2003 yılının başında ABD’nin milli borcu 6 trilyon doları geçmişti ve yıl sonundan önce de 7 trilyon dolara -Amerikan vatandaşı başına kabaca 24 bin dolar- ulaşması bekleniyordu. Bu bor cun çoğu Asya ülkelerine, özellikle de, Amerika ve dünya pazarlarına yaptıkları -elektronik eşya, bilgisayar, araba, küçük ev aletleri ve tekstil ürünleri dahil- tüketici malı satışlarından elde ettikleri gelirler ile ABD Hazine senetleri (temelde, borçlanma senetleri) satın alan Japonya ve Çin’e idi. Dünya standart para birimi olarak doları kabul etmeye devam ettiği sürece, bu aşırı borç şirketokrasi için ciddi bir engel oluşturmaz. Ancak, başka bir para birimi gelip de doların yerini almaya kalkacak olursa ve ABD’nin alacaklılarından bazıları (örneğin, Japonya veya Çin) alacaklarını istemeye karar verirse, bu durum radikal olarak değişir. ABD, kendini birdenbire son derece tehlikeli ve nazik bir durumda bulabilir.
Doğan Cüceloğlu: “Ben Amerika'da 25 yıl kalmış bir insan olarak şöyle bir gözlem yapıyorum. Amerika'da hiç eğitim görmemiş bir insanla aynı odada kalmaktan korkarım. Beş dolar için gırtlağını kesebilir. Eğitim orada gerçekten bir fark yaratıyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe, uygar, olgun, sorumluluk sahibi, verdiği sözü tutan, kişisel bütünlüğü olan
Reklam
Doğan Cüceloğlu: “Ben Amerika'da 25 yıl kalmış bir insan olarak şöyle bir gözlem yapıyorum. Amerika'da hiç eğitim görmemiş bir insanla aynı odada kalmaktan korkarım. Beş dolar için gırtlağını kesebilir. Eğitim orada gerçekten bir fark oluşturuyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe, uygar, olgun, sorumluluk sahibi, verdiği sözü tutan, kişisel bütünlüğü
Fakat - sözümüzü sakınmadan söylersek - en büyük sorun yeni FMH sisteminin ekonomik kalkınmayı zorlaştırmasıdır. Tüm patentlerin % 97’siyle, yayın haklarının ve markaların çok büyük bir kısmı zengin ülkelerin elindeyken, FMH sahiplerinin haklarının güçlendirilmesi gelişmekte olan ülkelerin "bilgiye erişiminin daha pahalılaşması" demektir. Dünya Bankası’nca, TRIPS anlaşmasını izleyen dönemde sadece teknoloji "lisans ödemelerinin gelişmekte olan ülkelere fazladan 45 milyar dolara" malolduğu tahmin edilmektedir, ki bu tutar zengin ülkelerce verilen dış yardımın yaklaşık olarak yansı kadardır (2004-2005 döneminde yılda 93 milyar dolar). Etkinin büyüklüğünü sayısallaştırmanın zorluğuna rağmen, telif haklannın güçlendirilmesi; eğitimi, özellikle de ileri düzeydeki yabancı kitaplara ihtiyaç duyulan yüksek eğitimi daha pahalı hâle getirmiştir.
Sayfa 196 - Epos yayıneviKitabı okudu
Ders alınacak soygun
Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu. Soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.” Herkes sessizce yatar… Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır.  Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek… Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada... Soyguncu
Dolar ile yaşam karşı karışa geldiler; Dolar kazandı!
1945 yılında Kentucky ve Batı Virginia’da art arda yaşanan maden patlamalarından sonra Amerika genelinde maden ocakları ile ilgili katı kurallar yasalaştırıldı. ​1946 yılının 9 Mart’ında Birleşmiş Maden İşçileri Yerel Sendikası’na kayıtlı üç işçi Illinois Eyaleti Valisi Dwight Green’e bir mektup yazdılar. Mektup şöyle diyordu; “... Vali Green, canımızı kurtarmanız için size yalvarıyoruz. Lütfen, Maden ve Mineraller Şubesi’nin Centralia Kömür Şirketi’nin 5 numaralı ocağında yasaların uygulanmasını sağlayınız. Bunu, Kentucky ve Batı Virginia’da olduğu gibi bir patlama olmadan sağlayınız.” ​Bu mektuptan bir yıl sonra 1947 yılında Maden ve Mineraller Şubesi’nin Centralia Kömür Şirketi’nin 5 numaralı ocağında gerçekleşen maden patlamasında mektubu yazan üç işçi de öldü. Evet, Vali Green’e önlenmesi için yalvardıkları o patlamada. ​Patlamadan sonra -bunu özellikle vurgulayalım “Patlamadan sonra”- Vali Green tarafından görevlendirilen araştırma komitesi madeni denetlemekten sorumlu Brown William’a ocağa niçin yasalarda zorunlu kılındığı gibi bir havalandırma donanımı konulmadığını sordu. Alınan karşılık; “Bunun, madenimiz için ekonomik olmadığını düşünmüştük.” idi. ​Komite, “Yani gidere katlanmak istemediğinizi mi söylemek istiyorsunuz?” diye sordu. ​William, “Evet, öyle!” diye karşılık verdi. Yani, Dolar ile yaşam karşı karşıya geldiler; Dolar kazandı!
Sayfa 41 - Sol Yayınları, Çev.: Alaattin BilgiKitabı okudu
Reklam
458 öğeden 411 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.