20 yaşında uzakta bir kadına tutulmak, ilk kez aşık olduğunu düşünmek. Bana iyi mi geliyordu gerçekten merak ediyorum. Çünkü eğer bana iyi gelen oysa ben neden şuan burdayım neden aklımı kemiren bu duygu içerisindeyim neden acı çekiyorum. Elimden bir şey gelmiyor çıkmazın içindeyim yakarışlarımı içime atamıyorum dışıma hiç vuramıyorum. Biz neden böyleyiz. Yapmam gereken doğru ne olursa olsun onunla ya da onsuz yapmaya hazırım. Ama şu durumda olmak istemiyorum. Şu durumda bana neyin iyi geldiği ve neyin doğru olduğunu bilmemek sadece düşünmek istemiyorum ben...
Özlediğimden değil de zamanı geldiği içindi bir kere daha okumak istemem...ve hızlı hızlı atlayarak okudum, çünkü okumasam da ne olduğunu artık hatırlıyorum, hatırlamamak elde değil, 33 senedir okuyorum her sene, ve her sene, her okumada, kitabın sonunda, yine ağlıyorum. Şu anda hastayım, daha doğrusu hastalanıyorum; ancak bu beni yazmaktan
Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşık olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl söze dökülebilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde?