Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Osmanlı’da dâhil birçok toplumda kadınların yönetime katılması hep erkekler üzerinden kurgulanmış. Kendilerine biçilen en iyi rol “her başarılı sultanın arkasındaki kadın” olmak.
Sayfa 163 - Kronik KitapKitabı okudu
Bugün değişen ne?
(...)Saray kadınlarına bağlı olan hocalar, kazaskerlik elde ederek, ilimleri ve faziletleriyle kendilerinden üstün olanların üstüne çıkıyorlardı. Raziye Kadın'ın damadı Muhiddin, Semâniye müderrisliğinden Kadılık makamına geçmişti. Hoca Sadettin Efendi'nin devlete büyük bir hizmeti olmuştu. O hizmet de Eğri Seferi'nde kaçmaya hazırlanan Sultan Üçüncü Mehmed'in atını tutarak, kendisini tekrar savaşa teşvik etmesiydi. Hoca Efendi'nin bu fazileti kendisinin saray entrikalarına karışmasını bir dereceye kadar affettirebilirdi. Halbuki evlat ve akrabalarını belli başlı yerlere yerleştirmek Hoca Efendi'nin devamlı bir hastalığı idi... Menfaat hırsı, arpalik sevdası her hocanın kalbinde büyük bir yer tutuyordu. Artık Osmanoğulları'nı şiddetten ve adaletsizlikten menetmeye çalışan mücahit âlimler silsilesine son verilmişti. İkiyüzlülük, rüşvet, yalan ve laf taşımak, mansıp elde etmek için hocaların genellikle başvurdukları çarelerdi. İlk devirde yetişen âlimler, padişahların meziyetleriyle iftihar ederlerdi. Sultan Birinci Ahmed devrinin uleması ise akıl ve şuurdan mahrum bir şehzadeyi Osmanlı tahtına çıkaracak derecede devlet menfaatlerine kayıtsız kalıyorlardı. Bu devirde memleketin en zorba, en coşkulu ve hareketli kuvveti yeniçerilerdi. Onlar bile hocalara boyun eğerlerdi. Halbuki yeniçeriler, yağmacılıkta hocaların da kendi seviyelerine düşmüş olduklarını bilmiyorlardı.
Sayfa 16
Reklam
Ahmed Rıza
"Ben kadın olsaydım dinsizliği seçer de Müslüman olmayı istemezdim. Üzerime üç karı ve istediği kadar odalıklar almasına cevaz veren, kocama cennette hurileri hazırlayan, başımı, yüzümü dolap beygiri gibi örttürdükten sonra beni her tür eğlenceden men eden kocamı boşayamamak, döverse sesimi çıkaramamak gibi daima erkeklere hayırlı, kadınlara muzır kanunlar vaz eden bir din benden uzak olsun derim."
Birgivi Mehmed Efendi, halk tarafından büyük beğeni ile okunan Vasiyetname adlı eserinde mezhep başlığı altında önce; "Erkek kadın her mü'mine lazımdır ki, itikatta ve amelde mezhebini bile" diyerek bir Müslümanın mezhebini bilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Birgivi daha sonra: "Ebû Hanife mezhebi haktır, gayri (Şafii, Mâliki, Hanbeli) batıldır demeye, belki diye: Ebû Hanife mezhebi haktır, hata ihtimali vardır, gayri mezhepler, hatadır hak olma ihtimali vardır" diyerek, Hanefiliğin dışındaki diğer üç mezhebin batıla nispet edilmesini doğru bulmamıştır. Hanefi mezhebinin ilk teşekkül eden mezhep olması itibariyle daha faziletli olduğunu ifade eden Birgivi, dört mezhebin ameli bazı hususlarda ihtilaf etmesinde dinen bir sakıncanın bulunmadığını ve bunun ümmet için rahmet olduğuna işaret etmiştir. Anadolu'da yaygın olan mezhebin Hanefilik olduğuna dikkat çeken Birgivi, dört mezhebin de itikatta Ehl-i sünnet ve cemâat olması sebebiyle her birine tabi olmanın câiz olduğunu ifade etmiş ancak, kendisinin Hanefi mezhebinin sevabının daha çok olduğuna inandığını belirtmiştir
Sayfa 341 - ensarKitabı okudu
Osmanlının fetihlerle topraklarına toprak kattığı dönemlerden 16. yüzyıla kadar kız çocuklarının ve kadınların toprakta söz sahibi olmalarına müsade edilmemiş, aile içerisinde yalnız erkeğin toprağa malik olması sağlanmıştır .
Reklam
Dünya endüstri tarihinde üretimin öztüketim esas alınarak sürdürüldüğü uzun bir dönem mevcuttur.
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
Reklam
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Osmanlıda kadına karşı dinimizde olduğu gibi pozitif ayrımcılık vardır ve kadın her durumda güzel olarak ifade edil­ mektedir. Sebebi ise erkeğine karşı “itaatkâr” olmasıdır.
De Amicis: “Türk kadınına umumiyetle bir şövalye kibarlığı ile hürmet edilir. Osmanlı’da kadın hürdür ve ‘köle’ olduğunu söyleyenler alay edilmeyi resmen hak etmiştir. En çok dikkatimi çeken şey, kadının şahsiyetli, hür davranışlı ve son derece modern bir kıyafette oluşudur.”
Sayfa 70
De Amicis: “Türk kadınına umumiyetle bir şövalye kibarlığı ile hürmet edilir. Osmanlı’da kadın hürdür ve ‘köle’ olduğunu söyleyenler alay edilmeyi resmen hak etmiştir. En çok dikkatimi çeken şey, kadının şahsiyetli, hür davranışlı ve son derece modern bir kıyafette oluşudur.”
Sayfa 70 - PDF
221 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.