hocam bana, "Zekanı mirasyedi gibi harcıyorsun!" demişti. Doğru... Zekamı har vurup harman savurdum ve nihayet iflas ettim. . . Hiçbir şeyim kalmadı. .. Ben zekayı radyum gibi bitip tükenmez bir cevher sanıyordum... Onun insan eliyle yetişip gelişen bir şey olduğunu düşürunüyordum... Adam olmak değil, enteresan olmak; bir şey yapmak değil, bir şey yapanlara istihfafla bakacak bir yere çıkmak istiyordum... Halbuki bugün sonsuz zaman ve mesafenin içinde ben neyim? Bir solucandan, bir ayrık kökünden daha ehemmiyetsiz, daha sebepsiz, daha lüzumsuz bir mahlukum...
Sayfa 260 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınaları