80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Yüzyıllık yalnızlık kitabını okuduktan sonra çok muazzam bir yazar olduğuna karar verdiğim Gabriel, sırasıyla Kırmızı Pazartesi, Benim hüzünlü oruspularım ve son olarak albaya mektup yok kitaplarını okuyarak bir kez daha netleştirmiş oldum. Gelelim kitaba oldukça ince bir kitap olmasına rağmen içerdiği mesaj ve hüzün bu inceliğe çok ağır gelmiş.. Emekli bir albay emekli maaşının haberini 15 yıldır bekliyordur. Yılmadan usanmadan her cuma günü limana gidiyor ve posta ile mektubun gelmesini bekliyor.. umudundan hiç vazgeçmiyor. Eşinin ısrarına rağmen bir türlü vazgeçmediği horoz ise umudunun diğer bir parçasıdır. Bu kitapta albayın 15 yıldır bekleyişi gerçek bir umut, eşinin ise gösterdiği sabırın gerçek göstergesidir. Umut ve sabır hayatta ne olursa olsun tutunmamız gereken gerçek köklerin temel iki unsuru olduğunu bir kez daha öğretiyor yazar bizlere.. ayrıca savaşın bitmesiyle gelen ağır şartlar, sokağa çıkma yasakları, devletin bazı mühim meseleleri halktan saklaması ve öğrenmesi gereken asıl konuları yerine göstermek istediklerini göstermeye çalışılması ancak bu kadar mükemmel anlatılabilinirdi. Kitap harika bir tar bıraktığı gibi ucu açık sorular ile okuyucunun hayal gücüne bırakarak bitiriyor kitabı.. acaba hastalıktan öldüler mi? horoz Ocak ayında dövüşe çıktı mı? Albayın emeklilik maaşı bağlandı mı? Bunlar soru işareti ile kalırken kitap boyunca albaya üzülüp bir cuma günü mektubu ben yollasam da mutlu mu olsa şu garibim albay diye düşünmeden edemedim keyifli okumalar diliyorum
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,5bin okunma
112 syf.
6/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Kırmızı Pazartesi
“Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.” “Pek çok kişi, o dönemlerde güzel bir şubat günü beklenebileceği gibi, muz bahçelerinin içinden geçip gelen meltemin estiği pırıl pırıl bir sabah olduğu anısında birleşiyordu.”
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202130 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Bir "salı" günü elime alıp tek okuyuşta bitirdiğim "Kırmızı Pazartesi" romanı... Daha önce "Benim Hüzünlü Orospularım"ı okumuş, çok da keyif almıştım. Aynı coşku ve sürükleyiciliği bu kitapta da bulduğumu söyleyebilirim. Göz göre göre nasıl bir cinayet işlendiğine tanıklık ediyoruz romanda. Ve sonunu bilmemize rağmen merakla okutması da Gabriel Garcia Marquez yaratıcılığı...
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202130 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Gerçekten nasıl oldu bu dedirten, hatta ara ara delirten bir kitap :) Hikaye akıyor, bir solukta bitiyor. Fakat yazarın inatla gergin ve kötü anları tarif ederken “kız çocuğu doğmuş gibi sessizlik oldu” demesi oldukça üzücü. Buna rağmen okumaya değer bir kitap :)
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202130 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
Kırmızı Pazartesi, Nobel Ödüllü Gabriel García Márquez ile tanışma kitabı oldu. Memnun oldum mu? Bu konuda karma karışığım. Yazar beni soru işaretler içerisinde bıraktı. Tekrar tekrar okumam gereken yerler oldu. Katillerin kim olduğunu ilk satırlarda öğrenmemiz bana çok farklı geldi. Nasıl devam edeceğini merak ederek okudum. Márquez'in
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202130 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Toplumun "derin yaraları" olarak gördüğüm bazı kalıplaşmış yargılar vardır; benim için bu da onlardan biridir. Her insan kendi fikirleriyle özeldir ve bir toplum iki insanı asla işlemek istemediği bir cinayete sürüklemiştir. Toplum suçludur, toplum acımasızdır. Toplum cehaletin yegane simgesidir. Bu kitap da o cehalete ışık tutan çarpıcı bir kalemin eseridir.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202130 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.