“Biz normal değiliz. Bu yer normal değil ve sen oyuncu değilsin ufaklık. Sen cam balerinsin — ya da bıçak”
—
İşte bu alıntı kitabın tatlış bir özeti oluyor.
Kitabın beklentimi aştığını söylemek istiyorum. Beni resmen içine çekti diyebilirim. Bulmacaları, orası burası çıkıntılı ya da tuşlu eşyaları da çok severim. Satranç oynayan karakterleri daha da çok severim.
Kısacası, ana karakterimiz Avery’ye kolay ısındım. Dört Hawthrone kardeşi için ne desem az diyebilirim. Jameson psikopat olan, Grayson korumacı ve gururlu, Xander da ürkütücü zeki olan. Nash ise… ne olduğu belli değil onu da görücez. Ama benim favorim Gray çünkü “siz”li konuşması çok hoşuma gitti dkdkdlkxd (her be kadar çevirinin marifeti olsa da hoş bir dil kullanıyor işte, ana nokta o). Avery kendini bu manyakların arasında gayet güzel idare etti, ediyor. Geçmişte gerçekleşen iki ölüm, evdeki herkesin psikolojisini bozmuş, sırlar ve oyunlar dizisi de onların etrafında dönüyor. Sardı yaa, ne yazık ki devamı henüz çevrilmemiş. Uyguna bulursam orijinalini alıcam, bekleyemem.
Muhtemel spoilerlar (teoriler?):
Olaylar hatta öyle bir hal aldı ki bir noktada acaba bu kızın adını, doğum gününü torunlarına oyuncak olsun diye büyükbaba kendisi mi yarattı diye sorgulamadım değil. Emily’nin ölümünü ayarlamış da olabilir. Bilemicem. Ama Avery hoş bir tesadüf değildi, onu biliyorum. Babasından bile bir şey çıkacak. Harry’den sonra dedim her şey olabilir yani tesadüf falan yok, olamaz!