112 syf.
·
Puan vermedi
Kırmızı Pazartesi
Bu yazarın okuduğum ilk kitabıdır,Kırmızı pazartesi.Nobel ödülü alması ve çokça beğenilmesi beni kitabı bir an önce okumaya itti. Polisiye roman havasında yazılmış ancak bu kitapta yazar kahramanın öleceğini kitabın başında okuyucularına bildirmektedir.Bu şekliyle kitap, okuduğum birçok romandan farklılık yaratmaktadır. Kahramanımız Santigo Nasır,ne olduğunu anlamadığı ve bilmediği bir aşk hikayesinde kurban seçilmiştir. Kitapta ikiz kardeşlerin namus bekçiliği adında yargısız, infazsız bir gencin hayatına son vermesi, Santigo Nasar'ın öldürüleceğini tüm kasabanın bilmesine rağmen kimsenin uyarmaması,uyaranlarında saçma sapan sebeplerle bir türlü Santigoya ulaşamaması ve annesinin son anda kurtulacakken oğlunun yüzüne kapıyı kapatıp, onu odada araması beni çok şaşırttı.Sanki herkes Santigo'nun ölmesi icin sessiz bir işbirliği yapmıştı .Aslinda bu romanda tek masum kişi kahramanımız olan Santigoydu.Dedigim gibi bilmediği bir aşk hikayesinde kurban gitti.Kitabi okurken elinizde olmadan kahramanın bu şekilde ölüme terk edilmesine dayanamayıp isyan ediyorsunuz.Ama hiç adil değil diye haykırasınız geliyor.Ve aslında kitabın sonundaki ki şu diyalog kitabın bize ana fikrini veriyor; "Santigo yavrum!"diye bağırmıştı. "Neyin var?" Santigo Basar,onu tanımıştı. "Beni öldürdüler, Wene Hala ",demişti.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202158 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabın sonunun daha başında yazılı olduğunu biliyorsunuz ancak yazar burada size toplumun gerçeğini göstermek istiyor. Herkesin bildiği ama kimsenin herhangi bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin hikayesi olan kitap toplumun ortak tepkisini vurgulamak için yazılmış. Edebi eser olarak değerlendirmekten ziyade çok güzel bir toplum eleştirisi olarak değerlendirdiğinizde kitap çok daha anlamlı oluyor. Şu yazdığı cümle zaten kitabın ana vurgusunu gösteriyor: "Suçu toplum hazırlar, suçlu işler."
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202158 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Sömürge döneminde bitmeyen bir aşkı anlatan bu kitap aşk konusunda sınırları zorluyor... Gabriel Garcia Marquez Yüzyıllık Yalnızlık kitabı ve Kırmızı Pazartesi kitabından sonra okuduğum üçüncü kitabı. Karakterleri tasviri sayesinde sanki tanıdık gibi hissederek okuyacağınız bir aşk romanı...
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20209bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerir. Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha kitabın ilk cümlesinde belli.Bir tek okuyucu değil tüm kasaba öleceğini biliyor.Ama kimse engel olamıyor.Toplumsal duyarsızlaşma diyebilir miyiz bilemiyorum ama kitabın sonuna kadar Santiago’nun öldüğünü bile bile belki kurtulmuştur diyorum.Namus meselesi deyip öldürülen bir adam.Angela’nın sevgilisi o muydu o bile belli değilken.Daha doğu ülkelerinde namus söz konusu olduğunda kadın öldürülür,işkenceye maruz kalır ama bu kitapta erkek öldürülüyor.Bunun şokunu yaşadım bir şekilde.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202158 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Yine sadece kadına yüklenen namus(!), iki kardeşi kör edecek, herkes üç maymunu oynayacak ve siz bir cinayete an be an tanıklık ediyor olmaktan rahatsız olacaksınız. Sona yaklaştığınızda ise ‘Yeter artık! Biri durdursun bu cinayeti!’ diye isyan ederken bulacaksınız kendinizi. Çünkü yazar, sade ve akıcı dili ile sürecin içerisine sizi 3. göz olarak dahil ediyor.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202158 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Namus cinayeti(!)
Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü. "Eğer bir suç işlemek istiyorsan ama suçlanmak istemiyorsan, tek yapman gereken etrafına bir kalabalık toplamak. Çünkü bir suçu yeterince büyük bir kalabalıkla birlikte işlersen, o artık suç değildir. " Bu cümlelerin kitaba uyarlanmış hali sanırım. Cinayetin kendisi, katiller, işleniş şekli, insanların tepkisi her şey ama her şey o kadar dehşet verici ki... Bir topluluk oluşturulduğunda ortaya ne kadar da büyük kötülükler çıkabiliyor. Nasıl da en dehşet verici vahşice şeyler bile normalleştirilebiliyor. Anlaşılır gibi değil... En kötüsü de herkesin bu cinayeti bilip de hiçbir şey yapmamasından ziyade içten içe destekliyor olmaları. Sadece bazı karakterler sesli olarak açık bir şekilde desteklerken bazıları daha sinsice daha sessizce bir yoldan yapıyorlar bunu: susarak. Bu cinayeti destekliyorlar çünkü bu bir namus cinayeti(!). Bu cinayeti destekliyorlar çünkü kurban farklı bir milletten. Bu cinayeti destekliyorlar çünkü kurban farklı bir sınıftan -halkın en zenginlerinden-. İnsan düşünmeden edemiyor 'acaba benim içinde bulunduğum hangi topluluk hangi cinayeti böyle sessiz kalarak normalleştirdi' diye. Çünkü bazı cinayetlerde ölen insan değildir.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202158 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.