-Beni niye bırakıp gittin Müzeyyen?
- Elimde değildi,kendime engel olamadım. Ona aşıktım. Seni üzmek istemezdim ama kendimden de vazgeçemedim.
- Değdi mi peki?
- Mesele bu değil ki, yaşamam gerekiyordu yaşadım. Ama biliyorsun işte bitiyor en nihayetinde her şey gibi.
- Çay için teşekkürler.
- Gitme! Lütfen! Diyelim ki gitmedin. Seninle
Önce bi hoşuna gitti sanki Renklerim,kanatlarım
Uçmaya olan sevdam cezbetti seni
Önce senin olayım istedin
Avuçlarına hapsettin
Sevmeyi,bakmayı,
Bilebildin mi acaba?
Tam da sana alışmış,
Uçmayı unutmuşken
Gitmelisin dedin,
Ve öylece gittin..
Normalde aramazdım..
Sonkez sesini duymak istedim sadece...
Bu gece son.
Bu geceden sonra, son közün yok oluşunu yaşayacağım.
İstesen harlayacak olduğun ateşin, sönüşünü hissedeceğim damarlarımda.
Ve son kez çalacak şarkımız kulaklarıma.
Bir hayaldin, öyle bile güzeldin...
Anı olarak bıraktıkların da yara kaldı içimde. Öylece gittin...
M.Z
“Sen kediler şehrine gittin” dedi Fukaeri, Tengo’yu suçlarmış gibi.
“Ben mi?”
“Sen kendi kediler şehrine gittin. Sonra trene binip geri geldin.”
“Öyle mi hissediyorsun?”
Fukaeri yazlık yorganı çenesine kadar çekmişti, net bir hareketle başını evet anlamında salladı.
“Gerçekten de senin söylediğin gibi” dedi Tengo. “Ben kediler şehrine gidip, trene binerek geri döndüm.”
“Arındın sonra” diye sordu kız.
“Arınmak?” dedi Tengo. “Hayır, sanırım henüz arınmadım.”
“Arınman gerekir.”
“Mesela ne şekilde?”
Fukaeri bu soruyu yanıtlamadı.
“Kediler şehrine gidip öylece bırakıp gelmek iyi şeyler doğurmaz.”
Gökyüzünü ortadan ikiye ayırıyormuş gibi bir gök gürültüsü patlayıverdi.
Gök gürlemeleri gitgide şiddetleniyordu. Fukaeri yatağın içinde iyice büzüldü.
“Buraya gelip sarıl bana” dedi Fukaeri. “İkimiz birlikte kediler şehrinde olmalıyız.”
“Neden?”
“Little People girişi bulabilir.”
“Arınmadığım için mi?”
“Biz ikimiz tek olduğumuz için” dedi kız.
bana baktın, beni kendine aşık ettin, sonra da vahşi bir kedi gibi kaçıp gittin. orada öylece kalakaldım, ne yapacağımı bilemedim. ve inan bana, seni bulmak için cehennem çukuruna bile atlardım.
-Beni niye bırakıp gittin Müzeyyen?
-Elimde değildi, kendime engel olamadım. Ona aşıktım. Seni üzmek istemezdim ama kendimden de vazgeçemedim.
-Değdi mi peki?
-Mesele bu değil ki, yaşamam gerekiyordu yaşadım. Ama biliyorsun işte bitiyor en nihayetinde her şey gibi.
-Çay için teşekkürler.
-Gitme! Lütfen! Diyelim ki gitmedin. Seninle beraber
Beni niye bırakıp gittin Müzeyyen? - Elimde değildi, kendime engel olamadım. Ona aşıktım. Seni üzmek istemezdim ama kendimden de vazgeçemedim.
- Değdi mi peki?
- Mesele bu değil ki, yaşamam gerekiyordu yaşadım. Ama biliyorsun işte bitiyor en nihayetinde her şey gibi.
- Çay için teşekkürler.
- Gitme! Lütfen!
Diyelim ki gitmedin. Seninle
Umudumuzdun çocuk
Geleceğimizdin sen
Körpecik hayallerin vardı
Küçücüktü kalbin
Ama uçsuz bucaksız bir nehirdi sevgin
Öyle temiz, öyle masum, öyle karşılıksız
Bulamadı zaten karşılık
Öylece göçüp gittin
Biz ardından bakakaldık.