Tan

Tan
@quidem
150 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Kutsal bir değer fikrine işaret eden fedakârlık, sağlam bir materyalist açısından bile, paradoksal bir şekilde neredeyse dini diyebileceğimiz bir boyut barındırır. Nitekim fedakârlık, maddi veya biyolojik hayata üstün bazı aşkın değerlerin varvolduğunu zımnen de olsa kabul etmeyi gerektirir.
Sayfa 216
Reklam
Eleştirel düşüncenin özeleştiri yapması gerekir. Bu da, modern filozofların kavramaya başladıkları fakat Nietzsche ve büyük materyalistlerin paradoksal bir şekilde yapmayı reddettikleri bir şeydir. İş metafiziğin ve dinin mühürlerini kırmaya, çekiçle putları parçalamaya geldiğinde, soybilimci yapısökümcü harikalar yaratır fakat iş kendine geldiğinde kılını kıpırdatmaz. Özeleştiriye, özdüşünüme duyduğu tiksinti, dünyaya bakışının adeta kurucu öğesidir. Başkaları söz konusu olduğunda zihin açıklığı hayranlık vericidir; fakat iş kendi söylemine geldiğinde, körlüğünün eşi benzeri yoktur.
Sayfa 213
Değerlerin aşkınlığı diye bir şey kesinlikle vardır ve her şeyi açıklamak ve indirgemek isteyen -fakat bunu asla başaramayan- materyalizmden farklı olarak metafizik dışı bir hümanizmin üstlenmeyi istediği de işte bu açıklıktır. Çaresizlikle değil zihin açıklığıyla gerçekleşecek bir üstlenmedir bu; çünkü bu deneyimler tartışma götürmez ve herhangi bir türden materyalizm tam manasıyla bunun hesabını veremez.
Sayfa 211

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başta Marx ve Nietzsche olmak üzere materyalistler, yakın uzak herkes hakkında sürekli yargı beyan etmekten, felsefeleri gereği uzak durmaları gereken ahlaki yargılara başvurmaktan asla çekinmezler. Niçin böyle? Gayet basit; çünkü materyalistler, felsefi kuram gereği inkar etmeleri gereken özgürlüğü, hayatın içinde farkında olmadan insanlara atfetmeyi sürdürürler.
Sayfa 204
Heidegger'in anlamayı mümkün kıldığı şey, liberal küreselleşmenin, demokrasinin en temel vaatlerinden birine ihanet etmekte oluşudur; Bu vaade göre, bizler tarihimizi hep birlikte yapabilecek, en azından tarihe katılabilecek, kendi kaderimizi daha iyiye götürmek amacıyla onun üzerinde söz hakkına sahip olabilecektik. Halbuki içine girdiğimiz dönemde dünya, bütünüyle bizden kaçmakla kalmıyor, gittikçe manadan - terimin iki kabulü bakımından da- yoksun görünüyor; yani hem anlamını hem de yönünü yitirmişlik söz konusu.
Sayfa 185
Reklam
Reklam
693 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.