Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

P Y

Ve sonunda üzülerek de olsa anladılar ki hayaller kurulur, canlanır ve de o hayalleri kuranlara isyan ederler. Hayal kuranın kemikleri kurduğu hayaller tarafından kırılır. Buna hayal kırıklığı denir. Hayaller bağımdız ve sahipsizdir.
Sayfa 110
Reklam
Saçma diye bir şey yok bu dünyada! Olamaz da! Çünkü bu dünya varsa, her şey var! Ve her şey mümkün!
Sayfa 51
Ama hayal kırıklığına uğramak yerine mutlu olmak için, kendimi başkalarına bağımlı bir duruma getirmemem gerektiğini söylüyorum kendime. Mutluluğunu kendin yaratmalısın Mathea.
Sayfa 48 - Jaguar Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kıyametin çok gürültülü olacağını sanıyoruz ya kim bilir belki de sessizdir. Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir şey.
Sayfa 171 - Doğan Kitap
Kuvvetimizi, unuttuklarımızdan ve aynı andaki kaderlerin çokluğunu tasavvur etme yetersizliğimizden alırız. Evrensel acıyı o lâhzada anlayan ve hayatta kalabilen kimse olamazdı; her yürek ancak belli miktarda acıya göre yoğurulmuştur çünkü... ... Her acının, her kederin sonsuz olduğu izlenimi de buradan doğar. Gerçekten de öyledir, ama yalnızca bizim için, yüreğimizin hudutları için; yüreğimiz geniş bir alanın boyutlarında olsa dertlerimiz daha da büyük olurdu; çünkü her acı dünyanın yerine geçer ve her kedere başka bir evren gerekir.
Sayfa 34 - Metis Yayınları
Reklam
Geleneksel kodlarımızla da kadının arzu eden değil arzu edilen olmasını bekliyoruz; kadının, erkeğini kendi iradesiyle seçmeyip erkek tarafından seçilmeyi beklediği kültür biçimleri, tüm kıtalarda binlerce yıldır hüküm sürüyor. Kendi arzularının, tercihlerinin ne olduğunu fark edebilmesine bile ket vurulmuş bir insan, kendi hayatını nasıl yaratabilir?
Sayfa 130
İnsan da böyle bir şeydi işte. Az sonra eriyeceğinden ha­bersiz minik bir kar tanesi gibi. Bir yerden bir yere gittiğini düşünürken, aslında havada savrulup dururdu. Biricik oldu­ğunu sanırdı ama ne yaparsa yapsın daima öbürlerine ben­zerdi. Bölünüp dururdu kalabalığın içinde insan. Kendini kendine, kendini başkalarına, sonra başkalarını yine kendi­ne bölerdi. Hiç'e varıncaya kadar bu hep böyle sürerdi.
Sayfa 361 - Doğan Kitap
Adlandırılmayan Kölelik
Dünyada hâlâ çok fazla kölelik vardır. Kimi zaman böyle adlandırılmaz, ama bir kişi "terk etmek"te özgür olmadığında, "kaçarsa" cezalandırılacak olduğunda, bu köleliktir. Birinin her aklına estiğinde insanlar "kapı dışına konuyorsa", bu da bir kölelik durmunu gösterir. Eğer bir kişi kendi çıkarları uğruna değil de, temel varlığını korumak ya da sürdürmek amacıyla acı verici işlere ya da alçaltıcı seçimlere zorlanıyorsa, bu da bir kölelik oluşturur. Her tür kölelik koşulları altında aileler ve tinler bozulur ve sonsuza kadar değilse bile, yıllarca kaybedilir.
Sayfa 199 - Ayrıntı Yayınları
Bir insan güzellik karşısında duygulanmazsa, gözlerini kapatıp hayal gücünün çarklarını döndürmezse, soru soramazsa, cehaletinin sınırlarını kavrayamazsa bir kadın ya da bir erkek olabilir ancak insan değildir.
Sayfa 395 - Pegasus Yayınları
Hayat ummaktı. ... Hiçbir şeyin kalmadığının zannedildiği zamanda bile ümit vardı. Çünkü hayat sayısız ihtimal ve imkânlar demekti.
Sayfa 220 - İthaki Yayınları
Reklam
Living every day in the presence of those who refuse to acknowledge your humanity takes great courage.
Dum spiro, spero.* *Nefes aldığım müddetçe umudumu yitirmeyeceğim.
Sayfa 277 - Ketebe Yayınları
"... Ama fazla merhametin ağır bir yük olduğunu unutma. Hele ki zirveye tırmanıyorsan..." "Merhametim sayesinde insanım ve insan kalabilmekten daha yüksek bir zirve bilmiyorum."
Sayfa 261 - Ketebe Yayınları
You want to see a very bad man? Make an ordinary man successful beyond his imagination. Let’s see how good he is when he can do whatever he wants.
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.