Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Umudumuzdun çocuk Geleceğimizdin sen Körpecik hayallerin vardı Küçücüktü kalbin Ama uçsuz bucaksız bir nehirdi sevgin Öyle temiz, öyle masum, öyle karşılıksız Bulamadı zaten karşılık Öylece göçüp gittin Biz ardından bakakaldık.
Umudumuzdun Çocuk
Umudumuzdun çocuk Geleceğimizdin sen Körpecik hayallerin vardı Küçücüktü kalbin Ama uçsuz bucaksız bir nehirdi sevgin Öyle temiz, öyle masum, öyle karşılıksız Bulamadı zaten karşılık Öylece göçüp gittin Biz ardından bakakaldık. (Dedesi tarafından öldürülen bir çocuk için yazıldı.)
Sayfa 33 - Ares Kitap / AZ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bana dalgaların arasından geçmeyi öğretecektin hani, Beni aldın mavi sularına, Öylece gittin, Ben kayboldum o dev dalgaların içinde Hani güçlüydün,hani vazgeçmeyecektik, Yüreğin dayanmadı mı,daha ilerisine Ama beni öylece bırakıp gitmeye Dayandı yüreğin,gücün yetti, Vicdanın kaldırdı, Sarıldığın bu yüreği,tuttuğun bu elleri Bırakmaya... Boğuldum ben en derinlerde Arkandan bakarken,ne gücüm yetti, Ne de nefesim...
“Konuşmuyorsun…” dedi dakikalar öylece akarken. Sanki gerçekten gökyüzünde bir yerden beni izliyormuş da her şeyden haberdarmış gibiydi. “Neden konuşmuyorsun, Karya?” “Senden başka kimse inanmaz ki bana,” dedim gururum incinirken. “Sen de gittin, bana inanacak kimsem kalmadı.” “Gerçekleri söylemek için illa birilerinin bize inanması mı gerekir, Karya?” diye sordu.
Sayfa 195 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
hatıralar
hayalin suskun çehresinde yine günah öğreten gözlerin gülümsedi yine ben kaldım, kalbimin köşesinde bir de senin busenin yakıcı hasreti. yine ben kaldım ve bir yudum heves yine ben kaldım ve bir avuç umut gözlerinden gönlüme yansıyan
Sayfa 28 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Geceye düşen kar tanesi. Sen de öylece gittin ebedi.
Reklam
Ghosting :)
"Neden kayboldun? Neden hiç açıklama yapmadan beni öylece bırakıp gittin? Neden bana hiç yazmadın, hiçbir açıklama yapmadın?"
Ailemizde hatta köyümüzde okuyan tek kişi sensin. Dışarlara gittin geldin, yabancı diller öğrendin, hala elinde kitaplar okursun da okursun. Çocukluğunda da eline ne geçerse, bir ağacın gölgesine oturup kafanı kaldırmadan boyuna okurdun. Lakin, sonunda dönüp dolaşıp gelip buraya yerleştin, bu tarlalardan, bayırlardan kurtulmak için okumadın mı sen? Bütün bu bilgiler ne işe yarıyor anlamadım gitti, şimdi aramızda bir fark yok gibi. Anlamadım ben bu işten bir şey... Şöyle şehirlerde lüks içinde yaşasaydın, memuriyette kalsaydın da yükselseydin bari. Daha iyi olmaz mıydı? Para kazanamadın!.. Dağlar ne güzel, şu tarlaların renklerine bak demekle olmaz bu iş. Para kazanmak, güçlü olmak lazım. Geçen gün kahvede 'şu senin oğlun ne biçim yav, koca Nuri' diyorlar bana 'ayağında eskimiş bir pabuç, üstü başı dökük, okumuş adam öyle mi olur?'. Arabanı koydun garaja, orada öylece eskiyor, bin şöyle arabana, çarşının içinden fiyakayla şöyle bir geç. Hayatın tadını çıkarmayacaksan, para kazanmak da, okumak da neye yarar?
Sayfa 50 - Norgunk Yayıncılık
Bana baktın, beni kendine âşık ettin, sonra da vahşi bir kedi gibi kaçıp gittin. Orada öylece kalakaldım, ne yapacağımı bilemedim. Ve inan bana, seni bulmak için cehennem çukuruna bile atlardım.
Öylesine bir gün Dünyadan geçiyordum. Seni gördüm, Beni çektin kendine. Ne yapacağımı bilemedim. Kabullendim sadece Sonra bir gün aniden Beni bırakıp gittin. Susub izledim öylece Oysa severdin beni, Yani hep öyle söylerdin. Bilemedim Sevmek mi hataydı yoksa, Sevdiğim kişi mi yanlıştı?
Reklam
Kalkıyorum sabahın 5'i. Herşey aynı. İçimdeki hislerin adı bugün biraz daha karmaşık. Mesela diyorum, mesela bugün ki aile sevgisi neye benziyor? Bilemiyorum, bilmek istiyor muyum? Bilmiyorum. Ben sadece bilemeyen tarafımı seviyorum. Çok işim var bugün, biliyorum. Kalkmam lazım ama beş dakikadan ne olur ki? Başımda bir anne yok kızsın, bir baba yok mesela bana seslensin ya da bir kardeş.. Öylesine yalnız yaşıyorum. Açıyorum tekrar gözlerimi, eh be diyorum, eh be bak sen şu işe saat daha 6 bile değil. Kim kalkar ki bu saatte. Hazırlanıyorum, çıkıyorum evden. Sokaklar sessiz. Kimsecikler yok. Tabii kim olacaktı bu saatte burada. Bak diyorum tekrar, bak sen şu işe kocadın gittin sen bu dünyadan be ihtiyar. Az daha gezeyim diyorum, az daha. Sonra giderim eve diyorum. Öylece geziyorum. Kimse yok, ses yok seda yok. Bir tıkırtı duyuyorum, bi kedi. Ufacık. Sende mi yalnız kaldın diyorum miyavlıyor bana. İçim el vermiyor onu orada, öylece bırakıp gitmeye. Yok mu senin anan küçük şey diyorum, yine miyavlıyor. Anlaşıldı diyorum senin de kaderin benim gibi gel diyorum, gelde seni önce doyuralım sonrasına bakarız diyorum. Tekrar miyavlıyor, yeşil gözleri titrek bakıyor. O da sevindi biliyorum. Alıyorum onu da dönüyorum eve doğru. Bugünün dünden farkı da sen ol diyorum. Senin adın Farklı olsun diyorum, Farklı. Nede yakıştı sana bu isim. Bir süre daha benimlesin diyorum Farklı'ya. Miyavlıyor. Galiba o sadece miyavlıyor..
480 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.