Osmanlı Toplumunda Aile
Osmanlı toplumunda sanıkların tersine polygamie'nin (çokeşlilik) yaygın olmadığı görülüyor.Bazi Avrupalı seyyahlar da bu durumu gözlemişlerdir.Örnegin 16. yüzyıl sonunda Türkiye'den geçen Alman Protestan papazı Salomon Schweigger şöyle demektedir: "Türkler ülkelere,karıları da onlara hükmeder. Türk kadını kadar gezen,eğlenini yoktur. Çok karılılık yoktur. Herhalde bu işi denemiş,dert ve masrafa neden olduğunu anlayıp vazgeçmişler. Boşanma pek görülmüyor. Çünkü boşanırken erkek para ve eşya veriyor ve kız çocuk anaya kalıyor."
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Mimar ve ressam Melling ile anlaşabilmek için Latin alfabesini kullanmıştır.
İlk defa Latin harfleriyle mektup yazan 3. Mustafa'nın kızı Hatice Sultan'dır.
Sayfa 103 - Altın Kitaplar - 1. Basım Aralık 1994Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı tarihinde padişah yapılmak istenmiş tek kadın Esma Sultan'dır. Kasım 1809'daki yeniçeri ayaklanmasında kardeşi 4. Mustafa'yı öldürten 2. Mahmut tahttan indirilmek istenmişti. Osmanlı tahtının tek varisi ve sahibi olan 2. Mahmut'un tahttan indirilmesi tahtın sahipsiz kalması demekti. Bunun üzerine yeniçerilere ''Peki kimi padişah edeceksiniz?'' diye sorulduğunda hiç umulmayan bir cevap alınacaktır: ''Esma Sultan olsun, her kim olursa olsun padişah da bir adam değil mi?''
Sayfa 99 - Altın Kitaplar - 1. Basım Aralık 1994Kitabı okudu
Osmanlı hanedanının rengi kırmızı, gelinliklerdeki hakim renkti. Hanedan dışı halk ise gelinliklerde, başta kırmızı olmak üzere mor ve mavi rengi kullanmıştır. 1898'de Kemaleddin Paşa ile evlenen 2. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan ise ilk defa beyaz gelinlik yaptırarak, günümüze ulaşan beyaz gelinliğin öncüsü olmuştur.
Sayfa 76 - Altın Kitaplar - 1. Basım Aralık 1994Kitabı okudu
Padişahların savaşa kadınlarını götürüp götürmediği aydınlığa kavuşmuş bir mesele değildir. Ancak Silahtar Tarihi'ne göre Viyana kapılarına yaptığımız seferlerde padişahın kadınları da ordu ile birliktedir. 2. Viyana Kuşatması'na doğru Edirne'den Belgrad'a hareket eden orduda 80 arabalık harem halkı olduğunu söyler Silahtar Mehmet Ağa. O zamanlar sarayın seferli koğuşunda bulunan Mehmet Ağa, muhtasar alayın 8 Nisan 1683'te Filibe Köprüsü'nün karşısında otağ-ı hümayun kurduğunu, padişah kadınlarının da şehirdeki Pirinççi Mehmet Paşaoğlu hanesinde konakladığını yazar. Bu sırada padişah ''Avcı'' diye bilinen 4. Mehmet'tir. Kendisi de harem kadınlarıyla birlikte Belgrad'ta kalmış, sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ordu ile harbe gitmiştir.
Sayfa 24 - Altın Kitaplar - 1. Basım Aralık 1994Kitabı okudu
Çanakkale Muharebelerine Dair Yalanlar Ve Gerçekler
Türkiye’de 2003 yılından bu yana, 18 Mart, “şehitler günü” olarak anılıyor. Bu yüzden Mart ayı geldiği zaman Milli Eğitim başta olmak üzere burjuva ideolojisini üfüren tüm borazanlar benzer hamaset seslerini yüksek perdeden çıkarmaya başlıyorlar. “Şehitler” üzerinden ahlâksızca pompalanan kahramanlık edebiyatı ile emekçileri kapitalistlerin
Reklam
837 öğeden 821 ile 830 arasındakiler gösteriliyor.