yaklaşırsak, bu cümle her zaman en iyi seçenek değildir. Çünkü böyle bir durumda Yani, birine nasıl hissettiğini biliyorum dediğinizde, karşınızdaki kişinin
Reklam
Bir süredir bir yas içindeyim. Bu süreçte burada değildim. Kendi içimde, kendimi iyileştirmeye çalışırken uygulamaya girmek gibi bir hata yaptım ve karşılaştığım manzara... Öncelikle birine göt-üm diyebilmeniz için gereken o iyelik eki ilişkisine sahip değiliz sizinle. Birine organlar üzerinden hakaret etmek istiyorsanız şu aşamaları
"DİNDAR AHLAKSIZ; DİNSİZ AHLAKLI OLABİLİYOR" SÖYLEMİ Bu mesele günümüzün can alıcı meselelerinden bir tanesi. Neden diye sorulursa, buna cevap olarak belki gerçek belki algıdır, bilemiyorum dindarım diyenlerde ahlaksızlaşmanın artması gösterilmekte... Hatta o kadar ki bu durum ateist olmaya veya deistleşmeye malzeme
Entelektüelizm
Son dönemde entelektüellik ezbere yaşanmaya başlandı. Öyleki entelektüelizmin davranış, imaj ve düşünüş alanlarındaki belirlenmiş sıfatlarını net bir şekilde tasavvur etmemiz mümkün. Mesela giyim konusuna şu özellikleri örnek gösterebiliriz: “yuvarlak çerçeve gözlük takmak, küpe takmak, dağınık, dalgalı ve uzun saçlara yahut küpeye göre üç numara saçlara sahip olmak, fularla dolanmak, salaş bir giyime sahip olmak vs.” Belirlenmiş davranışlara da “sohbet meclislerinde elleri masanın üzerinde kavuşturarak “bu dediğiniz göreceli efenim” demek, yerli yersiz kitap okuduğundan bahsetmek, özellikle nietzsche’nin böyle buyurdu zerdüşt kitabını okumak ve bunu her fırsatta göze sokmak ve yerli yersiz felsefi terimler kullanmak vs.” özellikleri örnek teşkil eder. Düşünüş biçiminde ise “Atatürkçü olmak, Akp karşıtı olmak, dine antipatik yaklaşmak, felsefe ile iştigal olmak vs.” özellikleri kalıplaşmış. Oysa entelektüellik (aydın anlamında) tek bir özelliğe sahiptir; o da “özgün olmak”tır. Yani biricik ve tek olmak. Bu da sıfatlarının genellenmesini mutlak suretle engeller. Dolayısıyla ezbere entelektüel olmak, entelektüel olmaktan başka her şey olmaktır.
1000Kitap Destek
1000Kitap Destek
Uygulamada Konu başlığı ve mesaj yazımı konusunda sıkıntı var. Örnek, başlığa gelince klavye altta doğru çekiliyor bir şey yazamıyorsunuz. Lütfen düzeltirmisiniz. Tarayıcıdan girip yazdıgımızda bile okunan kitap hangi katagoride, (Edebiyat-Şiir/Felsefe-Düşünce) vb. yazıp seçilse dahi konu seçimine yazı yazılmıyor. Aynı problem mesaj bölümündede mevcut. Mesaj ile ilgili problem! Bu mesajı tarayıcıdan girip yazıp size iletmekteyim. Okunulan kitapların hangi katagoride olduğununa dair eski paylaşımlardan da gitmiş, gözükmüyor. Güncellemeleri yaparken önce kendi hostunuzda Web uygulama testi; yapıp, olabilecek aksaklıklar giderildikten sonra kullanıcıların hizmetine sunmanız daha olumlu bir davranış olur kanaatindeyim. Iyi çalışmalar. 15 Mayıs 2024
Hacı Seydaoğlu
Hacı Seydaoğlu
1000Kitap
1000Kitap
1000Kitap Destek
1000Kitap Destek
Reklam
229 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.