Bu kitabı ilk 3 Kasım 2017'de keşfetmiştim. O zamandan bu yana 3. okuyuşum. İnceleme yazmaya kesinlikle değecek bir başyapıt olduğunu düşündüğüm için tekrar okudum. Bu eserde Santiago isimli karakterimizin çeşitli maceralar ve işaretlerle donatılmış, ''Kişisel Menkıbe'si'' doğrultusunda ilerlediği, huzur dolu ve düşünsel doygunluğa ulaştıran yolculuğuna tanıklık ediyoruz. Kitabın anlatımında sembolizasyonlara ve metaforlara başvurulmuş bunun sonucunda okurken ayrı bir keyif alıyorsunuz ve yer yer beyin fırtınası yaptığınız oluyor. Kitapta Simyacı diye ayrı bir karakter de var ve simyacılık öğretisine dair motifler de bulmak mümkün (doğal olarak). Simyacılık öğretisinde nihai amaçlardan birinin, başka maddelerden/metallerden altına ulaşmak olduğunu duymuşsunuzdur. Burada öğretiden bahsedilirken sözü geçen altının sadece soy metal olan olmadığını, kitapta sıkça geçen ''Kişisel Menkıbe'' doğrultusunda ulaşılacak nihai amacın olduğunu düşünmekteyim.
Sadede gelecek olursak; kendini yine, yeni, yeniden keşfetmek isteyen herkese hitap edecek bir başyapıt.