Aşk bu dünyada insanın başına gelebilecek en fantastik şeylerden biri değil mi? Göz göze gelince şeffaflaştığını hissetmek, gülüşünü gördüğünde kemiklerinin kuma dönmesi... Kulağa pek de gerçekçi gelmiyor gibi. Aşka, sevgiye değdi mi insanın kalbi, madde olan bedeni yere dökülür. Saf özü, ruhu kalır geriye.
....Simdi gerçek genç kalma tavsiyelerime geçiyorum! GENÇ KALMANIN, OLMADI BOOMER'LIKLA BARIŞMANIN EL KITABI Açıkçası yakalanmaktan  korkmaktansa yaşlanamamaktan korkmalıyız.Zira yaşlanıyorsan, hâlâ  ölmedin demek ki süper. Şahsen sonuna kadar yaşlanmak istiyorum. Ne kadar yaşlanılabilirse  hepsini yapmak istiyorum. Ama her yaşta da bir 15-20 yaş daha genç hissetmek ve görünmek  zamanın ruhu ve gereği! Genel kanının  aksine, yaşlanmamak için: Her şeyi takin, her şeye karışın boş vermeyin, tüm sorunlarla ilgilenin. Twitter'a sinirlenin, Halk TV'ye söylenin,  iktidara kızın. Apartmanın girişindeki sönmüş ampül için sürekli yöneticiyi arayın. Restoranda garsonu çağırıp "Bu ne biçim tarator, bunda niye sarmısak yok?" diye sorun Yapın bulan, FOMO mükemmel bir şeydir. "Tear of missing out" yani bir şeyleri kaçırma, geride kalma fobisi. En yararh fobi. Bende var hiçbir zararını görmedim, Siz de edinin Kim, nerede, nasıl, ne yapıyor, ne film çekmiş , ne moda olmuş, dolar kaçta, herkes neler konuşuyor  ben neyi kaçırdım, sürekli aklınız çıksın meraktan!. Bünyeyi  diri tutun.Yaşlılık huysuzluk değildir, yaşlılık hiçbir şeyle ilgilenmemektir! Yaşlılık köşe de oturup uzaklara bakmaktır. Her halta böyle karışmak nedir? Orta yaşlılık! Ve hayatın zirvesi, kitabın ortalarında anlattığım gibi, orta yaştır. Sinirlenin, sevinin, üzülün, uğraşın, didinin, meraktan çatlayın, yorulun, hayat budur! Gülse Birsel Beni gözünüzde büyümeyin, s 200, Doğan kitap, Mayıs - 2024
Sayfa 200 - Dogan kitap, Mayıs- 2024Kitabı okudu
Reklam
Aşk nedir?
Aşk... Sonsuz bir okyanusun kıyısında durmuş, dalgaların her biriyle kalbimizin derinliklerine inen bir yolculuk. Aşk, zamanın ötesinde bir his, tüm evrenin ritmiyle uyumlu bir melodi. Gözlerinize baktığında kalbinizin atışını hızlandıran, dokunuşuyla ruhunuzu aydınlatan o özel kişi...Aşk, her şeyden önce saf ve karşılıksız bir teslimiyettir. Bir
48 syf.
6/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Bu kitap bilinmeyen, ödüllü olmayan bir yazara ait olsaydı basılır mıydı diye serzenişte bulunan pek çok okur yorumu okudum. Ama yine de beni neyin beklediğini yeterince idrak edememişim sanırım. Kitaba başladım bitirdim ve kahvem daha bitmemişti, sinirlerim bozuldu (hala bozuk). Son sayfayı çevirdiğimde yok canım dedim, bu kadar da değildir, şu nefis Annie Ernaux fotoğrafının arkasına saklanmıştır diğer sayfalar. Bittiğini kabullenemedim resmen zira daha başlamamıştı bence. Yazarın, “Yaşadıklarımı yazmazsam yaşananlar tamamlanmamış olur, yaşandığıyla kalır.“ diye düşünmesi, kendi yaşamına filtresizce bakma cesaretini bulması çok değerli. Kendinden 30 yaş küçük öğrencisi ile yaşadığı bu ilişkiyi kaleme alması da bu değere dahil kuşkusuz. Ama bu kadar az şey söyleyen, uç uca tutturululup normal puntolarla basılmış olsa belki bir makale kadar bile boy vermeyecek bir metinle bakışmak, ona ruhu yaralanmasın diye sevecen davranmaya çalışmak, “senin yoksa Seneler’in hatrı var çocuğum” der gibi hissetmek hoş değil. Sorry not sorry.
Genç Adam
Genç AdamAnnie Ernaux · Can Yayınları · 2024342 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
Var mısın?
……………………………………………………………………… Doğan Cüceloğlu, biliyoruz ki birçok bilimsel makalesi bulunan bir psikolog ve aynı zamanda çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji seminerleri yapmış bir iletişim psikolojisi uzmanıdır. İnsanın kişisel olarak gelişimine katkı sağlayabileceği ve farkındalık kazanabileceği kitaplarıyla, Türk insanının düşünce,
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,6bin okunma
Kalbin ölçüyü tanımadığı yoğun duyguların dünyasında, güzellik ve acı derinden iç içe geçmiş halde bulunur. Sınırda yaşamak, her duyguyu alışılmışın ötesinde bir saflıkla hissetmek anlamına gelir. Üzüntü anlarında gözyaşları düşmez, şiddetli, amansız bir yağmur gibi düşer. Kederin ağırlığı hafife alınmıyor, aksine kıyılarından taşan bir nehir gibi akıp gidiyor. Ve bu zayıflığın içinde acıyı kucaklama ve onun özgürce akmasına izin verme gücü ve arzusu yatar. Sevinç ruhu doldurduğunda, sadece bir gülümsemeyle yetinmeyin. Dışarıya doğru yayılır, içini aydınlatır ve dünyayı saran ışıltılı bir ışıltı yayar. Mutluluk, başkalarının onun sıcaklığından ve ışığından keyif almasına rehberlik eden bir yol gösterici olur.
Reklam
417 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.