1883 yılında Osmanlı Hazinesi, Fransız Vagon Lits şirketine İzmir-Aydın-Ödemiş demiryolunun yapımı karşılığinda 100 yıl süreli bir imtiyaz vermişti. Buna göre Vagon Lits bu yolu Osmanli'dan herhangi bir bedel almadan yapacak ama karşılığında trenlere bir veya iki adet özel vagon ekleyecekti. Bu vagonlar trenin diğer vagonlarına göre çok daha lüks ve dolayısıyla pahalı olacak ve bunların geliri Vagon Lits'e ait olacakti. Bu noktada çok önemli bir ayrıntı var: Vagonlar dolmazsa, Hazine, boş kalan yerlerin bedelini Vagon Lits'e ödeyecekti. 100 yıl süreli imtiyaz anlaşması 1983 yılında sona erdirildiğinde geçen 100 yıllık sürede bu yolla Vagon Lits'e ödenen bedel, yapılan yolun bedelinin kat kat üstünde bir miktara ulaşmiş bulunuyordu. Asıl inanılması zor olan durum, Osmanlı devletinin imzaladığı bu tür imtiyaz anlaşmalarıyla Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet döneminde inanılmaz bedeller ödenmesine yol açan bu deneyimler varken Türkiye'nin, yap-işlet-devret projeleri gibi Hazine’yi benzer yükler altına sokan yollara gönüllü olarak girmesidir.
Sayfa 185Kitabı okudu
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Reklam
Bozgun Kitabının yazıldığı yıllar
Hafız Hakkı Paşa «Bozgun» u Balkan Savaşı üzerine yazdığından, günün Türkiye’si hakkında kışa bir açıklama yapmak gerekmektedir. 1890 yılında II. Abdülhamid Han’ın idaresine karşı gizli bir cemiyet olarak kurulan İttihâd ve Terakki Cemiyeti, kısa zamanda gelişti. Balkanlarda en mühim kuvvet olarak II. Meşrutiyetten önce III. Ordu
Ahmedi
Kadüñ ar’ar saçuñ anber tenüñ nesrîn beñüñ müşkîn Gözüñ nerges sözüñ şekker yüzüñ lâlâ dişüñ lü'lü' (Boyun ardıç, saçın amber, tenin yaban gülü, benin miskli; gözün nergis, sözün şeker, yüzün lâle, dişin inci.) Dağ servisi yahut ardıç ağacı demek olan '"ar'ar" edebiyatta güzel ve mütenasip boy için benzetme unsuru olarak kullanılagelmiştir. Şaç güzel kokusu sebebiyle ambere; ten ise beyazlığı sebebiyle "nesrîn"e [= yaban gülü] benzetilmiştir. Benin "müşkîn" [= misk kokulu] oluşu, eskilerin misk veya amberi bir çeşit reçine ile karıştırıp yüzlerine yapıştırmak suretiyle yaptıkları sun'î benler sebebiyledir. Bu benler o günün anlayışına göre yüze bir güzellik kazandırdığı gibi, hoş bir koku saçtıklarından edebiyatta ben daima "hâl-i miskîn" [= misk kokulu ben] şeklinde geçer. Gözün nergise benzetilmesi, bu çiçeğin ortasının âdeta bir göz biçimini andırmasından kaynaklanmaktadır. Sözün şeker olarak tarif edilmesi, övülen şahsın tatlı sözlerine imada bulunmak içindir. Parlak anlamına gelen ve "lü'lü"' [= inci] ile birlikte bir ses uyumu oluşturmak üzere daha çok "lü'lü'-i lâlâ" [= parlak inci] terkibi ile kullanılan "lâlâ" kelimesi aynı zamanda bir bitki ismi olarak beyit içinde geçen arar, nesrin, nergis gibi isimlerle uyum oluşturmaktadır.
Sayfa 9 - YKY
Noel Baba Neyimiz Olur? KASIM HIZLI 1 “Yılbaşı neyimiz olur? diye soruyorum… ‘Ramazan Bayramı’mız mı, kandilimiz mi, Kurban Bayramı’mız mı?’ diye sual açmak da yersiz olmazdı. Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllar da biliriz, ki hiçbiri böyle şımarıklıkla böyle ayyaşlıkla böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi yıllardı…” (Arif Nihat
130 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Pek kıymetli Teoman Duralı'nın ifadesiyle ; "Hayatı dolduran, yaşanmış âna veya anlara ilişkin yaşantı/lar/dır. Hayatım, şu durumda yaşanmış ân ile ânların düşünülmesidir. Yaşanmış ânları sıralayıp düzenleyen, böylece düşünülmeye elverişli kılan akıldır." Millet olarak yaşanmış 'an'larımız birhayli fazla. Köklü, zengin ve hakikate
Omurgasızlaştırılmış Türklük
Omurgasızlaştırılmış TürklükŞ. Teoman Duralı · Dergah Yayınları · 2013226 okunma
Reklam
82 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.