Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
120 syf.
10/10 puan verdi
Final haftasında adeta ilaç gibi gelen bir Tarık Tufan eseri. Kekeme Çocuklar Korosundan sonra bir göz atmak için elime aldığım bu kitabı bir daha bırakamadım. Bir solukta bitti. Yeni yeni tanıştığım yazarın her eseri bende ayrı bir yer edinecek sanırım. Kitabın arka kapağında da söylediği gibi, hayat hızla akarken, yavaş gidenleri,
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20198bin okunma
Miraç gecemiz mübarek olsun
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Allah’ın elçisi ve müminler, Rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. "O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız" ve "İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz Rabbimiz, gidiş sanadır" dediler. Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır. Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri üzerimize yükleme! Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinle muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et! (Bakara Suresi 285 ve 286. Ayeti Kerime) Amin. Miraç Geceniz mübarek olsun 🕌📿
Reklam
Kula en zararlı şeylerden biri de "ilerde tövbe edeceğim, ilerde salih amel işleyeceğim" demesidir. Çünkü tövbe hemen yapılması gereken bir farzdır. Tövbeyi geciktirmek bir günahtır ve kişinin tövbe etmesi önünde kalkan olur. Kul, asıl kurtuluşun tövbe edip Allah'ın yolunda yürümede olduğuna kesin olarak inanır. Ancak şeytan ona " yaşlanınca yaparsın. Sen gençsin gençliğin tadını çıkar." der. O da günahlarına devam eder. Ama ÖLÜM bazen onu gençliğinin en iyi çağında yakalar. Bugün tövbe etmekte zorlanan, yarın daha çok zorlanır. Tövbeyi ve günahları terk etmeyi erteleyenin durumu şu kimsenin durumuna benzer. Birgün bahçesinin uygunsuz bir yerinde bir ağaç görür. Ağaç kök tutmuştur. " Gelecek yıl sökerim" der. Gelecek yıl kökün daha güçleneceğini, kendisinin de daha çok güçsüzleşeceğini bilmez. Günahlarda böyledir. Kişi sürekli günah işleyip yaptığı günah sayısı arttıkça, günahlar kalp toprağında daha çok yerleşir. Kendisi de sürekli günah işlediğinden her geçen gün daha güçsüzleşir ve iradesizleşir. Böylece her geçen gün kulun arzularını tatmin etme arzusu güçlenir. Onlardan sıyrılma gücü ve iradesi ise zayıflar ve sonunda Allah'ın elçileri (ölüm melekleri) kapısına gelir. Rahman son nefeste imanlı ölebilmeyi nasip etsin bizlere inşAllah.🤲🏻
SEBE MELİKESİ BELKIS (hakikate gönlünü açan)
Melikenin elçileri gidince Süleyman peygamber, tevhide yaptığı davetin tesirini artırmak ve yüce Allah'ın kudretini fark etmelerini sağlamak için kavminin ileri gelenlerine "Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana kraliçenin tahtını getirebilir?" diye sorar. Cinlerden biri 'Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim' dedi. Kitaptan bilgisi olan biri ise, 'Ben onu gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm' der. Süleyman, melikenin tahtının yanına getirilmiş olduğunu görünce bunun bir lütüf olduğunu fark eder.
Sayfa 43
Allah'ın bütün elçileri, Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e kadar, insanlık için aynı mesajı ve prensipleri getirmiştir. Hz. Muhammed önceki Peygamberler tarafından getirilen fakat unutulan, değiştirilen veya sonraki nesiller tarafından kaybedilen aynı mesajı tekrar etmiştir. 3. Cilt
Sayfa 151Kitabı okudu
Allah'ın bütün elçileri tek bir gaye için gönderilmişlerdir. Onların görevi önce kainatın Yaratıcısı olan Allah'ın merkezi birlik kanununa teslim olmak, daha sonra bütün insanlığı, kainatın bütün sistemleriyle uyum içinde olmaları ve onun nimetlerinden en iyi biçimde yararlanmaları için, kendi rızalarıyla O'na teslim olmaya ve O'nun adalet ve birlik kanununa itaat etmeye davet etmektir. 5. Cilt
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
Keşke gelse... ruhumuz tükenmeden...
Şehrin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey kavmim!" dedi, "Bu elçilere uyun! Sizden hiçbir karşılık beklemeyen ve kendileri doğru yolda olan bu kimselere uyun!" Kur'an - Yasin Suresi, 20-21 Benim kahramanım o adam. Şehrin öte ucundan kan ter içinde koşturup gelen adam. Kavmi elçileri yalanladığında, uğursuzlukla itham ettiğinde, zarar vermeye hazırlandığında koşarak gelen adam benim kahramanım. Can havliyle koşturmasını hayal ediyorum. Elçilere zarar gelmesin diye, hakikate omuz vermek için koşturduğunu hayal ediyorum. O adam bizim şehrimize de koşarak gelse diyorum bazen. Gelse ve yanımıza otursa. Bize hayatı anlatsa. İyilikten söz etse, gökyüzünden gelen kutlu sözleri hatırlatsa sabırla. O adam bizim şehrimize de gelse. Bütün kirlerimizden arındırsa bizi. Rahman'ı anlatsa. Bizden hiçbir karşılık beklemeyen mübarek Elçi'yi ve dostlarını. Haydar'ı, Kerrar'ın cenklerini, Sıddık'ın geniş yüreğini, Hattab'ın oğlunun adaletini ve Zinnureyn'in utanma duygusunu. Koşarak gelse. Biz tükenmeden, ruhumuzu tüketmeden önce gelse.
Şehrin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey kavmim!" dedi, "Bu elçilere uyun! Sizden hiçbir karşılık beklemeyen ve kendileri doğru yolda olan bu kimselere uyun!" (Kur'an - Yasin Suresi, 20-21) Benim kahramanım o adam. Şehrin öte ucundan kan ter içinde koşturup gelen adam. Kavmi elçileri yalanladığında, şuursuzlukla itham ettiğinde, zarar vermeye hazırlandığında koşarak gelen adam benim kahramanım. Can havliyle koşturmasını hayal ediyorum. Elçilere zarar gelmesin diye, hakikâte omuz vermek için koşturduğunu hayal ediyorum. O adam bizim şehrimize de koşarak gelse diyorum bazen. Gelse ve yanımıza otursa. Bize hayatı anlatsa. İyilikten söz etse, gökyüzünden gelen kutlu sözleri hatıtlatsa sabırla. Bir çay ocağında otursak. Hani o oyunsuz olandan, hani o tabureleri olandan, hani o Fatih'te Malta'dakine benzer birinde. Otursak ve onu dinlesek. Terini silse, demli bir çay söylesek ve anlatmaya başlasa. O adam bizim şehrimize de gelse. Bütün kirlerimizden arındırsa bizi. Rahman'ı anlatsa. Bizden hiçbir karşılık beklemeyen mübarek Elçi'yi ve dostlarını. Haydar'ı Kerrar'ın cenklerini, Sıddık'ın geniş yüreğini, Hattab'ın oğlunun adaletini ve Zinnureyn'in utanma duygusunu. Koşarak gelse. Biz tükenmeden, ruhumuzu tüketmeden önce gelse.
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.