Ben'im. Hani o mavi lâle. Bir kapının üzerinde sülüs hurufattan arda kalan boşluklarına dolduğum çini kitabede. Her şeyin, arkasındaki hayatla birlikte yükseldiği devirden kalma bir külliyede. Duvarlarından en rutubetlisine servi fidanı işlenmiş bir türbede. Sayamadığım kadar çok yüzyıldır ki bir şehzadenin ölüsünü beklemekteyim. Sessizlikte. Eylemsizlikte. Refakat. Mavi lâle. Ve ölü şehzade.
Refakat, Mavi Lâle ve Ölü Şehzade
Ne çok sorularım vardı oysa cevaplarını beklediğim. Üstelik hangi sorulara karşılık olduğu bir türlü kestirilemeyen cevapları olan da bendim. Zihnimde çok şey vardı da onları ne yapacağımı hiç bilmedim.
Sayfa 81 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Refakat, Mavi Lâle ve Ölü Şehzade
Ben, bütün bunları merak ettim. Önündeki ve arkasındaki mevsimin resmini aynı anda içinde taşıyan bir mart serinliğinde ölüme tarih düşürüldüğüm kapının alınlığından indim. Sabaha karşı değil, düpedüz geceydi. Son bir çığlık. Son bir sancı. Ama o da sessiz. Son sessizliğim. Yumdum gözlerimi. Bir kurgudan hayata düştüğüm yerde aldığım ilk nefesi iliklerime kadar içime çektim. Beni elbette yağmur karşıladı. Kendimi dışarıda, gölgelerin sebebi olan asılların arasında bulunca, dönüp de geriye baktığımda. Artık ben de duvara düşen gölgelerden biriydim. Gülümsedim. Arkamda bir mesnevi kaldı. Önüm hayattı. İçimi dolduran sesi ve nefesi sonuna kadar salıverdim.
Refakat, Mavi Lâle ve Ölü Şehzade
Gece midir gündüzleri yutan, gündüz müdür gecelerden sıyrılan? Aslolan gelmekler midir, yoksa gitmekler midir? Görüp de unuttuğum rüyaları değil, gördüğümü bile bilmediğim rüyaları merak ettim.
Refakat, Mavi Lâle ve Ölü Şehzade
Düşünüp de eyleyememekten neredeyse taş kesilecektim. Öyle ürktüm ki kendi hareketsizliğimden elimden gelse bir daha düşürmeyecektim.
Sayfa 82
Refakat, Mavi Lâle ve Ölü Şehzade
Mavi bir lale olarak sahip olduğum kimliğimde ölü bir şehzade kadar eylemsizken, düşüncelerimde, yazgısına baş kaldıran bir kahraman kadar hareketteydim. Garip çelişki yaman kader. Çinilerin sessizliğini beklediğime göre sessizliğin ta kendisiydim. Ne çok sorularım vardı oysa cevaplarını beklediğim. Üstelik hangi sorulara karşılık olduğu bir türlü kestirilemeyen cevapları olan da bendim. Zihnimde çok şey vardı da onları ne yapacağımı hiç bilemedim. Ne yapacağımı bilmeyerek sahip olduklarımın ağırlığı altında ezilmekten korkmaya başladığımda kitabesinde yer aldığım kapının dışında neler olduğunu ilk kez merak ettim.
Sayfa 81