Ayşe
@rayihaaa
“Saatler boyunca başka saatleri bekleriz...”
Hemşire
Lisans
326 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
'Bütün kitaplarda seni okumak varmış'
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,6bin okunma
"İyi ki seninle yaşadım dünyayı..."
Eser 
Maksim Gorki'nin zorlu çocukluk yıllarını anlattığı bir otobiyografik romandır. Gorki'yi çocukluğunda acı ve keder yalnız bırakmamış, babasının ölümünden sonra hayatı değişmiş, kendisini annesinin ailesinin yanında bulmuş.
Huysuz ve sinirli dedesinden şiddet görmüş, korkmuş. Sevecen ninesi ise yalnızlığına derman olmuş, merhametiyle sarıp sarmalamış onu, çocukluğuna dair gülen yüzünün sebebi olmuş. Beni en çok onların birbirine olan bağlılığı etkiledi :)
Akıcı bir dille yazılan bu eseri okurken hiç sıkılmadım. Keyifle ve merakla okudum. Siz de seversiniz umarım.
İyi okumalar...
Yakıcı Sır
Eseri bir çocuğun ağzından dinleyeceksiniz. Bu çocuk sevgili Edgar. Edgar'ın edindiği yetişkin bir arkadaş ile başlıyor hikaye. Bir süre sonra ise Edgar çocukluk ve yetişkin olmak arasında kalıyor. İçindeki sevginin, güvenin, inancın birer birer kullanıldığını anladığında ise yıkılıyor. Öfke ve nefret sarıyor onu. Bu duyguları bu kadar erken tattığın için çok üzgünüm Edgar :(
Ben 
Stefan Zweig okumayı hep çok sevmişimdir. Bu eserde çok sevdiklerim arasında yer aldı. Özellikle çocuk psikolojisini böylesine mükemmel anlatması beni kitaba daha çok bağladı.
Tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Kitabı okurken ben de buz tuttum, soğuğu iliklerime kadar hissettim diyebilirim. 
Jack London kışın o dondurucu soğuklarını anca bu kadar güzel anlatabilirdi.
Karakterlerin doğaya karşı mücadelesini, donmamak için var gücüyle çabalayışlarını, açlığı, yalnızlığı, çaresizliği göreceksiniz. Onlar soğuktan donmuş elleriyle ateş yakmak için çırpınırken 'hadi yak artık şu lanet olası ateşi' diyecek içiniz. Bu yollar sizi de yoracak. Onların yanında bir yol arkadaşı arayacak gözleriniz.
Kısa ama fazlasıyla etkileyici bu eseri okumanızı tavsiye ederim.
Uzun zaman önce 
Canan Tan'ın 
Piraye adlı eserini okumuştum. Onu okurken aldığım keyif hala aklımda. Sanırım bu kitabında da aynı hissi tatmayı bekledim. Ama olmadı hatta bir zaman sonra sıkıldığımı dile getirmeden edemeyeceğim.
Aslı ve Murat'ın aşkını konu alan bu eserde ikilinin arasına insanlar, yollar, yıllar giriyor. Umarım siz okurken daha fazla keyif alırsınız.
Sağlıcakla kalın...
Hayat dediğin başka nedir zaten?
Ömer ve Macide...
Hayatın getirdiği bir dizi olay sonrasında birbirlerine çekilmiş iki genç. Onların aşkı ya da bu süreçler içerisinde birbirlerine kaçışlarına verdikleri şeyin adı, aşk.
Ömer'in kendini tam anlamıyla bulamayışının, kendi içinde gidip gelişlerinin, minnet duygusuna mahkum oluşunun ve bu duygunun omuzlarına verdiği ağırlığın karakterin hayatını nasıl bir kuvvetle şekillendirdiğini kendi gözlerinizle göreceksiniz. Hayatında yapmak istemediği ama kendisini yaparken bulduğu tüm fenalıkların sebebine bir kurban seçtiğine, buna da içimdeki şeytan diyerek, yaptığı fiillerin sorumluluğundan çekilişine tanık olacaksınız. Belki sizde benim gibi Ömer'in iradesizliğine kızacaksınız.
Ayrıca kitabı okurken İstanbul gözlerinizde canlanacak. Sokaklarında dolaşıp, havasını soluyacak, dükkanların önünden geçerken kendinizi esnafla selamlaşır bulacaksınız. Toplum, insanlar, bakış açıları ve daha fazlası dönemi tümüyle yansıtacak.
Yani diyeceğim o ki 
Sabahattin Ali'nin bu güzel eserini severek okuyacaksınız. Vakit kaybetmeden sayfaları karıştırmaya başlamalı...
Keyifli okumalar dilerim.
İnsanların kalpleri taş olmuş, dilleri acımasız...
İki sevgili arasına denizin, dünyanın girdiği tutkulu bir aşk...
Yoksulluğun zorlu yollarından kendini kurtarmak isterken varlıklı insanların, şatafatlı ortamların içerisinde kendini kaybetmiş bir insan var bu hikayede. Bu zengin dünya içerisindeki varlığını kabul edememiş, kendini küçük, sinik ve yenilmiş bilmiş.
Stefan Zweig kendi hayatında kaybolan bu adamın hissettiklerini, korkularını, ezilişini gerçekten çok güzel anlatıyor ve karakteri böyle derinlemesine anlatışı onu daha önceden tanıyormuş hissi veriyor.
Karakterimizi kendine getiren elbette bir aşk olacaktı! İlk görüşte aşk... Fakat alınması gereken sorumluluklar bu iki aşığın arasına yılları ve deniz aşırı yolları sokar. Haydi Ludwig'in bu tutkulu aşkını okumadan etmeyin. Seveceğinizden eminim. Keyifli okumalar dilerim.
Bir nevi öldürücü deliliktir Amok!
