Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
(Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
(Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
Mülk-ü Osmani'nin 7. Sultanı, Konstantiniyye'yi Fetheden Kayser-i Rum, Ebu'l Feth, Şanlı Sultan, II. Mehmed Han Hazretleri.
İmparatorluğu'nun gerçek kurucusu olan Fatih Sultan Mehmed Han döneminde Devlet-i Aliyye bir dünya gücü hâline geldi. Fatih’in hükümdarlık dönemi tarihçilikten edebiyata, mimariden medrese eğitimine,
2002 Eylül'ünde tanistik hocam sizinle Anadolu İletişim Meslek Lisesi son sınıfta öğrenciydim. Felsefeyi sizle sevmiş sizle anlamış sizinle anlamlandirmiştim. Emekleriniz, bilgi bikimininiz hep bana yoldaş olmuştur. "Her Öğretmen Bir Bayraktır" dediniz o bayrağı yıllarca taşıdınız, taşıttınız. Sizinle aynı mesleği seçmiş onca kişiye nefer oldunuz. Adı Ögretmen denilince aklıma gelen ilk isimlerdendir Erdoğan Dursun. Düşünmeden insan olunur mu yoksa hayvandan ne farkımız kalırki? Bizler uyuyan, uyutulan,unutan ve unutturulan birer varlık oldukça felsefenin hicbir işlerliği kalmayacaktır. Düşünen, sorgulayan, muhakeme eden bir eğitim sistemi ne yazıkki kalmadı ülkemizde. Eminimki sizden bir tane dahi kalsa O bayrak asla yere düşmeyecek ögretmenim. Ne demişti Karl Marx "Filozoflar dünyayı yalnızca farklı biçimlerde yorumladılar. Oysa mesele onu değiştirmektir." İnanıyorumki, gelecekte Dünya değişecek bir felsefeci sayesinde...
Ve bizler hep o Dünyanın hayaliyle yaşayacağız, gelecekteki Dünya ile var olacağız..
Bana kattıkların için çok teşekkür ederim öğretmenim...
Mekanın Cennet Olsun.
Sizi hiç unutmayacağız.
Râhmet ola 😔
Ey Sabahın Aydınlığını Var Eden!
Geceyi Dinlenme Vakti Yapan!
Güneşi ve Ayı Hesap Vasıtası Yapan Rabbimiz!
Sana sonsuz şükürler olsun sonsuz nimetlerin için.
Kulağımızı,
gözümüzü ve tüm kuvvetimizi ve gayretimizi Senin yolunda kullanmayı nasip ve müyesser eyle.
Tüm günahlardan arındır bizi .
Tüm musibetlerden muhafaza eyle bizi.
Şerlilerin
Alem-i İslam'a rahmet su gibi
Aksın bayram olsun bayramlarınız.
Evleriniz cennet kokusu gibi
Koksun bayram olsun bayramlarınız.
Zindan medresedir gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
"Ekmeğini çalıyorlar
Sonra sana ondan bir parça veriyorlar
Sonra sana cömertliklerinden dolayı
Teşekkür etmeni emrediyorlar.
Ne kadar da küstahlar.."
Gassan Fayiz Kenefânî, Filistinli gazeteci, yazar, aktivist.
Aracına konulan bombanın patlaması sonucu 1972'de Beyrut'ta öldürülmüştü. Rahmet ola! (Mustafa Özbaş’tan alıntı)
Ölene kadar hiç kimseye bağışlama ve rahmet kapısı kapanmaz. O yüzden son nefes önemli. Anadolu insanı boşa dememiş; "Akıbet hayrola, son nefes imanla ola!"
Hz. Davud -Allah'ın selâmı üzerine olsun- kürsü üzerine oturmuş. Zebur okurken gözleri yerde sürünen kırmızı bir kurda ilişir ve içinden "Acaba Allah'ın bu kurdu yaratmaktan muradı ne ola ki" diye düşünür. Bunun üzerine Allah'ın izni ile dile gelen kurt O'na şöyle der. "Ey Allah'ın Resulü! Her gün gündüzleri bin kere - Subhanellahi velhamdülillâhi ve lAllahe illallahu vallâhu ekber (Allah'ı noksanlıkların her türlüsünden tenzih ederim, hamd O'na mahsustur. O'ndan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür)" demeyi. Allah bana ilham etti. Geceleri ise yine bin kere - Ellahumme salli alâ seyyidina Muhammedinir.nebiyyil ümmiyyi ve alâ alihi ve sahbihi ve sellem (Allah'ım! Okuma-yazmasız Peygamberin olan Muhammed'e. O'nun soyundan gelenlere ve O'nun sahabilerine rahmet ve selâm ihsan eyle) dememi ilham etti. Sen zikrederken neler söylüyorsan bana da bildir de istifade edeyim. "Bu sözleri işiten Hz. Davud (A.S.) kırmızı kurdu küçümsediğine pişman olur. Allah'dan korkarak O'na tevbe eder ve dergâhına sığınır.
Hz. Davud -Allah'ın selâmı üzerine olsun- kürsü üzerine oturmuş.
Zebur okurken gözleri yerde sürünen kırmızı bir kurda ilişir ve içinden acaba Allah'ın bu kurdu yaratmaktan muradı ne ola ki" diye
düşünür. Bunun üzerine Allah'ın izni ile dile gelen kurt O'na şöyle der.
"Ey Allah’ın Resulü! Her gün. gündüzleri bin kere - Subhanellahi velhamdülillâhi ve Allahe illallahu vallâhu ekber (Allah'ı
noksanlıkların her türlüsünden tenzih ederim, hamd O'na mahsustur.
O'ndan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür)" demeyi. Allah bana
ilham etti. Geceleri ise yine bin kere - Allahumme salli alâ seyyidina
Muhammedinir.nebiyyil ümmiyyi ve alâ alihi ve sahbihi ve sellem
(Allah'ım! Okuma-yazmasız Peygamberin olan Muhammed'e. O'nun
soyundan gelenlere ve O'nun sahabilerine rahmet ve selâm ihsan eyle)
dememi ilham etti. Sen zikrederken neler söylüyorsan bana da bildir
de istifade edeyim."Bu sözleri işiten Hz. Davud (A.S.) kırmızı kurdu
küçümsediğine pişman olur. Allah'dan korkarak O'na tevbe eder ve
dergâhına sığınır.