Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
'un arketip teorisi, insan psikolojisinde ortak ve evrensel temaların bulunduğunu öne sürer.
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
'a göre, insan zihni kolektif bir bilinçdışına sahiptir, bu da herkesin paylaştığı ortak sembolle, hikayeler ve mitlerle doludur. Bu ortak sembollere "arketip" denir. Arketipler nesiller boyu aktarılmış ve kültürden bağımsız olarak benzer şekilde ortaya çıkan imgeler ve semboller bütünü olarak düşünülebilir. Örneğin "bilge yaşlı adam", "kahraman" veya "ana" gibi figürler farklı kültürlerde benzer anlamlara sahiptir.
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
, arketiplerin bireyin davranışını ve ruhsal gelişimini etkilediğini öne sürmüştür. Ayrıca rüyalar, mitler, sanatsal ifadeler ve dini düşünceler aracılığıyla arketiplerin gün yüzüne çıkabileceğini belirtir. Sonuç olarak
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
'un arketip teorisi insanların kolektif bir bilinçdışına sahip olduğunu ve bu bilinçdışının ortak semboller ve temalar içerdiğini söyler. Bu arketipler kültürler arasında benzer şekilde görülen evrensel deneyimleri ifade eder.
Kız kardeşimin düğününden bir sahne, tamam mı? İşte orada, içki içiyor evlendiği için pişmanlık duyuyor. Bu üçüncü, dikkatinizi çekerim. Annem o kadar kıskanıyor ki saçlarından yılanlar fışkırıyor. Ben ise mükemmel, diyorum. Burada üç tane kadın arketipi var. Kutsal fahişe, kusura bakmayın, Medusa ve ben. Ben kimim? Hangi arketipim?
Reklam
Lütfen okuyalım...
SİYONİZM ABD İŞBİRLİĞİ - 1 * "Yahudi dini kökünden koparılmıştır, bu durum onun hastalığının özüdür..." (Haham Martin Buber, 5 Eylül 1921) SİYONİZM denince, akla ilk önce Yahudilik inancı gelirse de, Haham Hirş'in 3 Ekim 1978'de belirttiğine göre, siyonizm; "Yahudi halkının bir sapkınlığıdır." Siyonizm ekseriya,
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
"Gerçi o bir piçti ama" diyor Homeros. Tanrılardan olma çocuklar piç olmuyor, yarı tanrı ve ölümlülerin gayri meşru çocukları piç sayılıyor. Benim burada merak ettiğim, yarı tanrı tanımı. O devirde yaşamış olanlar sıradışı şekilde güçlü kuvvetli erkekler ve çok güzel ve/veya çok becerikli ve güçlü kadınları tanrı ve tanrıçaların evlatları olarak tanımlamış. Bunun üzerine mitler söylemiş, yazmış. İlyada gibi sözlü geleneğin önemli örneklerinin yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa geçmesi ve yarı tanrı tanımını önemli uzunlukta bir zamanda korumaları hayret uyandırıyor bende. Kuşaktan kuşağa bu tür önemli anıların kültürel miras ve ortak bilinç olması çok önemli. Bu ortak bilincimiz hayatlarımızda neleri etkiliyor?
Çiçek Mutlu

Çiçek Mutlu

@Kiwifish
·
1yıl
Gerçek Anlamda Yakın Savaş
Meges öldürdü Antenor'un oğlu Pedaios'u, gerçi o bir piçti, ama onu tanrısal Theano yetiştirmişti, tıpkı kendi çocukları gibi, özene bezene, hoş olsun diye kocasının gönlü. Ünlü kargıcı Hyleusoğlu vardı yanına, sivri kargıyla vurdu tam ensesinden, dişleri arasından tunç dümdüz geçti, kesti dilini dibinden. Devrildi tozun toprağın içine, dişleri buz gibi tunca kenetlendi.
Sayfa 89 - İş Bankası Yayınları. 5. bölüm. Troya Savaşı sahnesiKitabı okuyor
Yaşamadıklarımız İçin Harcadıklarımız, Yaşananları Değiştirir mi?
Kısa bir özette bulunayım pagan heykelleri yıkılıp üstüne sinagoglar yapıldı, sinagoglar yıkılıp üstüne kiliseler yapıldı ve kiliseler yıkılıp üstüne camiler yapıldı. Din tarih boyunca ortak mitler sayesinde hayvanların avı olmamak, sosyal örgütlenme için temel kurallar ve tarım devrimi dışında insanlara ne sağladı: 1. Aşırı nüfus, 2. Fanatizm, 3. Savaşlar, neyse ki çağımız ilerledi ve bunlardan geriye yalnızca işid örgütü, ku klux klanı, haganah gibi örgütler kaldı, ancak bilinmesi gereken şudur: Bu Akımlar eski çağlarda ki papa ve cihatçılarla aynı akımı paylaşıyorlardı, kısacası bu örgütler ve klanlar onlardan günümüze kalanlar da diyebilirim. Benim kanımca yalnızca gerçeğe inanıyorum deyip geçmek yapılabilecek en iyi davranıştır; çünkü bir insan zamanını iyi davranışları güncel kaynaklardan öğrenmeye harcarsa daha iyi sonuçlar ortaya çıkarır, tapınma, günah çıkarma gibi geleneksel davranışları sürdürenler bunları ömürleri boyunca yapmaya devam edebilir, amacım onları üzmek değil ama her günde beş vakit namaz toplam kırk rekâttır. Bir rekât ise 1 dakikada hem de şartlarına uyarak kılınabilmektedir. Dolayısıyla günde 40 dakika eder ve Türkiye de 75.6 yıl yaşayan bir insan yaklaşık 27.612 gün yaşar ve bunu 40 ile çarparsak 1,104,480 dakika eder. Cumaya gitmesi oruç tutması hacca gitmesi, camiye yürümesi vb. 3 milyon dakikaya kadar çıkabilir bunlar uğruna harcanan süre. Benim biyografimde hayatın ortalama 36 buçuk milyon dakika ettiğini söylemiştim, bu durum ne kadar büyük bir zamanın gittiğini anlatmaya umarım yeterlidir.
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.