R

Sabitlenmiş gönderi
"Acılarımızı suyun üstüne yazmak varken taşlara mı kazıyalım?"
Sayfa 267 - Olimpos Yayınları - 1. Baskı
Reklam
R
Bir kitap okudu
206 syf.
9/10 puan verdi
Ama ben böyleyim, duygularımı ve heyecanlarımı müthiş bir yoğunlukla yaşıyorum ve ayrılıklar benim için her zaman birer yara olmuştur.
Sayfa 204 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Benim üstlendiğim tüm sorumluluklar, kendi vicdanıma karşı olanlardır.
Sayfa 185 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Bu ülkede yaşamak, insanlara neden az da olsa erki eline geçirince bunu birkaç bireyi kayırarak topluluğun zararına kullanma duygusu aşılıyor acaba? Neden “sömürme” sözcüğünün yerine “hizmet” sözcüğünü oturtamıyoruz bir türlü?
Sayfa 143 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Reklam
Hiç ara vermeksizin olması gerekeni ve olmaması gerekeni, olanı ve olacağı düşünüp duruyoruz. Kafamızın içinde sürekli bir anılar, varsayımlar, yargılar ve umutlar izdihamı yaşanmaktadır ve bunlar bizim an’ı yaşamamızı engellemektedir.
Sayfa 130 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Yaratılmış olan bu yeryüzü bize, biz de bu yaratılmış değerlere emanet edildik, bizler uzun bir süre inanılmak istenildiği gibi onun efendisi değiliz, onun konuğuyuz ve bir konuk olarak birlikte yaşama kurallarına, koruma ve sevgi yasalarına saygı göstermeliyiz. Ve sevginin en özgün özelliği ayırım yapmaması, bölmemesi ve bize değerlerini sunarken aşama sırası gözetmemesidir.
Sayfa 122 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
İnsanın insana duyduğu düşmanlık ne denli köklü, ne denli derin ve çılgınca: Tek bir düşünce, tek bir sınır için insanlar gelecek kuşakların arasına ölüm ekmeye hazırlar.
Sayfa 37 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Uygar yaşantı, bedenimizin sahip olduğu müthiş gücü görmezden gelmeye alıştırdı bizi.
Sayfa 17 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Bocalamalarıyla başa çıkamayınca tarikatların ve grupların sıcak kanatlarının altına üşüşenlerden de hoşlanmıyorum. O tarikatlar ve gruplar, her şeyden önce düşünmeyi engelliyorlar, ne yazık ki kendi imgelerindekine benzeyen bir gelecek kuruyorlar ve ellerindeki anahtarı sadece kendi müritlerine garanti ediyorlar.
Sayfa 13 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Reklam
Bir anda birbirini görürsün, birbirini seçersin, bu arada bir tür içtenlik oluşur; sonra yan yana yürünebilir, aşılan yollar ayrı bile olsa, birbirlerinden uzak bile düşseler, birlikte gelişebilirler, aynen aramızda binlerce kilometre olan, biz, ikimiz gibi.
Sayfa 12 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
Ama zaten korkuların varlık nedeni budur, onları yenmemizi beklerler.
Sayfa 10 - Gendaş Yayınevi - 1. Basım
... insanlar (canlılar) doğanın bir parçası oldukları için toplum düzenindeki bozulmalara paralel olarak doğanın düzenini, dengesini de bozarlar. Doğa da kendisinde oluşan bu bozulmayı deprem, sel vb. felaketlerle ortaya koyar. Sodom ve Gomore ya da Pompei halkının başına gelen felaketlerin işledikleri günahlar ve sapkınlıkların sonucu olarak algılanması da aslında insanların kendi oluşturdukları inanç sistemleri dâhilindeki doğa düzeni algısının bozulmasının neticesidir. Var olan ya da var olduğu kabul edilen sistem içerisinde hareket etmeyen canlıların doğa tarafından cezalandırılması da kaçınılmaz görünmektedir.
Sayfa 113 - Türk Dil Kurumu Yayınları - 1. Baskı - 26. Fal Açıklamasından.
“Şimdi sevgili çocuklarım! Öylece biliniz: Bu fal kitabı iyidir. Böylelikle herkes kendi kaderi üzerinde güç sahibidir.”
Sayfa 49 - Türk Dil Kurumu Yayınları - 1. Baskı - 66. Paragraf
(Fal şöyle) der: «"Çok atlı askerin varken sevinç duymuyorsun. Az atlı askerin varken (de) korku duymuyorsun. Bir bayrağı olan halkın yok."» “Öylece biliniz: (Bu fal) çok kötüdür.”
Sayfa 41 - Türk Dil Kurumu Yayınları - 1. Baskı - 36. Paragraf
R
Şu anda okuyor
%51 (191/370)
1.141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.