Haydarpaşa Garı'nın üzerinde eğleşen mor bulutlar, martıların insan kapıp kaçacakmış gibi yakından çırptıkları kanatları ve çığlıkları.Akşamın son aydınlığı.
Tutumlu adamın fıkrasını bilirsiniz. Hani bir düğme buluyor da ziyan olmasın diye terziye koşup o düğmeye uygun bir takım elbise ısmarlıyor. Türk halkının alışveriş kültürü düğmeyi değerlendiren adamın "tutumluluğuna" doğru hızlı bir değişim geçiriyor. İhtiyaçları olmadığı halde "bu hafta ucuz" mantığı ile promosyon kölesi olanlar, köleliklerinin bedeli olarak görgülerinin arttığını düşünüyor. Almakla vermekle alakası olmayan insanlar, hiç almayacakları malların karşısında görgülerini artırmayı hafta sonu için "etkinlik" olarak görüyor.
Yazar ilk baştaki yazısında ben bilirim edasında olunca itici geldi haliyle. İstanbul'da geçtiği için yine de zevkle okuyabildim. Otobüsler, taksiler, minübüsler ve vapurlarda karşılaştığımız, kimi zaman farkında olmadığımız insanlara dair küçük yazılardan oluşuyor.