Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Reklam
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Dönüşüm
Dönüşüm
sy.30: "kuşkusuz onlar da Gregor'un açlıktan ölmesini istemezdi, fakat onun yemek yediğini bilmekle yetinmek istiyorlardı, belki de kız kardeşi onların acısını azaltmaya çalışıyordu, çünkü gerçekten çok fazla acı çekiyorlardı." düşünelim. gregor öyle sansa da kız kardeşinin gregor'a yemek getirdiğini biliyorlar mıydı yoksa kız kardeşi okuduğumuz gibi tamamen gizli mi yapıyordu? gregor'a yemek getirildiğini biliyorlar mıydı gerçekten? ne de olsa kız kardeş bunu gizli ve onlar uyurken yapıyordu ve onlara söylemiş olamazdı gizlice yaparken. ötekileri gerçekten gregor'u aç bırakmıştı ve ona yemek getirildiğinden bihaberlerdi. gerçekten gregor'un düşündüğü gibi gregor'un açlıktan ölmesini istemezler mıydı? peki burada gerçekten çok fazla acı çeken kimdi? anne baba mı yoksa gregor mu?
Reklam
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
Bize Bu Yapılır Mıydı?
Günlerden bir ekim sabahıydı. Hava soğuk ve kasvetli... İşe gittim ama her zaman ki sıkıcı ve yorucu insanoğlu ile ilgilenmek çok daha canımı sıkmıştı. Zaten Firuze'de tek satır söylemeden beni terk edip askerden yeni gelmiş yağız delikanlıya kaçmıştı. Canım patlayacak sandım, yanardağlar gibiydim. Ama dışım öyle hüsran, öyle sıkkındı. Sahile
ŞEYTANI BİR DE ŞÖYLE DÜŞÜNÜN!
Dinlerde, inançlarda genellikle kötülüğü temsil eden bir figür hep vardır. Çoğu zaman "şeytan" denilir ona. Tüm günahların sorumlusu olarak onu görür insanlar ve "Şeytan beni yoldan çıkardı." derler. Öyle ya Adem ve Havva'yı da cennetten kovdurtan o değil miydi? Peki şeytana farklı bir bakış açısıyla bakmayı denediniz mi
Birini düşünerek ömür geçer mi?
Onu görünce yüzüne bakamazdı gözlerini kaçırırdı onu gördüğü anda eli ayağı titrerdi kalbi öyle bir atardı ki sanki yerinden çıkacak gibi olurdu böyle olurmuş ya hani birini sevince.. Gerçekten sevmiş olabilir miydi yoksa geçici bir heves miydi? Belkide onu düşünerek aklını yitirecekti.. Onu yeni doğmuş kundaktaki bebe gibi seviyordu.. İlk sarılma anı aklından hiç çıkmıyordu ah o sarılma sanki yıllardır görüşmemişler gibiydi birbirlerine yabancılardı tanışmıyorlardı ama bir o kadar da birbirlerini tanıyorlardı.. Kimdi nerden çıkmıştı karşısına neden karşılaşmışlardı sevda mıydı imtihan mı? İçinde kelebekler uçuşuyor derler ya aynı onun gibiydi içi kıpır kıpırdı.. Yüzü asık suratlı gülmeyen kızın gözlerinin içi gülüyordu birini bu denli sevebilir miydi? Kendinden, herkesten, herşeyden çok.. Elini tutmak ne kadar heyecan veriyordu ileride ne acı vereceğini bilmeden.. Belkide imkansız kalmalıydı.. İlk sarılma anında kalsaydı uzaktan sevseydi.. Kokusunu bilmeden, gözlerine bakmadan olacaklar onsuz olsaydı belkide bu denli canı acımazdı şimdi kokusunu unutmaya çalışıyordu ten kokusu unutulur mu? Belki bir gün karşılaşacaklardı pişman mı düşman mı..? Artık onu unutmak istiyordu ama bir yandan da seviyordu deli gibi sevmesine, istemesine rağmen onu istemiyordu. Bu ne demekti insan birini hem deli gibi isteyip.. bir o kadar da istemez miydi?
Reklam
"Ruth Etkisi"
Martin için de başkaları da olmuş olabilir miydi? Belki de Martin bundan bahsetmek istemiyordu. Ruth'un bunları bilmesi, ona nasıl hissettirirdi kestirmekte zorlanıyordu. Evet Martin için de başkaları olmuştu. Martin, Ruth'tan sonra başkalarıyla denemişti, olmuştu da. Lakin Martin, Ruth'u sevdiği gibi hiç kimseyi sevememişti.
880 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.