Erken gördüm Lethe’nin dikenli ırmağını Yaşamaktan soğudum Bedenim genç ruhum ihtiyar Kötü yaşadım ve yoruldum Ne ağlar ne gülerim Taş gibiyim , üstünde açan ise sadece 1 gam çiçeği , eşsiz bir gam çiçeği Ben ise onun dikeni Anlayamadık da sınıfları hiç Biz Toplumun tüm sınıflarından sanki ayrı gibiyiz Toplumun tüm sınıflarından sanki ayrı gibiyiz
Bırak, seninle biraz şaka edeyim; sen görünüşle, her şeyinle şu uyuşturucu yassı balıklara benziyorsun. Bu balık kendisine yaklaşanı ve dokunanı hemen uyuşturur. Sen de bana böyle tesir ettin, beni uyuşturdun. Gerçekten bedenim de, ruhum da o kadar uyuştu ki sana cevap veremiyorum. Bense şimdiye kadar kalabalığın karşısında kaç kere erdemden söz açmıştım, hem de öyle sanıyorum ki iyi de konuşmuştum. Ama bugün onun ne olduğunu söylemek bile elimden gelmiyor.
Maarif Basımevi~1942Kitabı okudu
Reklam
İçimi şuraya döküyorum!
Yıllardır biriktirdiğim tüm gözyaşlarımla ağlıyorum şimdi... Yenildim, kaybettim, kabul ediyorum. İnsanın insana ettiğini "vahşi" dediğimiz hayvanlar yapmıyormuş artık biliyorum. Yorgunum ve bu yorgunluğum ancak toprağa kavuşunca dinecek hissediyorum. Bedenim hala burda görünüyor olabilir ama ruhum bu dünyayı terk edeli çok oldu. Yaratılanlardan umut etmeyi bırakıyorum, umudu da yüklenmeden bir bilinmezliğe belki de sadece benim bihaber olduğum bir yere doğru yürüyorum. Umut etmeyi de size bırakıyorum... Sığınacak hiçbir yer, tutunacak tek bir dal bırakmadınız bana, tebrik ediyorum. Neyin yetip neyin yetmeyeceğine de siz karar veridiniz ya. Size sonsuz bir sessizlikle cevap veriyorum. Uğraşmayın artık, kelimelerimi sizden özenle saklıyorum. Bakmayın şu halime, son çırpınışları bunlar içimde kalan tek tük cümlelerimin. Onları da özgür bırakınca geriye "hiç" kalacağım. Başladığım ilk noktaya varana kadar susacağım.
"Ben hasta bir adamım. Hayır, bedenim değil, ruhum hasta, beynim hasta. Bütün değerlerimi kaybettim sanki. Hiçbir şeyi umursamıyorum. Birkaç ay önce gelseydin her şey çok farklı olurdu. Ama artık çok geç."
Sayfa 461Kitabı okudu
Ruhum bedenim ve zihnim arasında sıkışıp çürüyor sanki..
Saçımdan tırnaklarıma kadar sızlamıştım o gün. Bedenim ağrıyordu... Gökyüzü hiç olmadığı kadar kasvetli ve dünya bı o kadar dardı sığmıyordum... Aldığım her nefes son nefesim miş gibi göğüsüme batıyor du. Sanki, sanki ruhum bedenimi terk ediyor da ölümün sancısını çekiyordum. Hiç birşey duymuyor, duyduğumu anlamıyor,içten içe çürüyordum. Yüreğimde yoğun bir basınç, kan damarlarımda süzülmüyor du sanki... Altından kalkamıyordum. Doktorlara göre yaşıyordum ama aşıklara göre çoktan etim kemiğimden ayrılmıştı ....
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.