Sandukanın üst tarafını Mevlâna'nın şu güzel gazeli süsler:
"Ölüm gününde benim tabutum giderken zannetme ki bende, bu cihânın bir derdi kalmıştır! Benim için ağlama! Yazık, yazık deme. Felâket, şeytanın tuzağına düşmektir. Ancak onlara ağlanır. Cenazemi gözünce ayrılık, ayrılık diye feryât etme! Sevgilimle buluşma, görüşme zamanımdır bu. Beni mezara koyduklarında elveda, elveda deme. Mezar, cennet ehli ile dünya arasında bir perdedir. Batmasını gördüğün şeyin doğmasını da bekle. Güneş, ay batar! Bu ziyan mıdır? Bu batışlar yeni doğuşlara işarettir. Hangi tane toprağa düştü de bitmedi! İnsan tanesi için bu şüphe ne?
Hangi kova kuyuya indi de dolu çıkmadı? Can Yûsufu için kuyudan, feryada, figana sebep ne?"
Sayfa 106Kitabı okudu
OSMAN BATUR
Ey Çinli, eski düşman, kavgamız bitmeyecek
Bıçağımla taşlara bu yemini oydum ben
Benden duyduğun korku aklından gitmeyecek
Çünkü sana o seddi yaptıracak soydum ben
Ne kadar çok olsan da yine azsın yine az
Kırk kişiyle saldırdım, buyum işte, buydum ben
O set durdukça kimse beni unutturamaz
Kürşad’ın hayaleti kâbusunmuş duydum ben
Ne günlerdi değil mi, her ilkbahar gelirdim
Bu defa çok geç kalmış bir bahara uydum ben
Dokunsan kılıç olan ateşteki demirdim
Ses versen kasırgaya dönen coşkun suydum ben
Orda mavi bayrağım, burada neden kızıl
Esaret kaftanını yalnız kanla soydum ben
İster yığın yığın kaç, ister önüme dizil
Türkistan’a hürriyet! Başka lafa doydum ben.
Aynı kan ve aynı kin, söyle kim daha kinli
Ben de artık kan ve kin birbirine perçinli
Altmış yıldır rahatsan boşa sevinme Çinli
Oğlum oldu adını Osman Batur koydum ben
Afşın Efkarlıoğlu
Göğsümde Mahşer
Basur
Nick ve charli bulusmaya karar vermislerdi. Charli cok heyecanliydi. Nick degildi cunku (basur)olmustu. Bulusma yerine geldiklerinde charli nickk!!! Diye bagirdi. Nick de charliyi optu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Kızıl Çin hükümeti, Doğu Türkistan'da inanca karşı 1949'dan beri yoğun bir saldırı faaliyeti yürütmektedir.
Ticari amaçla, bazı İslam devletlerine hoş görünmek için büyük şehirlerde göstermelik ve gösterişli birkaç cami yapılmıştır. Bunlar gayet süslüdür.
Ancak bu sözde ibadethaneler devletin sıkı takibi altındadır. Buralara girip çıkanlar fişlenerek, ilerde değerlendirilmek üzere bir tarafa kaydedilir.
Hacca gidecek olanlar itinayla seçilerek bunların başına mutlaka bir komünist yetkili verilir. Bütün bu baskılara rağmen bölge Türkleri "Allahüekber" diyerek, birbuçuk milyarlık bir nüfusa yaklaşan Çin'e, kafa tutmaya devam etmektedirler.
Kurtuluş Savaşı - 1.-2.İnönü Savaşları
𒊹︎︎︎ Batı Cephesi - 1. İnönü Savaşı
✔︎ Öncelikle Kuvayı Milliyeyi birlikleri daha sonra Düzenli Ordu
✔︎ Batı Cephesinin kuzeyine ➪ İsmet İnönü, güneyine ➪ Refet Bele atandı
𒊹︎︎︎ 1.İnönü Savaşı Sebepleri
✔︎ Sevr'i yutturmak
✔︎ Ankara'yı ele geçirmek
✔︎ TBMM 'yi yok etmek
✔︎ Çerkez Ethem isyanından faydalanmak
∆ Vatanın bağrına
II. Abdülhamid Saltanatının daha ilk yıllarında “Lugat-i Çağatay ve Türkî-i Osmânî” eserinin yazarı Buharalı Şeyh Süleyman Efendi’yi Türkler Türkmenlerle temas etmek üzere resmi vazife ile Orta Asya’ya göndermişti.
Sayfa 245 - SelengeKitabı okudu
