Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kim bilir, insanların yeterli bilgisi olmadığı veya yaratıcılık sürecine ve kendilerine yeterince inanmadıkları ve beyinlerinin bütününün çalışmasına izin vermedikleri için kaç problem çözümsüz kalmıştır?"
Sayfa 254Kitabı okudu
Kaybettiğin insanlarla daha kuvvetli bağlar kuramayacağın ya da kurduğun bağları artık deneyimleyemeyeceğin için ağlıyorsan problem yok devam et, rahatlarsın ama kendine acıdığın için ağlıyorsan lütfen mendillerimi harcama”
Reklam
Bireyin psikolojisi sadece ona bakarak asla etraflıca açıklanamaz: Tarihsel ve çevresel koşulların onu nasıl koşullandırdığını da iyice anlamak gerekir. Kişinin bireysel psikolojisi hem fizyolojik, biyolojik veya ahlaki problem hem de çağdaş bir problemdir. Keza hiçbir psikolojik olgu sadece nedensellikle asla etraflıca açıklanamaz; yaşayan bir fenomen olarak bu her zaman yaşam sürecinin devamlılığına bağlıdır, öyle ki hem evrilir hem de sürekli gelişir ve yaratır.
İnsan hayatı gizemli değildir. Çözülecek bir problem değil, deneyimlenecek bir gerçekliktir.
Sayfa 367 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Devlet yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek için özgürlüğe,özgürlüğün kötüye kullanılmasını engellemek için de devlete gereksinimimiz vardır.
tetikleyici uyarı*
"peki ya ruh sağlığım?" "kusmayı kesersen problem kalmaz." "hayır anne, o işler öyle olmuyor. neden yetemiyorum ki? neden olduğum kişi yetmiyor"
Sayfa 163 - İndigo, 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
• 1. Adım: Net bir hedef belirleyin. • 2. Adım: Hedef ve mevcut durum arasındaki eksikliği tespit edin. 3. Adım: Bu eksikliği nasıl giderip hedefinizi gerçekleştireceği­ nize dair bir hipotez oluşturun. 3A. Mümkün olduğunca çok sayıda seçenek ve fikri listele­ yin. 3B. En iyi fikirleri hipotez olarak seçin. 4. Adım: Hipotezi kontrol edin. Hipotez çürütülürse 3. adıma geri dönün. Hipotezi test etmek için gereken bilgi ve analize karar ve­rin. Analiz edin ve eylem planı oluşturun.
Doyle, 1893 yılında yayımlanan The Fınal Problem adlı hikayede Holmes'u öldürüp ondan kurtulduğunu düşündü. Ancak yanıldığını, hiç yaşamamış bir adamın ölümüne yas tutan hayranları ve evinin önünde Holmes'u onlara vermesi için eylem yapan okurları görünce anladı. Ve istemeden de olsa başına dert olan kahramanını, " The Empty House" hikayesiyle yeniden hayata döndürdüğünde, ününe ün kattı çünkü daha güçlü bir Sherlock sahnedeydi. Böylece yazarımız, " hiç yaşamayan bir adamın ölümsüzlüğüne" imza atmış oldu. Ancak şu bir gerçekti:Dr. Joseph Bell olmasaydı Sherlock Holmes'un yeniden dirilmek bir yana, doğması bile mümkün değildi.
Sayfa 129 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Hayat seni bazen küstürüyor, iyi insanları alıp götürüyor, sadece daha fazla zorluk yaşayabilmemiz için, sonra geri getiriyor. Ne olacağını ya da ne yapacağını bilmeden şaşırıp kalıyorsun. Eski dostlar geri geldiğinde önce çok seviniyorsun, sonra sanki gazı kaçmış kola gibi hissediyorsun. Ne birinin gelmesini istiyorum ne de şu anda hayatımdan birinin çıkıp gitmesini istiyorum çünkü eğer gider ve geri gelirse, ona eskisi gibi saygım veya sevgim olmayacak. Bu yüzden lütfen, hayatımdaki insanlar ya gidin ya da hiç gelmeyin ama benim midemi bulandırmayın artık. Tahammül sınırım epey düşmüş durumda, en ufak bir yalan, bir sıkıntı, bir problem olduğunda olduğum yerden hemen kaçıp gidiyorum arkama bile bakmadan.
Altında yatan anlam nedir
Müşrikler için asıl problem "Resûlüllah'ın getirdiği şey değil" dedir. Diğer bir ifadeyle, belki daha doğrusuyla, o sözden(Lâ ilâhe illallâh) andıklarında. Çünkü onlar Lâ ilâhe illallâh'tan bugün de çoğu zaman anlaşılan ve anlatılan "Allah'tan başka tanrı/ yaratan yoktu" gibi bir anlam ötesinde, başka bir şey anlıyor olmalarıydılar.
Reklam
...sanki terk edilmiş bir arazide, alacakaranlıkta duruyormuşçasına bir his, elimde boş bir tüfek ve hedefim yok. Hiçbir problem yok, sadece kendi nefesimi duyduğum basit bir sessizlik.
Kelimelerle aram her ne kadar bu sıralar pek iyi olmasa da aramızda ciddi bir problem bulunması mevzubahis değildi. Ya da ben öyle düşünmek istiyordum.
Vücudunuzdaki dopaminin yarısı beyninizde, yarısı da bağırsaklarınızda üretilmektedir. Yani, vücudunuz zaten dopamini bolca üretmektedir. Önemli olan dopamini kullanabilmek. Yeryüzündeki insanların büyük bir kısmı dopamini para karşılığı satın almaya çabalasa da dopamin dediğimiz şey tümüyle bedavadır. Kimi insan vardır gider, çok pahalı bir rezidansın en üst iki katını satın alarak dopamin salgılar. Kimisi vardır gider, 5 liralık çift lavaş dürüm yiyerek dopamin salgılar. Sonuçta beyninizde etki gösteren dopamin, aynı dopamin. Değişen bir şey yok. O zaman zaten içimizde olan bir şeyi neden dışarıda aramakla vakit kaybedelim ki? Burada en önemli unsur; insanın kendisini gerçekten iyi analiz etmesi ve nelerden mutlu olacağının sağlam bir değerlendirmesini yapmasıdır. Lütfen unutmayın, mutluluk sizinle ilgili bir kavramdır, sahip olduklarınızla değil. O nedenle, insanlık olarak her şeye sahip olma, her şeyi satın alma sevdasından vazgeçmek, hem kendi mutluluğumuz hem de üzerinde yaşadığımız gezegenin mutluluğu açısından çok büyük bir adım olacaktır. Zira dünyadaki en önemli problem, bazı insanların her şeye sahip olma açgözlülüğüdür. Ama unutmamak gerekir ki doğa, tüm insanlığın ihtiyaçlarını karşılayabilir ama açgözlülüğünü asla karşılayamaz. Kendisi için yeterli olanla yetinmeyip sürekli ama sürekli büyüme güdüsü doğaya uygun bir güdü değildir. Hırs ve ihtirasın kısır döngüsünde sürekli büyümeye çalışanlara Edwin Abbey'in o güzel sözünü hatırlatmak isterim: Büyümek için büyümek, bir kanser hücresinin ideolojisidir.
Yaratıcı düşünmenin temel alanlarından bir tanesi problem çözmedir.
Sayfa 169Kitabı okudu
Forever below is rough deck, snacks, thin metal music, down where you once used to be; the line is solid and has no reverse gear; and the water, of course, is only soft when you're inside it. Look down. Now it moves in the sun, full of hard coins of light that shimmer red as they stretch away into a mist that is your own sweet salt. The coins crack into new moons, long shards of light from the hearts of sad stars. The square tank is a cold blue sheet. Cold is just a kind of hard. A kind of blind. You have been taken off guard. Happy Birthday. Did you think it over. Yes and no. Hey kid. Two black spots, violence, and disappear into a well of time. Height is not the problem. It all changes when you get back down. When you hit, with your weight. So which is the lie? Hard or soft? Silence or time? The lie is that it's one or other. A still, floating bee is moving faster than it can think. From overhead the sweetness drives it crazy. The board will nod and you will go, and eyes of skin can cross blind into a cloud-blotched sky, punctured light emptying behind sharp stone that is forever. That is forever. Step into the skin and disappear. Hello.
Sayfa 88 - David Foster WallaceKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.