Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kıbrıs, Perslerin egemenliği devrinde onlara bağlı ve vergi veren bir krallıktı. Bu sıralarda Kıbrıs kralı olan Evagoras, kuvvetli donanmasına güvenerek İran egemenliğinden sıyrılmak amacıyla İranlılara isyan et­mişti. Kıbrıs’a hâkim olanın Anadolu, Suriye ve Mısır'ı kontrol edebileceği­ni takdir eden Pers İmparatoru Erdeşir II., büyük bir kara ordusu ve 300 parçalık kuvvetli bir donanma göndererek bu isyanı bastırmıştı. Yenik dü­şen Evagoras, İranlılara eskisi gibi vergi vermek ve onlara uyruk olmak zorunluğunda kalmıştı (M. Ö. 391 - 376).
Sayfa 4 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1971 - PDF
I.Haçlı Seferi
1095 yılının kasım ayında Clermont'ta düzenlenen konsilde Papa II.Urbanus, kendisini dinleyen kalabalığa duygusal bir vaaz vermiş, ''Pers Krallığı'na mensup olup, Tanrı'dan tamamıyla yüz çevirmiş lanetli bir kavmin, doğudaki Hristiyan topraklarını istila ederek kılıçla, çapulla ve ateşle soylarını kuruttuğunu'' duyurmuş; Hristiyan şehitlerin intikamının alınması ve Kutsal Topraklar'ın istilacıların kanlı ellerinden kurtarılması gerektiğini haykırmıştı. Urbanus'un sözünü ettiği ve yanlış olarak Pers soylu olduklarını belirttiği ''lanetli kavim'', hiç kuşku yok ki Selçuklulardı. 1040 yılında kurulduktan kısa bir süre sonra, 1055'te Bağdat'a giren, 1064'te Gürcistan ve Doğu Anadolu'yu fetheden, 1071 yılında Malazgirt'te devrin en görkemli imparatorluğu olan Bizans'ı dize getiren, Doğu Akdeniz sahillerini ele geçirerek Kutsal Topraklar'ı hükmü altına alan ve on yıl gibi kısa bir süre içerisinde hemen hemen Anadolu'nun önemli bir bölümünü egemenlikleri altına alarak XI.yüzyılın son çeyreğinde Doğu Roma'nın kalbinde, İznik merkezli devlet kurmuş olan Selçuklular...
Sayfa 224 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Latin İstilası...
4. Haçlı Seferi sonrası 1204'te yakılıp yıkılarak tahrip ve talan edilen İstanbul'da Bizans'ın yerine kurulup 1261'e dek hüküm süren Latin İmparatorluğu, şehirde hipodromdaki imparator locası Kathisma'nın üzerinde yer alan (bugün Venedik'te bulunan) Lisippos'un Atları dahil antikçağın iki binden fazla görkemli yapıtını, Ayasofya ve diğer kiliselerdeki maddi ve kutsal tüm zenginlikleri yağmaladı. Latin istilası, İskenderiye Kitaplığı'nın yok olmasından çok daha vahim bir kayıp olarak nitelenir... SB NOTU: Bu, şehrin tahrip edilip talan edildiği ilk istila değildi. 193-196 arasında gerçekleşen "3 Yıllık Kuşatma" sonucunda, Roma'ya bağlı Byzantion, Pers İmparatorluğu ile anlaştığı için Roma'ya ihanet edildiği gerekçesiyle imparator Septimius Severus (145-211) tarafından cezalandırılır ve şehir büyük zarar görür. Şehir, Severus tarafından baştan başa tekrar inşa edilir ve daha sonra imparator olacak oğlu Antonius'un şerefine şehre "Augusta Antonina" adı verilir. İstanbul, 3. yy'da bu adla anılır...
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
#ZerdüştünSırrı #OsmanBalcıgil Milattan Önce 485 yılı Pers imparatoru Kserkses Yunan topraklarını ele geçirmek için sefer düzenlemeye karar verir. Bu seferin hezimetle sonuçlanacağını düşünen Zerdüşt bilgeler dinlerinin yok olacağını düşünerek deri üzerine yazdıkları Avestan ile birlikte batıya doğru Avestan ı korumaları ve geleneklerini devam ettirmeleri için üç klan gönderirler. Ülkesindeki bir bölünmenin Yunan seferi açısından olumsuz sonuçlara yol açabileceğini düşünen Kserkses bu klanların peşine askerlerini gönderir. Acaba bu klanlar Avestayi koruyup geleneklerini sürdürebildiler mi? Avestan uzmanı Nasrettin Parsi tesadüf eseri duyduğu eski avestan sözlerinin peşinden giderek 2500 yıl önce yola çıkan kayıp avestanı bulabilecek mi? Geçmişle bu gün arasında muazzam bir köprü kurarak gelenek ve göreneklerine bağlı Zerdüşt toplumunu anlatan, 2500 yıl öncesinin medeniyetlerini, gerçekten hummalı bir çalışmanın ürünü olduğu kesinlikle açık ve net olan bu eseri mutlaka ama mutlaka okumalısınız.
Zerdüşt'ün Sırrı
Zerdüşt'ün SırrıOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 2012280 okunma
IV. TUTHALYA
M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan iki büyük tarihçi Herodotos ve Thukydides,eserlerinin giriş bölümünde bu olaya temas ederler: Herodotos,onu Pers Savaşlarında olduğu gibi Doğu ve Batı’nın erken bir mücadelesi olarak yorumlarken,Thukydides,bu savaştan Grekler’in ilk birleşik dış seferi olarak bahseder. Arkeolojik buluntulara göre bu savaşlar, M.Ö. 1240-1230 yılları arasında cereyan etmiştir. Görülüyor ki,Troya Savaşları cereyan ederken,Hitit İmparatorluğu henüz ayaktadır.Ancak imparatorluğun her köşesinde isyan hareketlerinin başlamış olması yüzünden,Hititler,uzun süre hakim oldukları Troya bölgesi halkına,ne yazık ki,gerek ekonomik gerekse askeri bakımdan hiçbir yardımda bulunamamışlardır.
Sayfa 138Kitabı okudu
ZÜLKARNEYN (Kur’an’da kendisine büyük güç ve imkân verildiği bildirilen kişi.) Sözlükte “sahip, mâlik” anlamındaki zû ile “boynuz, kâkül, şakak; aynı dönemde yaşayan nesil, akran” gibi mânalara gelen karn kelimesinin (Ezherî, Tehẕîbü’l-luġa, “ḳrn” md.) tesniye kalıbından oluşturulan zü’l-karneyn terkibinin anlamı karn kelimesine verilen mânaya
Reklam
Matematiğin Kısa bir Tarihi Bu konuşmada sizlere, Matematiğin nasıl başladığı ve hangi aşamalardan geçerek günümüze geldiğini anlatmaya çalışacağım. Bir Matematik tarihçisi olmadığımı, anlatacaklarımın okuduklarımın bir sentezi olduğunu, orijinal çalışmaları inceleyerek hazırlanmış bir konuşma olmadığını belirtmek isterim. Giriş. Matematik
İspanya'nın en büyük yazarlarından biri olan Blasco Ibanez, Katedralin Gölgesinde adlı kitabında kendi ülkesiyle ilgili olarak şu şahitlikte bulunur (s. 201-204): İspanya'da yeniden canlanış, Kuzeyden gelen barbar sürüleriyle olmadı. Tam aksine, bu canlanma Güneyden gelen fâtih Araplar sayesinde oldu (...). Aslında bu, fetihten çok daha ileride bir hareketti, tam anlamıyla bir medenîleştirme seferi idi. (...) Doğar doğmaz zafere koşan, insanı hayrette bırakacak ölçüde hızla ilerleyen bu genç, gürbüz ve zinde kültür, bize işte o yolla girip yerleşti. İslâm Peygamberi'nin himmet ve gayretiyle oluşturulan bu medeniyet, Musevîliğin en iyi yanlarını ve Bizans'ın ilmini alıp özümsemiş, yanına bir de bir büyük Hint geleneğiyle birlikte Pers'in en değerli özelliklerini esrarengiz Çin'den alınma daha pek çok şeyi getirmiş bir medeniyetti. Doğu, Batı'ya nüfuz ediyordu. Fakat bu, Eski Yunanistan'ın kendi hürriyet ve bağımsızlığını koruyabilmek için püskürttüğü Pers imparatorları Dârâlar veya Serhaslar gibi Doğu'nun Avrupa'ya bir saldırısı şeklinde değildi. Aksine Avrupa'nın öteki ucundan, ilâhiyatçı kralların ve piskoposların kölesi durumundaki İspanya'dan giren ve yerli halkın kucak açarak karşıladığı istilâcılardı.
49 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.