Ama eğer akşam yemekte hiçbir şeyimiz olmazsa, bu önemli bir sorun ve panik yapılacak bir durum olarak algılanmazdı. Ağlamaya, sızlanmaya gerek yoktu. Küçük bebekler ağlayabilirdi, ama daha büyük olanlar kuralları bilir ve hemen uyurlardı. Neşemizi korumaya, sakin ve sessiz kalmaya çalışır ve yarın, Tanrı'nın isteğiyle, bir çıkış
yolu bulacağımızı umardık. İnşallah sözcüğü bizim felsefemiz haline gelmişti. Biz, yaşamlarımızın doğanın güçlerine bağlı
olduğunu ve bu güçleri bizim değil, Tanrı nın kontrol ettiğini bilirdik.
KUŞ KOYSUNLAR YOLUNA
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
Nilgün Marmara ❣️
“Sevdiğimiz bir kişi ya da nesneyi gelecekte kaybetme olasılığı kaygı vericidir.Kaygının çoğu kuruntu evham takıntı ya da panik atağı şeklinde patlak verirken, kaygının azı sorumsuzluk, ihmal ya da kayıtsızlık kaynağı olur. Peki, bu ayar nasıl sağlanır? Hayatımızın bu ayarı tutturmaya çalışmakla geçeceğini kabul etmekle başlayabiliriz.”
Tavuklar dedim de aklıma ne geldi.
Çocukken annemle birlikte pazara alışverişe gitmiştik.
Bir baktım tezgahta minik minik civcivler satıyorlar.
Tutturdum anne civciv alalım. Annem: "Allah seni bildiği gibi yapsın Emre, ulan onu nereden çıkarttın bizim bahçemiz mi var?"
-Yoook alacaksın. Attım kendimi pazarın ortasına debeleniyorum
Uçuş fobisi (Aviofobi), en ağır fobilerdendir. Tedavisi zor ve uzun sürelidir. Uçuş fobisi, tedavi edilmediğinde panik atağa, kapalı alan fobisine (klostrofobi) dönüşebilir, kalp krizini tetikleyebilir.
Sen Aralık'a duyarlısın kış dendi mi üşürsün
Ben panik yaparım hemen dünyayı yakmaya kalkarım
Bahar gelir sonra gidersin, unutulur bütün girişimlerim...
Grant’in yakışıklı yüzüne bakarken, Stephanie’nin göğüs kafesinin içindeki yürek sızladı. Tanrım, ben
ne halt ettim! Onu seviyorum.
“Steph, iyi misin?”
İçini saran panik duygusunu bastırmaya çalışan Stephanie cevapladı: “Unuttur bana.”
Nazik öpücükler giderek ateşli ve yırtıcı bir hale dönüşmeye başladı. Grant’in dili onunkiyle adeta ısrarlı
bir düelloya girişmişti.
göç olgusu, insanların, temel güvenlik duygularını artbrmaz; tersine azaltır; ve hatta, çok kez, panik türü korkular oluşturabilecek tarzda sıfıra indirebilir. Kimlik krizlerine neden olabilir