Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle 
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
21. yüzyılın en iyi 100 filmi yayınlandı
The Guardian, 21. yüzyılın en iyi 100 filmini listeledi. Paul Thomas Anderson imzalı There Will Be Blood (Kan Dökülecek) filmi ilk sırayı alırken, ülkemizden de Nuri Bilge Ceylan yönetmenliğindeki Bir Zamanlar Anadolu’da 38. sırasında yer aldı. Listede yer alan diğer filmler ise şöyle:
1. There Will Be Blood (2007)
2. 12 Years a Slave
Dostoyevski yarattığı kişilere inamrdı. Bay Nabokov’sa ne kişilerine, ne de roman sanatına inanıyor. Ro man stmatının yöntemlerini Dostoyevski’den ödünç almak tan çekinmez, ama aynı zamanda gülünçleştirir, aynı an latı içinde onları hem modası geçmiş, hem vazgeçilmez kalıplar diye gösterir
Sayfa 49 - PayelKitabı okudu
" Eleştiri edimi, en naif biçimi olan değerlendirmede bile, köken veya özgüllüğe uyum ile ilgilenmektedir. Sanattan iyi veya kötü diye söz ettiğimizde, aslında sanatsal diye adlandırılan kökensel/özgün bir maksada ne ölçüde uyulduğunu yargılıyoruzdur. "
Sayfa 37Kitabı okuyor
" Kıta Avrupası eleştirisindeki eğilim, dilini ister sosyolojiden, ister psikanalizden, ister etnolojiden, hatta bazı felsefe biçimlerinden türetmiş olsun, kısaca şöyle özetlenebilir. Edebi veya şiirsel bir bilincin her durumda ayrıcalıklı bir bilinç olduğu, bu bilincin dil kullanımının da bizim gündelik dil kullanımında olduğu gibi kabul ettiğimiz aldatıcılıktan, karışıklıktan, yalandan bir ölçüde kurtulmuş olduğu havası takınabileceği görüşüne yönelik, metodolojik kaygılarla güdülenmiş bir saldırıyı yansıtan bir eğitimdir bu. "
Sayfa 38Kitabı okuyor
" Tıpkı öfkemizi veya nefretimizi bir gülümsemenin arkasına gizlediğimizde olduğu gibi, anlamı, yanıltıcı bir göstergenin arkasına gizleyebilmek dilin karakteristik ayrıcalığıdır. Ama kişilerarası herhangi bir ilişki söz konusu olduğu sürece bu şekilde edimde bulunmak zorunda kalmaları da bütün dillerin karakteristik lanetidir. "
Sayfa 40Kitabı okuyor
" Gündelik dilin yorumlanması Sisyphos'un* görevine benzer; hiçbir sonu olmayan, hiçbir ilerleme kaydedilemeyen bir görevdir bu, zira öteki istediği şeyin istediğini söylediği şeyden farklı olmasını sağlamakta her zaman özgürdür. "
*Yunan mitolojisind kurnazlığın simgesi olan Korinthos kralı. Hades'teki dev bir kayayı iterek bir tepenin doruğuna çıkarmakla cezalandırılır; ama kaya tam doruğa vardığında yeniden aşağı yuvarlanır ve bu böyle sonsuza dek sürer.
Sayfa 41Kitabı okuyor
" Geçtiğimiz yirmi-otuz yıllık dönemin ana eleştirel yaklaşımlarının hepsi, ki bunlar ister Amerikan ister Avrupalı olsun, ister biçime ister tarihe yönelmiş olsun hiç fark etmez, edebiyatın özerk bir zihinsel faaliyet olduğu ve dünyada sadece kendi amaçları ve maksatları kapsamında anlaşılabilecek farklı bir varoluş tarzı teşkil ettiği şeklinde örtük bir varsayıma dayanıyordu. Ama bugün, bu özerklik bir kez daha sorgulanıyor ve bu sorgulamadan başarılı sonuçlar elde ediliyor. "
Sayfa 51Kitabı okuyor
Galileo 1610’da kendi yaptığı teleskopla Jüpiter’in aylarını keşfettikten sonra,
din çevreleri onun Güneş merkezli yeni kuramını, insanın tahtından indirilişi
olarak betimlemiş ve ciddi biçimde kınamışlardı. Bunun, tahtından daha birkaç kez inecek olan insan için yalnızca bir ilk olduğunu tahmin edemezlerdi elbette. Yüz yıl sonra, İskoçyalı
Sayfa 192Kitabı okudu
