Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ekin

Ekin
@postfromekin
pinterest; ️pin.it/3yRKxkt instagram; @/postfromekin letterboxd; boxd.it/6W9qt
Ancak daha sonra anladı ki şu anda boyu üç metreyken döktüğü gözyaşlarının oluşturduğu havuzun içindeydi. "Keşke bu kadar çok ağlamasaydım"dedi Alice bir çözüm yolu bulmak için oraya buraya yüzerken. "Sanırım kendi gözyaşlarımın içinde boğularak bunun cezasını çekeceğim! Tuhaf bir şey olacak,bundan eminim! Zaten bugün her şey tuhaf."
Reklam
Tam, bir papatya tacı yapmanın ayağa kalkıp papatya toplama zahmetine değip değmeyeceğini düşünürken birden çok yakınından pembe gözlü bir beyaz tavşan koşarak geçti.
Sayfa 3 - iş bankasıKitabı okudu
353 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan
8.7/10 · 11,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Halide Edip ile üçüncü tür bir ilişkimiz,yani kadın kadına konuştuğumuz anlar,ender olmakla birlikte ,çok ilginçti. Bu konuşmalar sırasında, Halide Edip'in onlara yüz vermeden bile ,birçok erkeğin aklını başından aldığını,onlara tamamiyle egemen olduğunu anladım.Falih Rıfkı'nın anlattığına göre de,aralarında hiç bir şey geçmediği halde Cemal
Sayfa 204 - Mina URGAN-Halide Edip ile Mustafa Kemal Hakkında konuşmaKitabı okudu
,bir taksiye binince,bir tatil kasabasında sokağa çıkınca,çamurlu ve iğrenç bir gürültü selinin cıvık cıvık sularına batıp boğuluyorum. Bu sözümona şarkılar, öyle çirkin ki, gençliğimde bayağının bağayısı saydığım piyasa şarkılarını fena halde özlemeye başladım.
Reklam
Blucinleri de politik nedenlerden ötürü :Erkek kadın,varlıklı yoksul bütün gençlerin,hatta bazı ortayaşlıların giydikleri bu pantolonları, kadın-erkek ayrımlarını da, sınıf ayrımlarını da yadsıyan gerçek bir eşitliğin ve gerçek bir demokrasinin simgesi sayıyorum
Oysa ,kimlerle consencus'a varabileceğimizi,kimlerle varamayacağımızı,iyice düşünüp taşınmalıyız. Çoğunluk yanlış benimsemişse, çoğunluğa boyun eğmek,o çoğunlukla anlaşmak zorunda değiliz. Çoğunluk köşeyi dönmeyi amaçlıyorsa ben neden köşeyi dönmeyi yaşamımın amacı yapayım? Çoğunluk pop müziği ya da arabesk dinlemekten haz alıyorsa, ben neden bunları dinleyeyim?
576 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Melekler ve Şeytanlar
Melekler ve ŞeytanlarDan Brown
8.8/10 · 36,3bin okunma
Bir zamanlar babası hayattayken,Langdon,annesinin babasına "durup gülleri koklaması"için yalvardığını duymuştu.Langdon o yıl Noel hediyesi olarak babasına ufak bir cam gül almıştı.Langdon'ın hayatında gördüğü en güzel şeydi...güneş vurduğunda duvara renklerden oluşan bir gökkuşağı çiziyordu.Babası hediyeyi açınca, "Bu harika," demiş ve Robert'ı alnından öpmuştü."Haydi,bunu için güvenli bir yer bulalım." Ardından babası gülü,salonun en karanlık köşesindeki tozlu bir rafa dikkatle yerleştirmişti.Bir kaç gün sonra Langdon tabureye çıkıp gülü almış ve dükkana geri götürmüştü.Babası gül'ün gittiğini hiç fark etmemişti.
Sayfa 69 - altın kitaplarKitabı okudu
Hiç kimse bir şey bilemez,hatta bu bile kesin değildir. Doğru olduğununa inandığımız seylere güvenemezsiniz çünkü yanılıyor olabilirsiniz. Her şey sorgulanabilir,her şeyden şüphe edilebilir. Bu nedenle yapabileceginiz en iyi şey açık fikirli olmayı sürdürmektir.Kendinizi bir düşünceye adarsanız,hayal kırıklığına uğrarsınız.
Sayfa 31 - alfa
Reklam
"Bir bulutla kış olmaz,bir çiçekle yaz gelmez." Kulağa William Shakespeare ya da başka bir ünlü şaire ait olabilecekmiş gibi gelen bu söz aslında Aristoteles'in,oğlu Nikhomakhos'a adadığı Nikomakhos'a Etik adlı kitabından alınmıştır.Aristoteles bu sözle şunu kastediyordu: Nasıl açan bir tek çiçek ya da yaşanan bir tek sıcak gün yazın geldiğini kanıtlayamazsa,size haz veren birkaç anın ardından da hakiki mutluluğu bulduğunuzu söyleyemezsiniz.Ona göre hakiki mutluluk kısa süreli bir haz değildir.
Sayfa 22 - alfa
...fikri anlatmak için Platon bir mağarayı betimler. Bu hayali mağarada, yüzleri duvara dönük,zincirlere bağlı insanlar vardır. Önlerinde, gerçek şeyler olduğuna inandıkları titreşen gölgeleri görebilirler. Gördükleri gerçek değil, arkalarında yanan bir ateşin önünde duran nesnelerin meydana getirdiği gölgelerdir.Bu insanlar tüm yaşamlarını,duvara yansıyan gölgelerin gerçek dünya olduğunu düşünerek geçirirler. Sonrasında içlerinden biri zincirlerini kırar ve ateşe doğru döner.Gözleri ilkin bulanıktır,ama sonra nerede olduğunu görmeye başlar.Mağaradan sendeleyerek çıkar ve nihayet güneşe bakabilir. Mağaraya geri döndüğünde,dışarıdaki dünya hakkında söylediklerine kimse inanmaz. Zincirlerini kıran kişi bir filozof gibidir. Görünüşlerin ötesini görür. Sıradan bir insan gerçeklik hakkında az bir fikre sahiptir, çünkü onu derinlemesine düşünmektense,hemen önünde duran şeye bakmaktan hoşnuttur.Ne var ki görünüşler aldatıcıdır. Gördükleri gölgelerdir gerçeklik değil.
Sayfa 16 - alfa
Yaşamın ancak ne yaptığınızı düşünürseniz yaşanmaya değer olduğunu söylemişti. Sorgulanmamış bir varoluş koyunlara uygundur,insanlara değil.
Sayfa 15 - Sokrates
Değer verdiği bilgelik türü, argümana,akıl yürütmeye ve sorular sormaya dayanır,önemli biri doğru dedi diye bir şeye inanmaya değil. Sokrates için bilgelik, çok şey bilmek ya da bir şeyi nasıl yapacağını bilmek değildi.Bilgelikle neyi bilebileceğimizin sınırlarını da içererek,varoluşumuzun gerçek doğasını anlamayı kastediyordu.
Sayfa 14 - alfa
Ekin

Ekin

, 1000Kitap'a katıldı.
Geri134
525 öğeden 511 ile 525 arasındakiler gösteriliyor.