Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Yeni bir takvim,geleneğe aykırıdır ve ulemanın itirazıyla karşılanır.Hristiyanların Roma devrinden beri tek bir takvimleri var.Çinlilerin devreleri,İranlıların Yezd-Gerd takvimi var.Bana kalırsa yeni bir takvim yapmak,tehlikeli bir hareket olur.
Bugün Ne?
Saat gecenin bir buçuğu (bugün günlerden ne?) Gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim Geçip gidiyorum bütün hayatımı da seni de Başkent en pahalı örümceğini biriktiriyor Unutkanlık, acı, acılar, acılarımız Biliyorum sen kaldın bir de hayatım kaldı geride Eğlencenin (bayağı bir şölendi) ilerlediğini Bir karnaval tadıyla ilerlediğini Bir adamın
Reklam
Kleopatra, ordularıyla Mısır'a giren Roma generali Julius Sezar'i kendine âşık eder ve ağabeyini tahttan indirip yerine geçer. Sezar Kleopatra'ya duyduğu ilginin etkisiyle Mısırlıların kullandığı takvimi de beğenir. Mısır takvimi de bu aşkın bir sonucu olarak Roma'ya geldi. Roma takvimini mevsimlerle uyumlu hâle getirmek ve Mısır takvimini başlatmak için Sezar tam 425 gün süren bir ek yıl ilan etti. "Kargaşalık Yılı" olarak tarihe geçen bu yıldan sonra Mısır takvimi yürürlüğe girdi. Sezar'ın bu takvimin günlük hayattaki etkilerini görmesi mümkün olmadı. Ertesi yıl Shakespeare'in "Sen de mi Brütüs? Öyleyse yıkıl Sezar" sözleriyle edebiyata ve zihinlerimize kazıdığı suikast sonucu öldü. Yerine geçen ve Doğu Roma'ya hâkim olan Augustus da Kleopatra'ya aşık olunca Mısır takvimi on beş yüzyıl değişmeden kalmak üzere Batı dünyasına yerleşti.
Gülüşlerimiz nasıl da söndü galadan sonra sokağa atılan çiçekler gibi Ve şimdi: iki kere iki. Kırdım, evet, seni. Ama kırmıştın beni Hadi sadece kırılmıştım diyerek önleyeyim herhangi bir eleştiriyi Kalbim, Kalbim! Söyle şimdi ne yapacağım ben bu kalbi? Ne yaparım söyle daha da derine düşerse yaram Ben sana rasladığım günlerde, hangi günlerdi
Fransa’da 1789 Devrimi din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak yoluna gitmemiş; tam tersine, Katolik dinini ortadan kaldırarak, yerine yeni bir ulusal din (réligion civique) tesis etmeyi hedeflemiştir. Bu amaçla her türlü dini cemiyet, manastır ve vakıflar kapatılmış, rahipler Katolik Roma kilisesini terk edip devlete bağımlılık yemini etmeye zorlanmış, Hıristiyan tanrı anlayışı yerine felsefi bir Mutlak Varlık (Etre suprême) öğretisi benimsenmiş, miladi takvim yerine 1792 yılını Yıl I kabul eden Devrim Takvimi ikame edilmiş, Hıristiyan dinine ait bayram ve yortular lağvedilerek Ulus ve Devrim Günleri kabul edilmiştir.
Selam olsun sana ey mutlu gün
her zaman neşe saçarak gel,dünyaya egemen halk tarafından hürmet edilmeye laik gün
Sayfa 30
Reklam
Sezar takvimi yeniden yazmasının yanı sıra onun bir parçası da oldu. Quintilis ayına Iulius ya da Temmuz olarak onun adının verilmesi, suikastından sonra gerçekleşmiş olabilirdi
Sayfa 292 - Pegasus Yayınları, 2018Kitabı okudu
Bugün Ne?
Saat gecenin bir buçuğu (bugün günlerden ne?) Gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim Geçip gidiyorum bütün hayatımı da seni de Başkent en pahalı örümceğini biriktiriyor Unutkanlık, acı, acılar, acılarımız Biliyorum sen kaldın bir de hayatım kaldı geride Eğlencenin (bayağı bir şölendi) ilerlediğini Bir karnaval tadıyla ilerlediğini Bir adamın
Mezopotamya 'da astronomi ve matematik:
Babilliler astronomi ve matematikte çok üstünlerdi. Güneş yılıyla uyumlu olması için düzenli olarak artık-ay ekledikleri ve aya bağımlı bir takvim (ay yılı) geliştirdi­ ler. Hesapları o kadar kesindi ki, Babilli astronom Kidinnu (İ.Ö y. 380) bir ay döngüsünü gerçek süresinden birkaç saniye yanılmayla hesaplayabilmiştir. Babillilerin takvimi daha sonra (Babillilerin tutsaklık döneminde) Yahudilere geçmiştir. İ.Ö 1800-1600 döneminden kalma tabletlerde çarpma ve bölme işareti, kare, küp, hatta bazı logaritma hesaplannın bile yapıldığına dair kanıtla­ra rastlanıyor. Babilliler V2’nin değerini 0,000007 olarak hesaplamışlardı ve artık günümüzde Pythagoras Teoremi’ni, filozofun ardıllarının teoremi keşfet­ melerinden bin yıl daha önce bildiklerine kesin gözüyle bakılıyor. Matema­tik, mühendislik ve ölçümlemenin pratik ihtiyaçlarına bağlıydı; çeşitli şekille­ rin alan ve hacim ölçülerinin hesaplanmasına ilişkin bilgiler günümüze ka­dar gelmiştir. En çarpıcı buluş birbirini izleyen iki rakamın konumsal olarak simgelenmesiydi (12 sayısında 1 rakamı onar onar sayılan miktarların, 2 ise fazladan eklenen birimlerin yerine geçiyordu.) Babilliler 60’ı temel almışlardı. Örneğin 70,60' lik temel birim üstüne 10 fazladan birimin eklenmesiydi. 60’ın kullanımı çok elverişliydi, çünkü diğer birçok sayıya bölünebiliyordu; bu sis­tem, zamanı ölçmede (bir dakikadaki saniyeler, bir saatteki dakikalar) ve açılarda hâlâ kullanılıyor.
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.