Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Adalet özerk olmalıdır. Ancak, ehliyetsiz, liyakatsiz, inanç özgürlüğüne, temel hak ve hürriyetlere, savunma hakkına saygısız ve müdâhil olan hakim ve savcılara özerklik vermek adalete ve millete zulümdür.
Edebiyat ne işe yarar.
Aydınlanma'yla birlikte ortaya çıkmış, romantizm tarafından derinleştirilmiştir: Edebiyatı haz vererek öğreten bir araç değil bir ilaç olarak görür. Edebiyat bireyi otoritelere boyun eğmekten kurtarır, diye düşünüyordu filozoflar; özellikle de dinsel obskürantizm hastalığından iyileştirir. Adalet ve hoşgörünün enstrümanı olan edebiyat ve özerklik deneyimi olan okuma bireyin özgürlük ve sorumluluğuna katkıda bulunur. Antonie Compagnon / Notos ------------------ obskürantizm: Egemen güçlerin kendi hoş görmediği kavramlara, kişilere, topluluklara ilişkin toplumun bilgi erişimini sistematik olarak kısıtlama çabası
Reklam
Sait Yılmaz'ın ABD İstihbaratı 1947 2014 arası isimli araştırma kitabını okuyorum. Dünya jandarmalığının yanında amerikan çıkarları için ne tür organizasyonlar kurduklarını amerikan belgelerine dayanarak anlatmış. 2006 - 2010 arası yıllarda bizim pek itibar görmeyen sosyologlarımızın "Üzerimizde toplum mühendisliği" yapılıyor derken ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu daha yeni gördük. Güzel ülkemizin üzerinde o kadar çok oynanmış ki artık tek çare kaldı o da "fabrika ayarlarına geri dönmek" Eğitimle başlamak zorundayız. Eğitim tek olmalı tüm yabancı okullar kapatılmalı, özel okullar kapatılmalı, müfredat tek olmalı, kuran kursları kapatılmalı, Devlet nüfus cüzdanı verdiği tüm vatandaşlarının istediği dini eğitimi kendi okulunda ve vatandaşını tatmin edecek şekilde vermeli (laiklik dediğin budur) hiçbir zümreye hiçbir kişiye kuruma özerklik verilmemeli, (Vakıflar Kanunu tekrar eski haline getirilmeli), yürütme ve yasama azınlığın değil çoğunluğun hakkını savunmalı... Yoksa devleti yıkmak isteyen hainlerin eline (içte ve dışta) sürekli koz vermeye devam edeceğiz ve onlarda bunu sürekli istismar edecek. Bir ülkenin en zeki ve girişken insanları ya müteşebbis olur yada siyasetçi. Siyasetcilerimizi yalnız bırakmamalıyız yoksa "ya davulcuya ya zurnacıya" hesabı mutlaka çelmeyi takacaklardır. En büyük gücün halkın gücü olduğunu duymuştuk (Kurtuluş Savaşı) Şimdi kendi gözlerimizle görmek nasip oldu. Meydanı boş bırakmamak ve mücadeleye devam etmek zorundayız. Gidecek başka bir ülkemiz yok...
Tayyip Erdoğan “ister kabul edilsin, ister edilmesin” diyerek, kendi kendine rejimi değiştirip, kendi kendini başkan ilan edince… Van, Hakkari ve Şırnak şehirleri de “ister kabul edilsin, ister edilmesin” diyerek, kendi kendilerine rejimi değiştirip, özerklik ilan etti. Kastamonulular bizim başımız kel mi dedi, derebeylik ilan etti. Kütahya,
Geri118
282 öğeden 271 ile 282 arasındakiler gösteriliyor.