Sevdiklerine gelişigüzel dokunmak, ancak aşağılık varlıklara özgü bir davranış olabilirdi. Gerçekten erdem sahibi olan kişi, sevdiğinin önünde kendini olduğundan büyük gösterme çabasına düşmezdi. Doğal bir eğilimin, bir tutkunun varlığına sevileni inandırmak, hiç mi hiç gerekli değildi. İş, sevdiğini, sanki yaptığı bir işmiş gibi göstermeye kalkışmaksızın korumasını bilmekleydi. İnsan olan, ona başı döndüğünde değil, fakat ruhunu dolduran yüce duygular doruğuna eriştiğinde sarılırdı. Gerçek aşk, ancak kutsal çalının altında, mihrabın önünde itiraf edilirdi.