Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
AKÎDEMİZ
Bizler; Yüce Allah'ın rubûbiyyetine, yani O'nun yegâne Rab ve yaratıcı, kâinattaki her şeyin sahibi ve her şeyin düzenleyicisi olduğuna inanırız. Bizler; Yüce Allah'ın ulûhiyyetine, yani O'nun hak ilah olduğuna ve O'nun dışında ibadet edilen bütün ilahların batıl olduğuna inanırız. Bizler; Yüce Allah'ın isim ve sıfatlarına, yani O'nun bütün güzel isimlere, yüce ve kemâl sıfatlara, sahip olduğuna inanırız. Bizler; Bütün bu konularda Allah Teâlâ'nın vahdaniyyetine, (rubûbiyyet, ulûhiyyet ve isim ve sıfatlarında hiçbir ortağının bulunmadığına) inanırız. Nitekim bunu, şu âyet-i kerime açıkça ortaya koymaktadır: "(O) göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şey lerin Rabbidir. Şu halde O'na kulluk et; O'na kulluk etmek için sabırlı ve metânetli ol. O'nun bir adaşı (benzeri) olduğunu biliyor musun? (Asla benzeri yoktur)." (Meryem, 65)
Meryem Sûresi / 65.Ayet (O,) göklerin, yerin ve bunlar arasındaki her şeyin Rabbidir. O halde O’na kulluk et ve bu kullukta sabret. O’nun bir adaşını (benzerini) biliyor musun? (Yoktur.) Cenâb-ı Hakk’ın özel ismi Allah’tır. Kullukta yani ibadet ve itaatte kendisine denk hiçbir ilâh (tanrı) yoktur. Mâbud ancak O’dur, hüküm ve mutlak hâkimiyet ancak O’nundur. Allah’ın emrine aykırı olan hususlarda başkalarına bile bile ve isteyerek itaat ise onları rab edinmektir.1
Reklam
Allah bir ve tek İlâhtır; ortağı yoktur. Kulların muhtaç olduğu tek Rab'dır. O'ndan başka ilâh da yoktur; Rab da... İlah'lık ve Rab'lıkta kimse O'na ortak olamaz. İnsana gerekli olan, O'nu tek ilâh olarak kabul etmesi, O'ndan başkasını Rab kabul etmemesi, başkasının ilahlığını tanımaması, yalnız O'na ibadet edip başkasına tapmaması, dinini Allah-u Teâlaya tahsis etmesi, O'nun dininden başka bütün dinlere karşı koymasıdır.
Eğer herhangi bir kimse İlah ve Rab'bin manasının ne olduğunu, İbadet'in ne anlama geldiğini ve Din'in neye isnad edildiğini bilmezse onun için Kur'an'ın tamamı anlaşılmaz bir hal alır. Çünkü o böyle bir durumda ne tevhidi bilebilecek ne şirki anlayabilecek ne ibadeti yalnız Allah'a mahsus kılabilecek ve de dini Allah'a has kılabilecektir. Aynı şekilde yine bu terimler herhangi bir kimsenin zihninde kapalı ve eksik olursa, o kimse için Kur'an'ın tüm öğretileri kapalı olur ve Kur'an-ı Kerim'e iman etmesine rağmen hem akidesi hem de ameli eksik kalır.O, 'lailahe illallah' demeye devam etmekle birlikte putları da ilahlaştırmaya devam eder. Allah'tan başka rab olmadığını devamlı ilan etmesine rağmen, kendisine Allah'tan başka birçok rab edinmekte devam eder. O, tüm iyi niyetiyle birlikte Allah'tan başkasına ibadet etmediğini her fırsatta bildirmekle birlikte diğer birçok mabudlara ibadetle meşgul olur.
" Akıllı kişi nefsini yenen ve ahireti için faydalı işler yapan kimsedir."
Sayfa 124Kitabı okudu
Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir? Kulaklara duyma, gözlere görme gücü veren kimdir? Kimdir ölüyu diriden, diriyi de ölüden çıkaran? Kimdir bu alem nizamını yürüten (çekip, çeviren)?' diye sor onlara. 'Allah' diyecekler. O halde 'artık sakınmaz mısınız?' de.(Yunus 31)
Reklam
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
Bakara
‌ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Bakara 2 ‌ اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak
Allah'ın rab olarak birliği konusunda şirke düşmenin göstergelerinden biri de Allah'tan başkasının emir verme, yasak koyma ve şeriat vazetme yetkisinin olduğuna inanmaktır. Allah'tan gayrısının şeriatı değiştirme hakkının olduğunu kabul etmek de O'nun dışında birisini rab ilan etmek anlamına gelmektedir. Bunun delili şudur: Allah Teala, Yahudi ve hristiyanlar hakkında şöyle buyurmaktadır: "Yahudiler hahamlarını, hristiyanlar rahiplerini ve Meryemin oğlu Mesihi Allah'tan başka Rab edindiler. Halbuki onlara bir tek İlâha ibadet etmeleri emr olunmuştu. Ondan başka İlah yoktur. O, onların ortak koştukları şirkten münezzehtir" (Tevbe, 31). Halbuki onlar hahamlarının ve rahiplerinin yaratma kudreti olduğuna, rızık verdiklerine ve işleri idare ettiklerine inanmış değillerdi. Hahamların ve rahiplerin kendilerine malik olduklarını düşünmüyorlardı. Acaba onların yanında kendilerini köle gibi mi hissetmişlerdir. Bilakis hahamlar ve rahipler dünyada zühd hayatı yaşama iddiasıyla hücrelerde inziva hayatı yaşamışlardır.
"İbadet", "yardım dileme" ve bunun kapsamına giren "korkma", "umma", "sığınma", "tevekkül", "tevbe", "bağışlanmayı dileme" gibi bütün şeyler, ortağı bulunmayan ve tek olan Allah'a yapılır. "İbadet", ulûhiyetine; "istiane" (yardım dileme) de rubûbiyyetine bağlıdır. Allah, âlemlerin rabbidir; O'ndan başka ibadete layık ilâh, O'ndan başka Rab yoktur. Ne bir melek, ne bir peygamber, ne de bir başkası. Büyük günahların en büyüğü, Allah'a ortak koşmaktır. Seni yaratan O olduğu halde, başkasını O'na eşit kılmandır. Ortak koşmak, ibadetinde, tevekkülünde ve yardım dilemende başkasına pay tanımandır.
Reklam
Allâh Teala’nın vahdaniyetini ve O’ndan başka ilah olmadığını bilmektir asıl mesele.Yalnız bilmekle de yetinilmez bilakis bu bilgi ile birlikte yalnızca hiçbir ortağı olmayan Allâh’a ibadet etmek gerekir. İşte bu ikisi; Rab Teala’yı isimleriyle, sıfatlarıyla, fiileriyle, hükümleriyle tanımak ve bunların gerektirdiği şekilde O’na kulluk etmekle mümkündür.
Tevbe Suresi - 31
اِتَّخَذُٓوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَالْمَسٖيحَ ابْنَ مَرْيَمَۚ وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُٓوا اِلٰهاً وَاحِداًۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَؕ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ (Yahudiler) Allah’ı bırakıp, hahamlarını; (Hristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa, bunlar da ancak, bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.
Allah’ın Otoritesi ve Beşerin Otoritesi...
Eğer kişinin uymak suretiyle dayandığı otorite, kanunlardan bir kanun veya nizâmlardan bir nizam ise, o Allâh’ın hükmüdür ve kişi şüphesiz Allahın dini üzerindedir. Şayet bu otorite meliklerden birinin otoritesi ise kişi, melikin dini üzerinde demektir.
Beyan Yayıncılık
78 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İbadet, ilâh, Rab, din tağut kavramlarını çok güzel ve doğru anlatmış kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Zira yıllarca bu kavramları istismar ederek insanları kandırdılar.
Kur'an'da Beş Terim
Kur'an'da Beş TerimYüksel Yılmaz · Dar'ul Erkam Yayınları · 07 okunma
311 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.