Vatan toprağını özgürlüğüne kavuşturana dek düşmanla savaşmak, öncelikle o toprağın asıl sahiplerine farz-ı ayn'dır. Eğer bunlar kendi topraklarını savunamıyorlarsa o zaman bu görev o toprak civarındaki diğer Müslümanların olacaktır. Onlar da yeterli olmazsa tüm Müslümanları kapsayana dek ümmetin görevi haline gelecektir. İslam dini, Müslümanların, İslam toprak!arının bir karışından bile feragat etmelerine asla cevaz vermemektedir."
Günün makalesi
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu kitabı öncelikle yazarın diğer kitaplarını sevdiğim için sonra da takip ettiğim bir sayfanın önerisi üzerine okudum. Kitap yazarın diğer eserlerine benzemiyor kesinlikle. Ama yazarın o akıcı dili bu kitapta da yer almaktadır. Kurgusuna bakarsak, ben Yunan tanrıları ile ilgili kitapları okuyamıyorum, bir türlü ilerlemiyor, aklıma yatmıyor, ancak bu kitapta o konudan ziyade insanlık tarafından anlatılmış, o nedenle bana hitap etti. Kitapta insanlardan, toplumdan uzak kalmak isteyen birinin ailesinden miras kalan bir adada aslında yalnız olmadığını anlatarak ilerliyor. Sonra da aslında biz dünyada da yalnız değilmişiz ki farklı bir ziyaretçi grubu geliyor. Bu ziyaretçilerin özellikleri ve isimleri Yunan’a benzetilmiş, üstün bir ırk, bizim çözemediğimiz bazı şeyleri çözmüş, teknoloji, sağlık gibi alanlarda epey ileri gitmişler. O kadar ki tek meydan okudukları şey, yani düşmanları ölüm. İnsanlığa seslenirken de aynısını öneriyorlar. Aslında bir şekilde doğru bir yaklaşım. Yani biz müslüman olarak ölümün bir son değil başlangıç olduğuna inanıyoruz. Yine de birbirimizi üzmekten, kırmaktan geri kalmıyoruz. Kendi evimizde, işimizde, çevremizde yeri geliyor ülkemizde ve daha ilerisi ülkeler arasında ne savaşlar veriyoruz. Belki de bütün insanlığın tek bir amacı olsa, ortak bir noktada buluşup çözüm arasa dünya düzeni değişse.. belki olası diğer varlıklarla temas kurmak mümkün olabilir.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,3bin okunma
560 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Hayatı işleri ve kendisi böylesine karmaşık bir adamdan kaçması gerekirken, tam tersini yapıp ona koşuyordu. Ateşe koşuyordu. Onu yakıp kül edecek ateşe. Ama ateşe de razıydı, yanıp kül olmaya da. Gönüllüydü bu sefer, bütün yaşayacaklarına. Aslı gibi gönüllüdür sevdaya, razıydı yanmaya. İçinde ilk kez hissettiği, yeni filizlenen sevdaya
Efsane
EfsaneAslıhan Güngör · Müptela Yayınları · 2021180 okunma
Karıncaların savaşı...
“Bu çatışmalarda çarpışan askerler ilk kez savaşan yedeklerdi. İşçilerden daha iyi beslenmişlerdi, ama onlara işçi gömleği ya da işçilere de üniforma giydirilseydi, çatışanları ayırt etmek mümkün olamayacaktı; aynı sınıftan oldukları için öylesine benziyorlardı birbirlerine. Gerçekten, üniformaları ve silahları olmasa genç askerler de birbirleriyle kanlı bir kavgaya girişirlerdi. Ayrıca hepsinin aynı dili konuştuklarını da unutmamak gerekir, hepsi aynı aşağı İngilizceyi konuşuyorlardı. Birbirlerine aynı küfürleri ediyorlardı. Askerin birinin elindeki silahı bir işçi eline alıp salladığında, demir dövmeye alışık kollarında silah, askerinkinde olduğundan değişik durmuyordu. İşçiler belki savaş konusunda bu askerler gibi eğitilmemişlerdi ama, analarından emdikleri süt kendilerini korumadıklarında aç kalacakları bilincini yerleştirmişti kafalarına. Askerler de yine analarının sütünden, kendilerine boşa ücret verilmediğini öğrenmişlerdi. Böylece, yoksulluk, hastalık, açlık gibi şehirlerin kendilerine sunduğu ve memleketlerinin kendilerini tehdit ettiği ortak düşmanla savaşırcasına birbirleriyle de savaşıyorlardı.”
İletişim Yayınları
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Olanaksızlığın içinde olanak oluşturarak bir umuttur yaşamak
6 ay boyunca yerden kalkmayan karlar, dondurucu soğuk, ıpıssız kapalı yollar, inin cinin top oynadığı bir tabiat; kimsenin arayıp sormadığı, düşünmediği, hissetmediği, anlamaya çalışmadığı insanlar… Diline bile yabancı olduğunuz; ne onların sizin dilinize ne de sizin onların dilinden anladığınız, bu “yol geçer kervan geçmez” insanların olduğu
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayınları · 201710,3bin okunma
Reklam
914 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.