Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendim gibi karmakarışık ve yorgun buluyorum şehrimin sokaklarını.
"Bense bu rol dağılımını bir türlü benimseyemiyorum. Kız bebeklere pembe oğlan bebeklere mavi tulum giydirilmesini; kızlara Barbie bebek ve çay takımı, oğlanlara plastik Kalaşnikof ve kamyon, tır alınmasını, cinsiyet rollerinin daha ilk günden bu kadar kesinkes ayrılmasını..."
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Ah bu korku... Gözle görülmese de görünen koca dağları aşarmış işte.
Aday Önce söyle bakalım bizden biri misin? Cam gözlü, takma dişli ya da koltuk değnekli misin, Bir pantolon askısı ya da bir kanca, Plastik memeler. Plastik apış arası, ya da dikişler,
Ya ne garip şu insanlığımız; her türlü kaba saba davranışı, kavgayı ulu orta yapıldığında kabul ediyoruz da sıra sevgiye gelince bu tedirginlik niye?
Reklam
Keşke öyle kalkabilseydik. Birbirimizi bu kadar iyi tanımadan,başka başka yüzlerimizin olduğunu bilmeden...
O güldü ya, Bahar gelirken vazgeçti Yaz geldi, Güneş açtı Çabucak ısındı bütün dünya
Baba yunus, çok yavaş geliyordu ve burnuyla renkli bir şey itiyordu. Mustafa motoru durdurdu, daha iyi görmek için ayağa kalktı. Yunus kırmızı, plastik cankurtaran simidine benzer bir şeyi ite ite sandalın yanına kadar getirdi ve o zaman Mustafa büyük bir şaşkınlığa düştü. Minik bir şişme botun içinde küçücük bir bebek vardı.
Veli'nin, ayakları yalın, yoksul kızıdır bu. Niye ağlıyor bu çocuk? Babasının ağıtına erken bir katılma mıdır yoksa? Yoksul çocuklar, kendilerine uyan yoksul, ilkel oyuncaklar bulmuşlar. İple çekilen paslı bir teneke kapağı, bir kemik, kolu bacağı kopuk plastik bir bebek eskisi, toz toprak ve gözyaşı. Veli'nin dört yaşındaki kızı ağlıyor, az sonra öksüz kalacak o çocuk. Çünkü "muhbir" babası... Muhabirler ölmeli, çocuklar yaşamalı, değil mi?
120 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.