Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Rainat
Rainat
@rainat
*ölümcül can sıkıntısı hastalığı*
17 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir Sonbahar Hikayesi
Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan olan Yaprak Dökümü, sade anlatım tarzıyla bana oldukça güzel bir okuma deneyimi yaşattı. İçeriğe geçecek olursak; Ali Rıza Bey adında oldukça tutucu, muhafazakar ve “ahlaklı” bir ana karakterimiz var. 40 yaşına kadar yalnız yaşamış ve 40’ından sonra kendisinden 20 yaş genç Hayriye Hanım’la evlenmiştir.
Çingenem Çingenem Kara Gözlü Çinegenem...
Kitap çingeneler ve onların hayatlarını bize kısa bir hikaye tarzında sunsa da karakterlerin altyapılarının oldukça dolu olduğu ve üzerine düşünüldüğü çok açık. Kitap, ana karakter olan Don Jose ve onun şuh sevgilisi Carmeni anlatır bize. Don Jose kitabın başlarında oldukça disiplinli, kuralcı ve gururlu bir askerken Carmen ile tanıştıktan sonra çingenelerin arasına karışıp bir şehir eşkıyası haline gelir. Bu süreçte Carmen için cinayet işleyecek kadar gözü döner.
Fakat Carmen, Don Jose’nin aksine aşkına sadık biri değildir. Eğlenceye, lükse, paraya ve çingene hayatına düşkündür. Gülmeyi, gezmeyi, tozmayı, dans etmeyi seven tutkulu bir kadındır. Don Jose her ne kadar Carmen’in bu özelliklerine aşık olsa da yanındaki kadının bu sadakatsizliğini ve “hafifliğini” kaldıramaz.
Aslında bakarsanız Carmen o zamanlara göre feminist sayılabilecek bir kadındır. Tıpkı bir erkeğin kendinde “hak gördüğü” istediği kişiyle yatıp kalkma, birden fazla sevgiliye sahip olma, özgürce seks yapabilme gibi birçok şeyi herhangi bir suçluluk hissetmeden yapar. Fakat tabii ki -bir erkeğin aksine- bu ona pahalıya patlar ve bedelini canını vererek öder.
Fakat ölürken bile başını eğmez ve kurduğu şu unutulmaz cümleyle noktalar yaşamını:
“Ama Carmen daima özgür olacak. O Calli doğdu, Calli ölecek.”
Balıkçı ve Oğlu: Hardcore
Zülfü Livaneli’den Balıkçı ve Oğlu…
İncelemeye nereden başlasam bilemiyorum ama -puanımdan da belli olacağı üzere- hiç beğenmedim. Hikayemiz, balıkçı bir adam olan Mustafa’nin günlük hayatını anlatarak başlıyor. Bu kısımların oldukça gerçekçi yazılmış olmasına karşın bir gün Mustafa’nın başına gelen bir hadiseyle beraber hikaye tüm gerçekliğini
Okur Takip Önerileri
Ben mi robot, o mu robot?
Ben Robot kitabı bilim kurgu türünde okuduğum ilk kitaptı. Her ne kadar bu tarz filmleri çok sevsemde kitabın birkaç bölümünü atlatana kadar bu türü okumaya alışamadım. Fakat alıştıktan sonraysa su gibi akan, ufuk açıcı bir kitap olduğunu fark ettim. Özellikle her hikayenin belli felsefik temellere oturtulmuş olması ve insanı bu konular hakkında
Sıcacık Bir Kafe
Kahve soğumadan önce kitabının ikici kitabı olan bu kitabı, birinci kitaptan çok daha fazla beğendiğimi söyleyebilirim. Karakterler bu kitapla beraber çok daha iyi oturtulmuş, hikayeler çok daha güzel yazılmıştı. Bir önceki kitaptan kesinlikle çok daha etileyiciydi. Diğer kitabın aksine bitmesini istemedim diyebilirim.
Yine basit bir kitap olması dolayısıyla 10 yaş ve üstüne uygun görüyorum. Diyebileceklerim bu kadar, iyi günler.
Kahve Soğumadan Kaç!
Toshikazu Kawaguchi’nin yazmış olduğu kahve soğumadan önce kitabı japon edebiyatından okuduğum ilk kitaptı. Genel olarak basit bir anlatım tarzı vardı. Çok edebi bir kitap okumak isteyenlerin isteklerini karşılamayacağını düşünüyorum. Bence 10 yaş ve üstü kişiler rahatlıkla okuyabilir. Özellikle çocukların hayal gücünü geliştirmesi için çok faydalı olabilir.
Yine de kitabın genelinde sıcak bir hava hakim olsa da bu kadar güzel bir konun daha iyi şekilde işlenmiş olmasını dilerdim. Eminim biraz daha edebi bir dille harika bir kitap olabilirdi. Karakterler yalın ve mesafeliydi. Neler hissettiklerini çoğu zaman anlayamıyorsunuz. Bu durum beni fazla rahatsız etmedi. Biraz kısa bir anime havası vardı da denebilir.
Genel olarak söyleyebileceklerim bu kadar. İyi günler.
Son bir not: Ayrıca zamanda yolculuğun hiçbir şeyi değiştirmeyecek olsa bile insanların neden geçmişe gitmek istediklerini çok güzel anlatmış olduğunu düşünüyorum. Bazen biz insanların sevdiklerimize güzel bir veda edebilmek için neleri göze alabileceğini gösteriyor. Bu sebeptendir ki bende veda edemediklerime -zamanda yolculuk yapamasam da- bir mektupla hoşçakal dedim. Sizlere de öneririm.
Behice'nin Yarım Kalan İşleri mi Yoksa Bizim Yarım Kalan İşlerimiz Mİ?
Beni reading slump’dan çıkaran ve uzun zaman sonra kitap okuma alışkanlığımı geri kazandıran kitap olan Behice’nin Yarım Kalan İşlerini gerçekten çok beğendim. Yazım dili sade ve yalındı. Betimleme okumayı seven bir okur olarak herhangi bir eksiklik hissetmedim. Baş karakterimiz Ayşe Püren kendisini bana çok sevdirdi. Sanki bir arkadaşım ya da
