168 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Büyük şeylere küçük adımlarla ulaşılır
Psikolog Üstün Dökmen'in yazmış olduğu 'Küçük Şeyler', kişisel gelişim türünde bir kitap. Yazar yıllarca Tv'de sunmuş olduğu 'Küçük Şeyler' programı ile tanınmış. Kitap çeşitli konulara değinerek hayatımızdaki küçük şeylerin büyük önemini vurguluyordu. Kitap sayesinde şuan benimde yapmakta olduğum bikaç hatayı fark ettim... "Ama önemli olan, gelişmek ve fark edilen hataları tekrarlamamaktır." Kitaptaki anlatım sohbet edermişcesine sadeydi. Yazar anlattığı psikolojik bilgileri kısa tutup, ana noktalara değinerek, anılar/hikayeler ile destekleyerek güzel bir kitap yazmış. Psikolojik bilgiler, ders kitabı okurmuşcasına sıkmadı beni. Eleştirebileceğim tek kısım başlıklar arası çok hızlı bir geçiş vardı buna rağmen ana konudan (küçük şeylerin hayattaki öneminden) sapma yoktu. Kitaptan öğrendiğim birkaç şey; -Kusursuz olmaya çalışma. (Sürekli gelişiyorsak, bir önce yaptığımızın kusursuz olması mümkün değildir) -Tamamen durmamak için mola ver -Algılarını güzel şeylere yönelt -Devekuşu olma, polyannacı ol -1'e odaklanıp 99'u kaçırma -İltifat et ve geribildirim ver -Bardağın dolu tarafından bak -Rollere tutsak olma....... En sevdiğim bölümler; kendini bilmezlik (rol tutsaklığı) ve ben merkezcilik oldu. Neyin küçük neyin büyük olduğu göreceli olsada, yaşamınızdaki küçük şeylerde büyük tatlar bulmakta, bu kitabı okumakta size kalmış. Herkese keyifli okumalar... --- Bu dünyada küçük şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır. ---
Küçük Şeyler 1
Küçük Şeyler 1Üstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 20136,3bin okunma
351 syf.
·
Puan vermedi
Tarih sınıfların mücadeleleridir. Ortaçağ sınıf mücadelesi dinsel/mezhepsel çatışmalar biçimine büründüğü temelinde yatan ekonomik neden-etkenlerle anlaşılabilir. Günümüz toplumlarında egemen olan burjuvazi ve ideolojisi iken, Ortaçağda; avrupa’da feodal, doğu toplumlarında ise Asya tarzı üretim biçimi/doğu feodalizmi-despotizmi hakimdi.Ortadoğu
Eşitlikçi Dervişan Cumhuriyetleri ve Hasan Sabbah Gerçeği
Eşitlikçi Dervişan Cumhuriyetleri ve Hasan Sabbah GerçeğiFaik Bulut · Berfin Yayınları · 200035 okunma
Reklam
Kendini bilmezlik, rol tutsaklığı, varoluşu yaşayamamanın belki de en temel göstergesi. Varoluşumuzu yaşayamadığımız zaman sahip olduğumuz toplumsal rolleri gitgide özvarlığımızdan üstün tutmaya başlıyoruz.
Kendini bilmezlik rol tutsakligi varoluşu yaşayamamanin belki de en temel göstergesi. Varoluşumuzu yaşayamadığımız zaman sahip olduğumuz toplumsal rolleri gitgide özvarligimizdan üstün tutmaya başlıyoruz.
80 syf.
·
Puan vermedi
#sadeıyakmalımı Simone de Beauvoir denemesinde el yazmalarının yarısı varisleri tarafından yakılan, sansürlenen, çalınan ve el konulan Marquis de Sade hakkında temel bir soru ortaya atıyor, Sade'ı yakmalı mı? Bazıları tarafından yaşamış en kötü adamlardan biri ve diğerleri tarafından mükemmel bir deha olarak kabul edilen 18. yüzyıl Fransız yazarı Donatien Alphonse François de Sade genellikle bir uç noktaya yerleştirilir. Nitekim Beauvoir denemesinde, çağdaşlarından farklı olarak Sade'ın hayatı ile edebiyatı arasındaki ilişkiye odaklanır. Ve Marquis de Sade'ı anlamak için en az üç farklı bakış açısı yani sadist-haz kavramından bahsetmesidir. De Sade, hep kendi dört duvarı arasında yaptıklarından dolayı hayatının büyük bir kısmını kaçarak ve hapishanede geçirmiş. 12 yıllık mahkûmiyeti boyunca bir adam özgürlüğünden mahrum bırakıldığı için ölmüş ama muhteşem bir yazar doğmuş. De Sade, tutsaklığı boyunca yazar olarak en kaliteli ve verimli dönemine imza atmıştır. Bilinmez, tekinsiz ve karanlık olarak adlandırılabileceğimiz şeylere duyulan hayranlık, de Sade'ın yapıtlarında merkezi bir rol oynuyor. Ancak Sade'ın eserlerini basit bir aşk romandan ayıran şey, felsefi, sadist ve pornografik unsurların karşılıklı etkileşimidir. #simonedebeauvoir toplum tarafından sadece reddedilen değil, varlığı yok sayılan Marquis de Sade'ın yaşamı ve edebiyatı hakkında felsefi açıdan da bir bakış açısı sunuyor. Yazardan yine büyük bir keyifle okuduğum bir kitaptı. Donatien Alphonse François de Sade'ın hayatına ilişkin farklı bir görüş kazanmak isteyenlere öneririm.
Sade'ı Yakmalı mı?
Sade'ı Yakmalı mı?Simone de Beauvoir · Yapı Kredi Yayınları · 2019650 okunma
Rol tutsaklığı, kişinin rolleriyle övünmesi, kendisine ait rolleri, farkında olmadan kendinden üstün tutmasıdır
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.