rabia

Reklam
"Biz gümbürtüye gitmiş insanlarız," diyordu gururla, "biz hayatı ıskalayanlardanız. Hiçbir işe yaramayacağız."
Ne zaman bir birey olarak üzerinizde "zorlayıcı", sizin tarafınızdan belirlenmemiş bir etki ya da bir şey görürseniz, işte o toplumdandır. Durkheim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne de olsa insan gözlerini açıp bir yere baktığında yalnızca o yere bakmakla kalmıyor aynı zamanda hayata ortak oluyordu. Bense böyle bir ortaklık düşüncesinden gitgide uzaklaşıyordum. Tüm bu başı sonu belli olmayan düşüncelerin arasında hayata karışıp deneyim kazanıp/ gözlem-inceleme yapmak, zihnim tarafından yaratılan batakta ruhumun daha derine saplanması anlamına geliyordu. Erişmek istediğim fiziksel ve ruhsal durum tam anlamıyla bir hiçlikten ibaretti. Bedensel değil ama varoluşsal bir hiçlikti aradığım. Bir her-şeyin-ortasında-olup-hiçbir-şeye-ortak-olmama hali.
"Hayatı bildiğimi sanırdım," dedi. "Ama kitaplarda yazılanların, dağınık kendi izlenimlerimin dışında... hayat korkunç. Ve önemsiz şeyler, yılları oluşturan küçük dakikalar korkunç."
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Açlık ruhları kemirir, insanların yüzünü kazır. Yaşamıyorlardır insanlar, akıl almaz bir yoksulluk içinde çürümektedirler. Ve çevrelerinde yöneticiler aç kargalar gibi dönüp dururlar, fazladan bir lokma ekmekleri var mıdır, gözetlerler. Varsa, görür görmez çekip alırlar onu elinden, üstelik suratına bir tokat patlatırlar.
Sayfa 170Kitabı okudu
Karanlık bir yaşamın insanları olarak bizler her şeyi hissederiz, ama duygularımızı dile getirmekte zorlanırız, duygularımızı anladığımız, ama dile getiremediğimiz için kendimizden utanırız. Ve çoğu zaman utancımızdan, düşüncelerimize kızarız. Her yandan vurur bize yaşam, iğneler bizi, biraz dinlenmek isteriz, ama düşüncelerimiz engel olur buna.
Sayfa 228Kitabı okudu
Evet, en sonunda insanları karşı karşıya getirdiler, aptallıkla, korkuyla kör ettiler onları, hepsinin ellerini ayaklarını bağlıyorlar, eziyorlar, sömürüyorlar, birbirlerinin üzerine salıyorlar. İnsanları tüfeğe, sopaya, taşa çevirdiler, şöyle diyorlar: 'Devlettir bu!'
Sayfa 164Kitabı okudu
...oysa inanmamak gerekir insana, hatta korkmak gerekir ondan, nefret etmek. Yanlış yolda insan. Oysa sen yalnızca sevmek istersin, peki ama nasıl mümkün olacak bu? Senin üzerine gelen vahşi bir hayvansa, canlı bir ruhun olduğunu kabullenmiyorsa, yüzüne tekme atıyorsa, nasıl bağışlayacaksın insanı? Bağışlamak olanaksızdır onu. Yalnızca benim adıma değil, kendi adıma her türlü aşağılanmayı bağışlayabilirim, ama zorbaların benim üzerimde başkalarına zarar vermeyi öğrenmelerini istemem, istemem.
Sayfa 121Kitabı okudu
hayatın gürültü patırtısına göz atacak olursak, bütün insanların, yaşamanın gerekleri ve zavallılıkları ile uğraştıklarını, bütün güçleriyle bu yaşamanın bitmek tükenmek bilmeyen gereksinimlerini gidermeye ve çeşitli acılarını uzaklaştırmaya çalıştıklarını ve buna karşılık, bu acı çeken varlığı daha bir süre devam ettirmekten başka bir şeyi ummaya bile kalkışmadıklarını görürüz. Bununla birlikte, bu gürültü patırtının içinde âşıkların, istek dolu bakışlarla birbirlerini süzdüklerini de görürüz. Peki, bu bakışlar niçin gizli, ürkek ve kaçamaktır? Çünkü âşıklar, bütün bu yoksunluğu ve düşkünlüğü sürdürmek isteyen hainlerdir...
Reklam
nereye gitsem kabuğumu birlikte götürüyorum, odamda, kitaplarımın arasında, evimde kalıyorum.
Sayfa 269Kitabı okudu
Belki de başka türlüsü yapılamaz, belki mutlaka seçmek gerekiyor, bir şey olmamak ya da gerçekte ne ise, onun rolünü oynamak. Ama bu berbat bir şey, daha doğuştan hileli olur insan.
Sayfa 250Kitabı okudu
Size bir sır vereyim. Hep aynı kadın ölecek. Hep aynı kadın doğuracak. Hep aynı kadın kaçacak.
...öfkeli ve yalnız yaşamaktan, hayır demekten, her zaman, her şeye hayır demekten hoşlanıyorum ve yaşanabilir bir dünya kurulmasından korkuyorum, çünkü orada evet demekten ve başkaları gibi hareket etmekten gayrı yapacak bir işim olmayacak...
Sayfa 181Kitabı okudu
Başkalarına kötülük ederek kendinden öç almak. İşte bu; çünkü insanın gücü kendine yetmiyor.
Sayfa 127Kitabı okudu
2.447 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.