Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sırtımızda kambur gibi büyürken geçmişin bin katlı hırkası pasajlar, butikler, birahaneler, otomobil galerileri, gecenin kulüpleri, tecimevleri, sanayi siteleri, büyük kentlerin çok katlı görüntüleri dağ/lanmış sözcüklerimle uzar gider sılasız yalnızlığım uzar gider dağlardan miras kalmış o içkanaması hep o gurbet, hep o seyran yarası
Baudelaire'in şiirsel yeteneğini, ne denli zengin olursa olsun, yalnızca duyarlı yanıyla ölçebilmek olanaksızdır. Çünkü buna eklenen bir de melankolik yetenek bulunmaktadır. Bu noktada da karşımıza açık bir kutuplaşma çıkar. Baudelaire, felsefi bir kafa değildir; buna karşılık, son derece yoğun bir düzeyde olmak üzere, derin düşünen adam tipini temsil eder. Baudelaire'in melankolisi, rönesansın kahramanca diye nitelendirmiş olduğu türdendir. Bu melankoli, düşünce ve imge olarak kutuplaşır. Bunun anlamı, Baudelaire'de imgenin hiçbir zaman yalnızca duyarlılığın bir tepkisi olmadığı, düşüncenin de yine hiçbir zaman yalnızca düşünme eyleminin bir kalıntısı niteliğini taşımadığıdır. Derin düşünen insan'ı karakterize eden bir özellik olarak, bu ikisi arasında karşılıklı etkileşim söz konusudur. Baudelaire, bu yapıyı uyuşturucular aracılığıyla kendine özgü bir biçimde işler kılmıştır.
Reklam
Artık hiçbir deneyim kazanamayacak olan için, teselli diye bir şey de yoktur. Öfkenin asıl özünü oluşturan da, bu olanaksızlığın saptanmasından başka bir şey değildir. Öfkeli adam, hiçbir şey duymak istemez; onun ilk örneği olan Timon, ayrım yapmaksızın bütün insanlara öfkelenir; artık sadakati sınanmış dostunu can düşmanından ayırabilecek konumda değildir. D'Aurevilly, Baudelaire'in bu konumunu doğru saptamıştır; onu, "Archilochus'un dehasına sahip bir Timon" diye adlandırır. Öfkenin patlamaları, melankolik adamın tutsağı olduğu bir akışa, saniyelerin akışına ayak uydurmuştur. (Zaman her dakika yutmakta beni, Sürekli karın hareketsiz bir bedeni örtmesi gibi.)
(...bak, ölü yıllar eğilmiş, gökyüzünün balkonlarından, eskimiş giysileriyle.) Bu dizelerde Baudelaire, artık ondan tarihsiz bir geçmişe kaçmış olanı, eskinin kalıpları içerisinde selamlamakla yetinmektedir.
Baudelaire
Göğün imgelerini yansıtan köpüklü dalgalar, Mistik ve vakur, karışmış birbirine Zengin müziklerinin güçlü korosuyla Günbatımının renkleri gözlerimden yansımakta. Orada yaşamıştım.
Baudelaire
Kim bilir, belki de düşlediğim yeni çiçekler Bir kıyı gibi yıkanmış bu topraklarda bulur Onlara güç kazandıracak gizemli besinlerini.
Reklam
Valery, şöyle der: "İnsanın izlenimleri ve duyusal algılamaları, tek başına irdelendiğinde, şaşırtmacalar kategorisine girer; bunlar, insanın bir yetersizliğinin kanıtlarıdır... Bellek... temel bir olgu niteliğindedir ve amacı daha önce bizde eksik olan bir şeyi, "uyaranın alımlanmasının örgütlenebilmesi için gerekli zamanı bize sağlamaktır."
Reik'in kendi bellek kuramını geliştirirken yaptığı açıklamalar, kısmen bütünüyle Proust'un istenç dışı ve istenç ürünü bellek arasında yaptığı ayrımın çizgisini izler. Reik, şöyle demektedir: "Belleğin işlevi, izlenimlerin korunmasıdır; anı ise bunların parçalanmasını amaçlar. Bellek koruyucu, anı ise yıkıcıdır." Freud'un bu açıklamalara destek olan temel düşüncesini, "bilincin anı izinin yerine oluştuğu", varsayımı dile getirir. Bu nedenle, "bilinci belirleyen özellik, uyarıcı sürecin bilinçte, başka psişik sistemlerde olduğunun tersine, kendi öğelerine ilişkin sürekli bir değişim bırakmayıp, bilince varma olgusu içerisinde eriyip gitmesidir.
Bizi içten harekete getiren müziğin notalar ve pasajlar arasında bıraktığı sessizlikler, notalardan daha etkileyicidir. Mistik üstatları; seslerde değil, sessizlikte, Tann'ya götüren bir çeşit müzik vardır, derler.
"Bu caddede olup bitenler, bir ormanı şaşırtmazdı; ağaç gövdeleri ve çalılıklar, bitkiler, birbirine artık ayrılması olanaksız biçimde dolanmış dallar ve yüksek otlar karanlık bir yaşam sürdürürler; başı ve sonu belli olmayan kalabalığın arkasından göze görünmeyen bir şeyler geçip gider; insanların altında olan, sis aracılığıyla insanların üzerinde olanı algılar."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.