Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Denenemeyenler: Realite ve Düş
Gece gece bir şeyler yiyip tıkınırken birdenbire içine gelen huzur, mutluluk ve yüzünde oluşan o çocuk gibi sırıtmasıyla odasının içinde dönüp durmuştu. Aynaya bakıyor ve gülümsüyordu. Nedenini kendisi de anlamıyordu ama genelde içine saplanmış olduğu distopyasından, kısa bir müddet olsa dahi kurtulmak ve tadını çıkarmak istiyordu. Gerine gerine odanın içinde yürüyor, gülümsemeye devam ediyordu. Bi' anlığına koca, güzel, yeşil bir vadide etrafına bakınıyor; bi' anlığına da küçük ama gayet de güzel bir plana sahip kasabada dolaşırken, güzel bir hanımefendiye yol veriyor ve rica ediyordu. Sonra yoluna devam ediyordu. Hepsini kafasının içinde yaşıyordu ama o gerçekten yaşıyor gibiydi. Henüz delirmediğinden gayet emindi sadece tadını çıkarıyordu. Etkisi geçecek ve yarın okula yollanacaktı. Aynı sıkıcı rutinini büyük bir sevgiyle kucaklayacaktı (!). Ama yarının, klasikleşmiş rutin haline gelen günlerden ufak bir farkı vardı. Kaçak-köçek işlerle muhatap olan pek de bir samimiyetinin bulunmadığı, dili "arkadaşım" demeye dahi varmadığı, arkadaşından silah için ricada bulunacaktı. Bir adet de kurşun. Evet evet. Sadece bir kurşun. Canına mı kıymak isteye acaba? Neyse canım. Sabah ola hayrola...
Realite
Her insan kendisi için bir destektir, yeter ki kendini yakından görebilsin. Bir ajanda ardında yazılı bir yazı bana hitaben 98/K.K
Reklam
On ne possède que ce à quoi on renonce. Ce à quoi on ne renonce pas nous échappe » -« L’attachement est fabricateur d’illusions » ; puisque dans chaque abondance, il y a un vide, une absence. “La pesanteur et la grâce” (1947) de Simone Weil (1909-1943), est un ensemble de passages détachés laissés à l’état d’ébauche. La jeune femme, morte à
Kadın, sosyal hayata dâhil olduğu için değil; içtimâî realite, kadını bu hâliyle kabullenmeyi hazmedemediğinden dolayı, kadına "fitne" gözüyle bakılıyor...
Realiteler zincirinde yolculuk...
Kendi realitesinden hareket etmek, gerçekçi bir insanın en temel özelliği olsa gerek.. Ama bu, kendisinin dışındaki tekmil gerçekliğe gözlerini kapamak değildir.. Tam tersine, mütedâhil realite helezonlarında etkileşim ve yaşantı temin ederken, en küçük ve yakın halkadan yola çıkıp en vâsi olanına kadar zihinsel ve duyuşsal seyahat demektir...
içsel konuşmalarım
... - Her istediğinde çekip gidebileceği, her döndüğünde açıp girebileceği bir kapı ister.. + Kim? - Herkes realite bu.. + Herkesleşmenin aşağılık hafifliği doğru... .
Reklam
Seni bitiren,ağına alan,bir kapana kısılmışçasına hissettiren,hayat karşısında kısırlaştıran acıma duygundur,evet acımak! Kendine,olası mümkün hayatlara,eksik yaşayanlara(sosyal statü,politik,ekonomik vs),ezilenlere,yoksullara,sefil yoksulluğumuza acımak! Oysa ki durumlar vardır,realiteler;acıma duygusu realiteyi yadsimaktan gelir ve kronik acıma duygusu realite karşısında teslim olmuş(kaderine teslim olmuş,belki de yanlış anlamış,hikayesine sahip çıkamayan bunu uzunca süre sürdüren biri sonunda hikayesini yitirecektir(?) Diyen birinin depresyonudur) insandan gelir. Hayır,acıma!Acınacak olan ne yoksulluk,ne öteki olmak,ne de tarihten dışlanan ezilenlerin ezilmisligidir;acınacak olan acımaktır,bir an boyu,bir ömür boyu,bir tarih boyunca!
"biz dağılan kullarız, sen bizi toparla Allah'ım." düşler ve realite arasında ayaklarımızın "razı" olunan yerde sabitlenmesini ve tüm kırılganlıklar/ dağınıklıklar ortasında "sekinet" bulabileceğimiz bir sığınağımızın olmasını diliyorum bu yılki "Bedir Gecesi" duamda...
Bir insan her şeyi biliyorum diyorsa o kişide realite körlüğü oluşur.
Bencil insanda zihinsel körlük ve realite körlüğü vardır ve kendi hatalarını görmez.
Reklam
Meşrû, mâkûl ölçülerde ve insana yakışır şekilde yaşandığında, ruh-beden imtizâcını sağlamaya müteveccih realite iken; müfrit, hoyrat ve behimî derekede istimâl edildiği vakit, insanı kendisine düşman eden birer ifrit...
585 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.