Çinliler, uzun bir süre bütün bir dünyanın dört denizle çevrili bir kara parçasından oluştuğunu sanmışlardır. Bu nedenle kendi ülkelerine "Chung Kuo (merkezdeki ülke)" ya da "Chung Hua (merkezdeki cevher ya da çiçek)" demişler; kendi toprakları dışında, kendilerinden farklı bir yaşam sürdüren yabancı ülke halklarını da "çiçeğin" çevresindeki "yabani" ve "zararlı" otlar gibi görerek bu halkları barbarlıkla suçlamışlardır.
"... Avın damarını delip kanını emen Kara polat öz kılıçtan dönmeyen Akça tozlu katı yaydan tırsmayan Ak yelekli delici oktan kaygılanmayan Canavarlar serveri kükremiş aslanı kıran Alaca köpek eniğine kendisini dalatır mı Alp yiğitler savaş günü Hasmından çekinir mi"
Sayfa 112 - T.İ.B. YayınlarıKitabı okudu
Reklam
:D :D
Bu tip "toplu" fotoğraflarda, ünlü kişiler, ayrı ayrı günlerde, hatta bizimkinde olduğu gibi, ayrı ayrı mekânlarda çekilip, sonra bilgisayarda birleştirilirler. Okuyucu da bakıp "Vay be, Ayşe, Fatma'yla kavgalı olduğu hâlde nasıl da samimi poz vermiş" falan der. Oysa sözkonusu Ayşe ve Fatma, asla aynı çatının altında bir araya gelmemişlerdir! Uyandığım için, hemen sordum: "Kimin omuzuna elimi koymuş olacağım?" Deniz Akkaya, Nehir Erdoğan gibi, tanıyıp selamlaştığım birtakım hanımları, sonra da Cem Yılmaz, Okan Bayülgen ve Teoman'ı saydılar. Cem Yılmaz'la tanışıklığım var, zaten bir mizahçının başka bir mizahçının omuzuna elini koyması, mesleğin getirdiği laubalilik açısından makul! Okan Bayülgen de gazetecilik günlerimden beri ahbabım sayılır. Teoman desen kaç yıllık arkadaşım. Sakıncalı bir durum görmedim! Ben ne bileyim bilgisayar yardımıyla Polat Alemdarla kanka olacağımı!
"Ne hissetmem gerektiğini bile öğretmeye çalıştılar" Çaylak ile Filozof-Özkan Öze
MO 3. yüzyıldan önce, buyuk bir olasılıkla, Altay dillerini konuşan ve Moğolistan yaylalarının güneyinde ve Sarı Irmak'ın kuzeyinde yaşayan kabilelere, eski Çin kayıtlarında Di'ler ya da Kuzey Di'leri denmektedir. "Di" adının, daha sonraki Çin kaynaklarında "Di-li", "Ding-ling", "Tie-le", "Che-le" ya da "Tu-jue" biçimin de yazılanlar gibi, "Türk" ya da "Türkler" sözcüğünün Çincedeki çevriyazı şekli olduğu ifade edilmektedir. Bu "Di" kabilelerinin, önceleri Çin'in Shaan-xi Platosu ile He-bei'deki Tai-hang Dağları eteklerinde, "İlkbahar Sonbahar" ve "Savaşan Beylikler" dönemlerinde ise, Ordos bölgesi ile He-ber'in kuzey ve orta bölgelerine yayıldıkları görülmektedir.
Wu-Sun beyi ile evlendirilen Çin hanedanı üyesinin (Xi Jün)şiiri
“Verdiler beni ah, uzak illere, Ta yaban ellerine ah, Wu-sun Beyi'ne, Çadırı otağ ederler ah, duvarı keçe, Yemekleri ettir ah, içtikleri kımız mı ne? Yurdumu düşünür ah, yüreğim yanar ki ne! Sarı turna olsam ah, Uçsam bir köyüme.”
Sayfa 17 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.