Kosovalar, Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş camilerim ıssızdır,
Boynu bükük minareler öksüzdür,
Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?..
Osman Yüksel Serdengeçti
Aziz kardeşlerim:
Böyle battılar, amma ısırgan otu gibi yine çıktılar. Halk Partisi yine eski Halk Partisidir. Paşa yine eski paşadır. Mangal maşasız olmaz, Halk Partisi de Paşasız olmaz!...
İnsanın hayvanî maddi varlığını aşan, her sual cevapsız kalmaya mahkumdu. " İnsanlar insanlara, insanlar menfaatlere, insanlar maddeye tapıyorlardı." Hakikat bundan ibaretti.
Sık sık tekâmülden bahseden bu insanlar, tekâmülü ters tarafından anlıyorlar; sırasıyla cemadattan(cansız varlıklar), nebatattan, hayvanattan insana doğru yükselecek yerde insanı, insanlığı hayvana, hayvanlığa doğru çekiyorlardı!...
Her varlık kendinden üstün bir varlığa inkılâp etmekte, onun hizmetine girmekte. Toprak çimene, çimen hayvana, hayvan insana. Ve nihayet bütün yollar Allah'a doğru. Kâinat nizamının kuruluşu böyle.
Rodopların ak başları yaslıdır,
Serdengeçti gönül, artık usludur,
Rüzgarları bile matem seslidir,
Zafer,zafer der, eserdi yelleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Osman Yüksel Serdengeçti Şiirleri
Buna derler AP'linin destanı
Seçimlerde bayrak yaptık fistanı
Suladık tarlayı, ektik bostanı
Karpuzlar bekliyorduk, hıyarlar çıktı
Tard edildi partimizden sağcılar
Koltuklara kurulunca yağcılar
Zehir saçtı üzümlere bağcılar
Kır at bekler iken hımarlar çıktı
Koğuşlar uzun, karanlık, sisli,
Duvarlarda bavul keseler aslı,
İnsanlar bir tuhaf külahlı fesli,
Dünyamı değiştirmiş gibi bir hal!..
Öyle bir sahne ki tarifi muhal!..
Öyle bir alem özlüyorum ki; bu alemde analar 'kocakarı' babalar 'moruk' çocuklar 'zamane' olmasınlar. Nesiller birbirini tanısın, anlasın, sevsin ve saysınlar...
Osman Yüksel Serdengeçti