Beyaz sandığınız dünyanıza kara destan
Elektrikli sandalyede Sacco ve Vanzetti
mahkemeniz kanlı beni katile benzetti
Yedi yıllık mahkumiyet badireler geçti
Adım direniş ve despotizme sancı veren gencim
Şaraplarla kutla gör ve jakuzin dibini
Bugün elli kilo tnt ve Bakunin gibiyim !
Enternasyonel de adım radikal fikirli
Peki mülkiyete karşı duran barikat kimindir ?
Anti natalizme kayan beyin iktidara sapar
Bir gün apolitik nesiller de inzivaya satar
Bütün görüşlerini, böyle dövüşmeyi mi
Ekmek aslan ağzı fakat sende bölüşmeyi bil
İspanya devriminde parladım ve yıldız oldum
Eski dünya yıkıldı ve dümdüz oldu
Kara bayraklarım gecelere gündüz oldu
Dünyaya bir ateş yaktık, üstü kordu
Burda kanunları vicdan koyar hükme dair
Çünkü bireysel bir özgürlüğe müptelayım
Farklı düşünceler bu dünyada hükmen hain
Paris komününde aranırsa dünde fail…
Anarko sendikalist direniş ve Barcelona
Notlarımda şan ve şeref anlatılır sahte doğudan
Direnmek erdem benim fikirlerim Malatesta
#Mayısyorum2021
#HenriCharriere
#Kelebek(565 sayfa)
Bu kitabı uzun zamandir merak ediyordum,almayi da cok istiyordum.Bir türlü kısmet olmadı.Ara ara kitaplığını bana acan,cok sevdigim bir dostum,sağolsun(benden başka asla birine kitap emanet etmez,güveni icin tesekkürler),beni kırmayip emanet etti kitabını.Büyük bir zevkle okumak ta bana düştü
1931 yılında,suçsuz yere cinayetten ömür boyu hapse mahkum olan yazarımız,bu kitabında 1931-1944 yılları arasındaki gecirdiği mahkumiyet dönemi ve kacma girisimleri ile bu yoldaki basarı ve başarısızlıklardan bahseder.
Yazarında dediği gibi Fransa gibi sözde uygar bir ülkeye yakışmayacak kadar ağır koşullar altında,insanlık dışı eziyetler yapılan bir mahkumiyet adaları topluluğunda,insanın hayatını geri alabilmesinin cabasıdir.
Bu 13 yıllık süreçte,her kaçma-yakalanma,kaçma girisimleri ve tekrar tekrar kacma eğilimleri sırasında tanıdığı insanların büyük coğunluğu yoksul,cahil ama dürüst yardımsever insanlar.En önemlisi de insani hatalari icin büyük ülkeler gibi yok etmeye veya yok saymaya degil,tanimaya anlamaya ve şans vermeye calısıyor olmaları.
Bu arada Kelebek ismi,yazarın vücudundaki (pek cok dövmesi var)Kelebek dövmesinden ileri geliyor ve ismi ile degil lakabı ile tanınan bir adam o.Henri namı diger KELEBEK.
Muhtemelen hic bikip usanmadan,hiç vazgecmeden özgürlüge kacma cabalarinin da bu lakaba buyuk bir etkisi olmustur diye tahmin ediyorum.
Kitap hakkında uzun uzun yazarak büyüsünü bozmak istemem.Ben muhtesem ve inanılmaz ölcüde zor ve muazzam bir hayat ve kurtuluş öyküsü okudum.Okumayan herkese kesinlikle tavsiye ederim.
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 20195,3bin okunma
Osmanlı hareminden çıkıp özgürlüğe kavuşan bir kadın ile yapılan diyalogda artık haremde olmayan kadının bakış açısı dikkatimi çekti şöyle ki; “özgürlük, çoğu kader arkadaşına zorluklarla dolu bir hayata mahkûmiyet gibi gelmiş”.
Özgür doğarız.
Hatta özgürlüğümüzü koruma içgüdüsüyle dünyaya geliriz.
Özgürlük ve mahkumiyet kelimeleri aynı cümle içinde yaman bir çelişki gibi görünsede insan özgürlüğe mahkumdur aslında.
Fakat insana sonra ne oluyorsa işin Özgürlük kısmını atıp mahkumiyeti tutuyor!
"Sabahattin Ali, hikâyelerinin çoğunda dünyayı ikiye ayırır: ezenler ve ezilenler..."
Çakıcı'nın İlk Kurşunu kitabına başlarken önsözde dikkatimi en çok çeken cümle buydu. Ve şimdi bu kitabı okuyarak bu cümleye bizzat tanıklık ettim.
Birçok öyküde zenginlerin fakirler üzerindeki hakimiyeti, zenginlerin kibri dikkat çekmektedir.