Sözde Kültür Bakanı, resmi kitaplıktan onun tek formalık kitabını -buna broşür de denilebilirdi- yasak kitaplardan sayarak liste dışı ettirmişti. Oysa, böyle bir olay geçmemişti, geçemezdi de... Kültür Bakanı kitap okumazdı ki, bu kitabın zararlı olup olmadığını bilmiş olsun.
Sayfa 252 - Yirmi DörtKitabı okudu
Reklam
Yıl 1 944... İkinci Dünya Savaşı yılları... Biz savaşa girmedik. Bu yüzden savaşa giren uluslar gibi, sıçanları yakalayıp yemedik. Savaşın dışında kaldığımız için, bizi savaşa sokmayanlara, üzerimize çullanmayanlara kendi ekmeğimizi verdik... Biz, bu ulusun şairleri de, sıçanların önünden artan ekmeklerle yüz yüze geldik, böyle, hapishanelerin pireli odalarında. Az şey mi böyle bir sorunla karşılaşmak, adam olana! Az şey mi, sıçan artığı ekmeği ele alıp da düşünmek, yenir mi, yenmez mi diye... Yemenin de, ele alıp düşünmenin de suç olmadığını bilmek! Yalnız çocukların çöp tenekelerinden ekmek artığı aradıklarını yazmanın suç olduğunu öğrenmek, böyle hapishanelerin pireli odalarında!
Sayfa 137 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
SINIF'ın ozanıyım mimli, HABABAM SINIFI'nın yazarıyım ünlü. Kim ne derse desin, Çocuklar için yazdım hep. Canım yansın diye İşimden atarlar sık sık, Acısını hep çocuklar çeker… Kendi öz çocuklarım, Benden önce. Şunu demek istiyorum! İki iş tuttum ömür boyu köklü. Çocukları okutmaktı ilk işim, İkincisi, Yazdığımı çocuklara okutmak. Ne gençlerden, ne çocuklardan Bir yakınmam yok Arap'ın dediği doğru: "Çocuk mazbut…" Memleketse görülüyor işte, Güllük gülistanlık… Ne var ki güllerin dikeni çok!
Sayfa 42 - Çınar Yayınları, 5.Basım (1997)Kitabı okudu
Alışmışsın sen de köpeklik etmeye. Korkma, aç kal­mazsın.
Yoklama defterinden öğrenmedim sizi, benim haylaz çocuklarım ! Sınıfın en devamsızını bir sinema dönüşü tanıdım.
Reklam
397 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.