Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Safiye Sultan (Hasekiliği)
O dönemde Venedik, dünyanın belli başlı devletlerinden biriydi. Bilhassa deniz gücü hâkimiyeti Osmanlı Devletini yıldırmıştı. Ancak Osmanlı ile Venedikliler arasında bir sulh vardı. Yinede Türk korsanları Venedik gemilerinden ve denizcilerinden hoşlanmazdı ve bilhassa Turgut Paşa bir Venedik düşmanı idi. Türk korsanları iyi istihbaratçılığı
Buyrun, dedi. Öyle bir balçık sıvanmış ki devrimci bile küçücük bir adımı çeyrek yüzyılda atıyor ancak. Osmanlı saray kurmuş, Arapçalı , Farsçalı, ayrıcalıklı . İlkel toplumsal yaşantı ile İslamlığı uyuşturan yığınlardan, Asya'dan kopup gelen Türk halk yığınlarından kısa bir sürede kopmuş Osmanlı. Dirlik düzeni bozulmaya başlayınca,
Sayfa 460 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Osmanlı belgelerinde 'Kira Kadın' ya da 'Kiraca' olarak geçen ifade Osmanlı Sarayında Valide Sultanların ekonomik danışmanlığını yerine getirenler için kullanılmakta idi. Bunlar aynı zamanda Osmanlı Harem'i ile dış dünya arasında bağlantı kuran kişilerdir."
Sayfa 53 - Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Montagu:Türk kadınları belki de tüm dünya kadınlarından daha özgürler
Pek çok Batılı ressam Doğu kadınını sadece harem ve hamam sahneleri içinde, erotik çağrışımlar içeren hallerde resmetmiştir ki bunlardan en ünlüleri Fransız oryantalist resim ekolüne ait ondokuzuncu yüzyıl ressamları Gerome ve Delacroix'ya aittirler. Bu ressamların çizdikleri Batının Doğuyu tanımlamakta ve onu bilmekte kullandığı oryantalist
Osmanlıda Aile
Osmanlı ailesinde kadın ikincil durumda görülmektedir. Bu Müslüman Türk içinde böyledir, Arap için de böyledir, Ermeni ,Rum için de böyledir
Sayfa 43 - KronikKitabı okudu
Kösem Mahpeyker Sultan
Kösem Sultan bir Rum rahibinin kızı idi. İsmi Anastasya’ydı ancak, ona Nasya derlerdi. Nasya küçük yaşta babasını kaybetmiş ve öksüz kalmıştı. Bosna Beylerbeyi’nin bir şekilde eline geçmiş ve Beylerbeyi ise onu Darüssaade Ağasına hediye olarak vermiş ve nihayet oda onu I.Ahmet’in haremine sokmuştu. Saraya geldiğinde 15 yaşlarında idi. Güzel, tatlı
Reklam
Dünya endüstri tarihinde üretimin öztüketim esas alınarak sürdürüldüğü uzun bir dönem mevcuttur.
Osmanlıda Hâyır İşleri
•Dul kadın ve kimsesiz çocuklar için bakım evleri açmak, öksüz bebeklere sütanne tutmak. •Halkın alışverişte kandırılmaması için çarşı ve pazarlara ölçü ve tart âleti koymak. • Hizmetçilerin, efendileri (patronlan) tarafından azarlanmalarını ve incinmelerini önlemek için kırdıkları eşyanın bedelini ödemek. • Yoksul kızlara çeyizlerini
Sayfa 83 - Işık YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı’da çıplak kartpostal satışı;
Louis-Jacques-Mandé, 1800'lerin başında dünyanın ilk çıplak kadın fotoğrafını çeker. Birkaç yıl sonra genelde zenginlerin tekelinde olan çıplaklık halka doğru yayılınca bu kartpostallardan İstanbul'da da görülmeye başlanır. Ancak henüz "yerli" kadın fotoğrafları yoktur. El altından dolaşan kartpostallar, genelde Fransa'da çekilip çoğaltılmış ve üzerinde "orient woman" veya "ottoman woman" yazan fotoğraflardır. 1880'li yıllarda Galata'da çekilen çıplak kadın ve oğlan resimlerinin altına da Fransızca ve Türkçe olarak "İstanbul'un Rum kadını güzeli", "Galatalı güzel Rum oğlanı" yazılır. Ancak ilk yıllarda resmi çektirenin başına bir iş gelmesin diye çıplak kadın ve oğlanların eline Yunan bayrağı tutuşturulur. Birkaç yıl sonra bu iş iyice yaygınlaşmaya başlayınca resimler katalog halini alır ve çıplak resimci, şayet içlerinden birini seçerse müşterisini sermayenin çalıştığı eve götürerek ekstra hizmet ve elbette ekstra ücret alır.
Sayfa 14 - Cumartesi Kitaplığı;
itaatkar :)
Osmanlıda kadına karşı dinimizde olduğu gibi pozitif ayrımcılık vardır ve kadın her durumda güzel olarak ifade edilmektedir. Sebebi ise erkeğine karşı “itaatkâr” olmasıdır.
Reklam
Osmanlının fetihlerle topraklarına toprak kattığı dönemlerden 16. yüzyıla kadar kız çocuklarının ve kadınların toprakta söz sahibi olmalarına müsade edilmemiş, aile içerisinde yalnız erkeğin toprağa malik olması sağlanmıştır .
Görünmezlik kadın tarihinde üzerinde önemle durulan bir konudur. Kadınlar ve onların yaşamı kayıtlara geçirilmemiştir. Kadınların “görünmezliği” problemi, kaynakla ilişkilidir. Yeni soruların sorulması ve o soruların cevaplanması için, yeni kaynaklara ihtiyaç vardır. Birçok resmi kaynakta kadınların düşüncesi, erkek merkezli bakış yüzünden önyargılı olarak atlanmış, ihmal edilmiştir. Diplomatik yazışmalar, belgeler, kronikler erkeklerin kendi yaşamlarını görünür kıldığı eserlerdir. Sadece tarih kitaplarında değil, resmi kayıtlarda da kadına ilişkin bilgiler son derece kısıtlıdır. Kadınlar sadece unutturulmakla kalmamış “insan” kavramının tek bir cinsi, erkeği kapsadığı belirtilmeden “erkek cinsindeki insanlığın” özel bir tipi olarak algılanmıştır. Tarih, yani erkeklerin tarihi, genel tarih olarak tanımlanmıştır. Örneğin kadınların seçme seçilme hakkı olmamasına rağmen, 1908’de yapılan seçimler için “1908 Genel Seçimleri” ibaresi kullanılabilmiştir. İstatistiklerde kadın ihmal edilmiş; sadece erkeğe ilişkin bilgiler yer almıştır. Kadınlar genel nüfus sayımına dahil olmak için epeyce beklemek zorunda kalmıştır. Osmanlı’da bu tarih, 1882’dir. İnsanlığın sadece bir yarısını gören, o yarıyı da “erkekler” olarak değil cinsiyetsiz yaratıklar olarak sunan bu historiografik yöntemler, hatalı ve eksik bir evrenselliğe yol açmışlardır.
Sayfa 44
De Amicis: “Türk kadınına umumiyetle bir şövalye kibarlığı ile hürmet edilir. Osmanlı’da kadın hürdür ve ‘köle’ olduğunu söyleyenler alay edilmeyi resmen hak etmiştir. En çok dikkatimi çeken şey, kadının şahsiyetli, hür davranışlı ve son derece modern bir kıyafette oluşudur.”
Sayfa 70 - PDF
Osmanlı’da dâhil birçok toplumda kadınların yönetime katılması hep erkekler üzerinden kurgulanmış. Kendilerine biçilen en iyi rol “her başarılı sultanın arkasındaki kadın” olmak.
Sayfa 163 - Kronik KitapKitabı okudu
228 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.