Seni bitiren,ağına alan,bir kapana kısılmışçasına hissettiren,hayat karşısında kısırlaştıran acıma duygundur,evet acımak!
Kendine,olası mümkün hayatlara,eksik yaşayanlara(sosyal statü,politik,ekonomik vs),ezilenlere,yoksullara,sefil yoksulluğumuza acımak!
Oysa ki durumlar vardır,realiteler;acıma duygusu realiteyi yadsimaktan gelir ve kronik acıma duygusu realite karşısında teslim olmuş(kaderine teslim olmuş,belki de yanlış anlamış,hikayesine sahip çıkamayan bunu uzunca süre sürdüren biri sonunda hikayesini yitirecektir(?) Diyen birinin depresyonudur) insandan gelir.
Hayır,acıma!Acınacak olan ne yoksulluk,ne öteki olmak,ne de tarihten dışlanan ezilenlerin ezilmisligidir;acınacak olan acımaktır,bir an boyu,bir ömür boyu,bir tarih boyunca!