Yazarlık kariyerinin yanında aynı zamanda röportajcı da olan #yaşarkemal 'den harika bir dörtlemenin ilk kitabını büyük bir zevkle okudum.
Şiirsel bir güzellikte acı gerçekleri anlatmış Yaşar Kemal bize. 1950'ler Türkiyesi... Gezdiği, gördüğü yerleri anlatmış ya insan okurken bu kadar da olmaz diyor. 50'li yıllarda Erzurum'da bir deprem oluyor ve köyler yerle bir olur. Ocağın o keskin soğuğunda insanlar çadırda yaşam mücadelesi veriyor. Yaşar Kemal bizzat kendisi o soğuğu iliklerine kadar hissediyor. 1 gece bile tahammül edemedim, bu insanlar günlerce nasil kalıyor diye düşünüyor. İnsanlar üşüdü, Yaşar Kemal üşüdü, ben üşüdüm. Bir çadırda 10 cocuk ve bir anne düşünün. Aklıma getirmek istemiyorum ya!
Bu kitabında Diyarbakır'dan başlayıp Ağrı ile biten serüvenini anlatmış. Ve Kırşehir'e de uğramış üstat. Ah ne de mutlu oldum ki o satırları okurken.
#parlakmeltemkitapligi